Yıldırım da aynı şeyi bekliyordu.Ne olduysa, bu değişiklik olmadı. Güler yerinde kaldı ve, sektörden bir iş adamının deyimiyle, "eski şarkılarını söylemeye devam ediyor."Esasında, Güler bir açıdan çok başarılıdır. 2003'te elektrik fiyatlarını yüzde 6 küsur indirdikten sonra tarifeyi bu güne kadar sabit tutmayı becerdi, petrol ve gaz fiyatlarının astronomik bir biçimde artmasına rağmen.Bu bakımdan Güler, kabinedeki en başarılı bakanlardan biridir. Seçmenlerin AKP'ye oy vermesi için yaratılan teşviklerin en büyüklerinden birinin bekçiliğini yaptı. Türkiye'de elektrik fiyatları Avrupa ortalamasının yarısı kadardır.Ama elektrik kullanıcıları için bir sübvansiyon olan bu durumun maliyeti çok yüksektir . Elektrikte maliyet ile satış fiyatı arasındaki fark, hem bütçe hem de ödemeler dengesi için büyük bir yük haline geldi.Türkiye'deki elektrik üretiminin dörtte üçü gaz ve petrol kaynaklıdır ve tamamına yakını ithaldir. Morgan Stanley'den Serhan Çevik'e göre, ithal petrole yapılan ödeme son dört sene içinde yüzde 180 arttı. İç piyasada satılan doğalgazın fiyatı yüzde 65 zamlandı. Elektrik fiyatları ise sabit kaldı. Yeni kabineden en büyük sürpriz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in yerinde kalması oldu. Kabinenin açıklanmasından bir hafta öncesine kadar genel kanaat Güler'in kabine dışında kalacağı, yerine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın geleceği idi. "Kanaatimize göre" diyor Çevik, "rasyonel olmayan bu fiyat yapısı ekonomide daha büyük çarpıklıklara yol açmadan sürdürülemez. Devlet bütçesi için yeni birer 'kara delik' oluşturan kamu elektrik şirketleri her gün milyonlarca dolar zarar yazıyor. Birikmiş zararlar ve ödenmemiş faturaların bedeli 6.5 milyar dolardır."Bu açıdan baktığımızda Güler, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en başarısız enerji bakanlarından biridir.Elektrik fiyatlarını sabit tutarak dört küsur yıl yeni yatırım yapılmasına ve sektörü modernize edecek özelleştirmelere mani oldu. Elektrik üreticisi olma hevesinde olan birçok işadamı var ve ufak tefek birçok yatırım da yapılmakta. Ama bunlar arzda önemli bir artı yaratmayacak. Piyasayı yakından izleyen bir türbin imalatçısından öğrendiğime göre, 2011-2012'den önce büyük herhangi bir tesisin elektrik üretmeye başlaması mümkün değildir.Bu arada kaçınılmaz olarak elektrik kesintileri olacak. Bu kış talebin yüksek olduğu saatlerde 2500 megavatlık bir açık bekleniyor. Karanlık artarak devam edecek çünkü talep her yıl yüzde 8-10 dolayında artıyor. Elektrik fiyatları artacak. Bu kaçınılmazdır ve sektördeki sorun yumağının halli en kolay problemidir. Gerisi o kadar kolay değil. Net politikalar geliştirmek, tutarlı olmak, yasal çerçeveyi düzeltmek, Güler ve takımının alaturka yönetiminde yitirilen inanırlığı geri kazanmak gerekir.Geçenlerde konuştuğum bir şirket yöneticisi Güler'in modernleştirmek istediği Ambarlı santralı için birlikte konsorsiyum oluşturacak şirket bulamadığını söyledi. Benzer durumlar Keban ve Afşin-Elbistan için de geçerlidir. Nükleer santral yapımı hayal olmaya devam ediyor.Başbakan gerçekten başarılı olduğunu düşünerek mi Güler yerinde tuttu? Cevap "evet" ise yağmur duasına çıkanları eleştirmemek lazım. mmunir@milliyet.com.tr Elektrik ne zaman üretilecek?