"Yatsın Yanıma”, “Unutamam Dedin”, “Bye Bye” gibi birçok hit şarkıya imza atan başarılı şarkıcı Gülden’in, yine sözü ve müziği kendisine ait olan “Yakarım İstanbul’u” isimli son şarkısı bir kez daha listelere hızlı bir giriş yaptı. Gülden, "Yatsın Yanıma" şarkısı başta olmak üzere peşi sıra yayınladığı slow şarkılarıyla aşkı ve aşk acısını en güçlü şekilde anlatan ve aktaran isimlerden biri oldu. Öyle ki dinleyenler tarafından acıklı aşk şarkılarının melankolik sesi şeklinde yorumlanmaya başladı. Ancak şarkıcı böyle dense de aslında bunun tam tersi biri olduğunu söylüyor. “Şarkılarım öyleydi ve öyle anıldım” diyerek bu konuya açıklık getiren şarkıcı, aslında çok gülen, eğlenceli biri olduğunu anlatarak, hiç sanıldığı gibi soğuk biri olmadığını da sözlerine ekliyor.
Müzik kariyerine uzun süre Londra’da devam eden ve Türkiye’ye dönmeden önce Londra’nın ilk Türk kadın koro şefliğini yapan şarkıcı Türkiye’ye bu gururu yaşatmasının yanında
Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olamaz dizisinde Ömür karakteriyle izlediğimiz Ceren Benderlioğlu bu kez beyazperdede seyirci karşısına sürpriz bir hikayeyle çıkıyor. Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olamaz’ın oyuncu kadrosuyla çekilen ‘Aman Reis Duymasın’da başrolü üstlenen Benderlioğlu ekrandakinin aksine bir komedi hikayesiyle seyirciyle buluşacak. 13 Aralık’ta vizyona girmeye hazırlanan film heyecanını anlatan Benderlioğlu, “17 yaşından beri yelpazeme eklediğim karakterlerden farkı bir rolü iki farklı yorumla oynuyorum” diyerek, “ Dizide astığım astık kestiğim kestik Ömür’dense filmde yeni nişanlı ağzı kulaklarında bir Ömür var. Beyaz perdede izlemek için sabırsızlanıyorum” diyor.
Kendisi gibi oyuncu olan Emir Benderlioğlu’yla mutlu bir evliliği olan başarılı oyuncu birçok dizi ve filmde partner olarak eşiyle kamera karşısına geçen sayılı oyunculardan da biri. Birçok dizi ve filmde partner olarak başrolleri paylaşan Benderlioğlu çifti bu anlamda en beğenilen ve yapımcılar tarafından tercih edilen bir ikili.
Youtube’a yüklediği ‘Bu benim öyküm’ şarkısıyla milyonlarca tıklanma rakamlarına ulaşan ve yaptığı ilk paylaşımla şöhreti yakalayan Tuğçe Kandemir yeni şarkısı Yelkovan ile de yine listeleri zorluyor. İlk üç günde 3 milyon izlenme elde eden Kandemir başarısının sırrını ise “Her şarkımda totem yapıyorum. Eğer benim dilime dolanıyorsa herkesin diline dolanır diye düşünüyorum ve şarkılarımı öyle çıkartıyorum” şeklinde açıklıyor.
Türkçe öğretmeni olan ve sosyoloji üzerine yüksek lisans yapmaya da devam eden Tuğçe Kandemir akademik kariyerinden ise asla vazgeçmeyeceğini ve müziği hobi olarak yaptığının altını çiziyor. Bir roman yazmaya başladığını da anlatan Kandemir kitabını yaz aylarında çıkarmayı planlıyor.
Sahne imajına ve stiline gelen eleştirilere ise şöyle cevap veriyor; “İnsanlar sahnede genelde gösterişli, iddialı şov imajına sahip kişileri gördükleri ve buna alışık oldukları için sade ve spor, sıradan stile şaşırıyorlar. Ama ben böyle çok mutluyum hiç yapılan
"Cool ve seksi bulunmak gibi bir takıntım yok benim kulvarım farklı"
Türkiye’nin jön denince akla gelen ilk isimlerinden biri Serhat Teoman. Şimdilerde Çocuk dizisinde Ali Kemal karakteriyle izlediğimiz oyuncu karşımıza bu kez de ayakları yere sağlam basan şefkatli, sevgi dolu bir baba ve güçlü bir adam olarak çıkıyor. Kariyerindeki başarıyı adım adım ilerleyerek elde eden ve “Hocalarım tarafından aktör olarak yetiştirildim” diyen Teoman oyunculukta kalıcı olduğunun altını çiziyor. Zirvede olsa da daha çok gelmek istediği nokta olduğundan bahseden başarılı oyuncu sözlerine şöyle devam ediyor; “Yeteneğim, şansım, fiziğim ve birikimim dahilinde bir noktaya geldim. Ama daha da gelmek istediğim çok fazla üst nokta var. Kalıcıyım. Genç oynadım, kardeş oynadım, jön diye tabir ettiğimiz rolleri oynadım. Şimdi iki çocuk babası bir adamı oynuyorum. Umarım bundan yıllar sonra da torunları olan bir adamı oynarım. Bir oyuncu her zaman, her yaşta bu mesleği yapabilir.”
Serhat Teoman, her zaman her konuda netliğini koruyan ve bunu her şartta ve her ortamda sağlamayı
TRT1’in sevilen dizisi Kalk Gidelim’de canlandırdığı Sevda karakteriyle çok sevilen Mehtap Bayri özünde olan güldürme ve sevme halinin bir kez daha bu rolle ortaya çıktığını anlatıyor. Oyunculukta bugüne kadar kendine sınır koymadığını anlatan başarılı oyuncu “Sanatta kalıp ve sınırlar olursa sanat, sanat olma özelliğini yitirir” diyor ve ekliyor; “Gerçek oyuncu, her oyunda aynı rol olmaktansa aynı oyunda her rolü olabilmeli.”
İki sezondan beri çekimleri Muğla’da gerçekleştirilen Kalk Gidelim dizisi için şehir dışında olan Mehtap Bayri bu durumun yaratıcılığını arttırdığını ve kendine dair yeni şeyler keşfettiğini söylüyor. Resim yeteneğini keşfettiğini anlatan Bayri yaptığı çizimlerden oluşan bir sergi açmayı planlıyor. Aynı zamanda doğayla iç içe olmanın avantajlarını da değerlendirip kendi zeytin yağını, çaylarını ve hatta kremlerini kendi yapmaya başladığını da belirten oyuncu bu ürünler üzerine de küçük bir butik açma düşüncesi olduğunu paylaşıyor.
TRT1’in sevilen dizisi Kalk Gidelim dizisi ve Sevda hayatınıza neler kattı, neler kazandırdı size?
Yaşam bir armağansa insana Sevda da bu armağanın özü bence. Kalkıp gitmek, gidebilmek sıkıntıların çorağından sevdanın
Düşüncen değişirse kaderin değişir nasıl kitap, neyi anlatıyor?
Öncelikle Düşüncen Değişirse Kaderin Değişir kitabı, içinde spiritüel bilgileri de barındıran samimi bir dille yazılmış bir kişisel gelişim kitabıdır. Düşünce gücümüzün farkına vararak duygularımızı nasıl yönetebileceğimizi, olumsuz duygulardan nasıl kurtulacağımızı anlattığım kitabımda, öncelikle insanların kendilerini sevmesini öğreterek etrafındaki olayları, kişileri nasıl değiştirebileceklerini anlatıyorum. Uzun zamandır verdiğim Bilinç Altı (NLP) ve Reiki danışmanlığında hep şunu gözlemledim insanlar kendilerini sevmeyi bilmedikleri için veya ailelerinden yeteri kadar sevgi alamadıkları için bir çok rahatsızlığa veya bir çok sorunla baş etmek durumunda kalıyorlar.
Hayatta önemli olan yaşanılan sorunun farkına varmak ve o soruna nasıl tepki vereceğimizi ve bu tepkinin tüm kaderimizi nasıl değiştirip dönüştüreceğini bilmektir. Aslında başınıza ne gelirse gelsin önemli olan sizin ona vereceğiniz tepkidir. Çoğunlukla duygusal karakterimizin
Merve Çağıran kısa bir aranın ardından bu kez Çocuk dizisinde seyircinin karşısına, çocuğunun daha iyi bir hayat yaşaması için onu başkasına veren bir anne rolüyle çıkıyor. Dizide Akça karakteriyle izleyeceğimiz Çağıran, çocuklarından uzak kalmaya mecbur olan annelerin durumuna dramatik değil sosyolojik bakmak gerektiğini söylüyor. Çocuklarla duygusal bağının çok güçlü olduğunu anlatan Çağıran çocuk sahibi olmakla ilgili ise anneliği hazır olmadan bunu düşünmesinin zor olduğunu söylüyor.
Çocuk dizisi sizin için nasıl bir heyecan ve deneyim oluyor? Sizi bu diziye ikna eden ve etkileyen şeyler nelerdi?
İlk teklif geldiğinde hikayeden gerçekten çok etkilendim, beni hemen içine çekti diyebilirim. Çünkü bütün karakterlerin bir hikayesi ve hepsinin buluştuğu ortak bir hikaye var. Akça’nın yaşadıkları ve içinde bulunduğu durum açıkçası beni derinden etkiledi. Sadece Akça’nın değil, hikayedeki diğer ebeveyn çocuk ilişkilerinde yaşananları sevdim.
Biraz Akça karakterini anlatır mısınız? Nasıl biri? Ne kadar size benziyor ya da ne kadar size uzak?
Akça, hayat kadını bir annenin kızı. Annesi gibi olmamak için mücadele eden, bir anne. Çocuğuna daha iyi bir gelecek verebilmek
Ünlülerin kariyer, şöhret ve kriz yönetimini üstlenen ve yıllardır birçok ünlü ismin kariyerine yön vermesiyle tanınan Psikoterapist Çağatay Öztürk beşinci kitabı Sen Bilirsin ile okurlarını kendileriyle yüzleşmeye davet ediyor. Sen Bilirsin kitabı kapsamında, başarılı oyuncu Didem Balçın’la yaptığı Yüzleşme singel'ı ile de büyük beğeni toplayan Çağatay Öztürk ilişkiler ve travmalar üzerine yaptığı tespitlerle de yine ezber bozmaya devam ediyor.
Kariyer, şöhret ve kriz yönetimleri konusunda sayısız ünlüye danışmanlık yapan ve yaşadıkları krizleri fırsata dönüştürmeleri konusunda yardımcı olan Öztürk ünlüler dünyasına dair çarpıcı tespitlerde bulunarak, profesyonel yardım almanın önemine dikkat çekiyor ve şöyle diyor; “Ünlülerin yüzde 100’ünde ruhsal bozukluk var. Ama bunların yüzde oranı 3 olan da var, 30 olan da, yüzde 100 olan da ama mutlaka bir ruh bozukluğu var. Ruhsal bozukluklarının farkında olan ve önlemini olan daha az hasarlı oluyor ama bunu kabul etmeyenlerin oranı git gide yükseliyor”.
Didem Balçın’la Yüzleşme adında bir düetle sesli kitap çıkardınız. Bu düet ve bu fikir nerden ortaya çıktı?
Bu sesli kitap single’ı yaptığım işten çok bağımsız bir şey değil.