Hazine rakamlarına göre 2004'ten bu yana her yıl ortalama 6 milyar dolar civarında döviz borçlanıldı.Bu tür borçlanmalar muhtemelen on yıllarca devam edecek. Türkiye'nin brüt dış borcu 170 milyar dolar civarındadır. Vadesi geldiğinde bu borcun büyük bir bölümü yeniden borçlanarak ödeniyor. Bu böyle olmaya devam edecek çünkü Türkiye'nin iç tasarruf üretme yeteneği güçlü değildir. Türkiye'nin, finansman ihtiyacını karşılamak için yaptığı borçlanmanın bir bölümü döviz cinsidendir. Hükümet bütçeden tasarruf ederek borç miktarını azaltmaya çalışıyor. Ama gene de bu yıl YTL ve döviz cinsiden yapılan geri ödemelerin yüzde 80'i borcu roll over edilerek, yani yuvarlanarak, yani yeni borçla ödeyerek yapıldı.Her ne hikmetse dış borç ihracı sadece yabancı bankalar eliyle yapılır. Bu bankalar arasında önde gelenler Deutsche Bank ve Citi'dir. Son tahvil ihracını Citi ile HSBC yaptılar. Öğrendiğime göre, aldıkları komisyon binde 2 1/2 idi. Ekonomik durumunun bozuk olduğu yıllarda bu komisyon yüzde 1 gibi çok büyük bir rakam tutabiliyordu.Bu konu olması gerektiği kadar şeffaf değil. Hazine yabancı bankayı hangi kıstasa göre seçer, ödediği komisyon oranını belirleyen nedir, belli değil. Bankacılardan öğrendiğime göre, Hazine daha az komisyon talep eden bankayı seçiyor. Arka arkaya aynı bankaya vermemeye çalışıyor. Brezilya gibi bizim sınıfımızda olan diğer ülkelerin uyguladığı yöntem bizimkine çok benziyor. Bütçeden tasarruf Belli olmayan bir başka şey, neden Türk bankalarının bu işin dışında tutulduğu, bu işin komisyonunu sürekli olarak yabancı bankaların aldığıdır.Yabancı bankaların bu konularda daha deneyimli olduğu doğrudur. Pazarlama ağları daha geniş, müşteri listeleri daha uzundur. Ama bu iş atla deve değil. Hazine bu tür tahvil ihraçlarında yabancı bankalara Türk ortak alma zorunluğu getirirse bizimkiler de bu işi birkaç yılda öğrenebilir. Hatta birkaç yıla bile gerek yok. Büyük özel Türk bankalarının yabancı ortakları var. Bunların ağ ve deneyimlerini kullanarak pekâlâ işe girebilirler.Ama nedense bu güne kadar Hazine bankaların bu yöndeki taleplerine kulak tıkadı. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek politikaya atılıncaya kadar görevli olduğu Merril Lynch'te bankanın diğer tarafında oturuyordu, şimdi Hazine Bakanı olarak bu tarafında oturuyor. Konuyu her iki taraftan da görebiliyor.Umalım ki bu konuda Türk bankalarının çıkarlarını hesaba katan bir politika değişikliği yapar. mmunir@milliyet.com.tr Daha deneyimliler