"Oyunculuktaki Kalıpları Yıktım"

16 Nisan 2019

Bırak İçeri Gireyim oyununda cinsiyetsiz bir vampiri canlandıran ve sahnedeki performansıyla büyük beğeni toplayan Begüm Akkaya, canlandırdığı bu rol ile kendisiyle ilgili kalıpları ve yargıları yıktığını anlatıyor. Farklı festivallerden aldığı Umut Veren Genç Oyuncu ödülleri başta olmak üzere Philadelphia Film Festival’inde En İyi Kadın Oyuncu ödülünün de sahibi olan Akkaya, “Yaptığınız işle gurur duyuyorsanız, üstelik bir de sevdiğiniz insanlarla çalışıyorsanız, bu ödüllerin en kıymetlisi” diyor.

Perde açıldığında seyircinin alışkın olmadığı bir dekorla karşılaşıyoruz. Bu zorlu dekorda hem fiziksel hem de duygusal olarak güçlü bir performans sergiliyorsun. Elias rolüne hazırlık sürecin nasıldı?

Masa başı çalışmalarımıza başlamadan önce koreografımız Tan Temel ile beraber beden çalışmalarımıza başlamıştık. Yakaladığımız bu disiplini yönetmenimiz Murat Daltaban'la sahne üstüne çıktığımızda da devam ettirdik. Oyuncu seçmelerine katıldığım zaman fiziksel performansın maksimumda olacağı bir oyun deniyordu. Bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim. Alper Derinboğaz'ın tasarladığı Oblique Land'le, dekorumuzla karşılaştığım zaman iyi ki beden çalışmalarımıza erkenden başlamışız dedim.

Yazının Devamı

Onlar bir düş, onlar Mahşer-i Cümbüş

13 Nisan 2019

Burak Satıbol, Ayhan Taş, Özlem Türay, Yiğit Arı ve Ayça Işıldar Ak’ın kurucusu oldukları Mahşer-i Cümbüş 18'inci yılını yine sahnede kutluyor. 16 Nisan’da Bostancı Gösteri Merkezi’nde yapılacak gala gecesiyle izleyenlere unutamayacakları bir doğaçlama tiyatro deneyimi yaşatmaya hazırlanan Mahşer-i Cümbüş ekibi, "Gerekirse 120 sene daha Türkiye’de Mahşer-i Cümbüş ile doğaçlama tiyatro yapacağız” diyor.

Türk tiyatrosuna modern doğaçlama tiyatroyu armağan eden bir ekip Mahşer-i Cümbüş. Bundan 18 yıl önce temelleri atılan ve geçen bu zaman içinde yüzlerce oyunla binlerce tiyatro severe unutulmaz anlar yaşatan Mahşer-i Cümbüş 16 Nisan’da Bostancı Gösteri Merkezi’nde hem yeni yaşını kutluyor hem de seyirciye yine unutamayacakları bir doğaçlama tiyatro deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor. Mahşer-i Cümbüş kurucularından Burak Satıbol, Ayhan Taş, Özlem Türay, Ayça Işıldar Ak ve Yiğit Arı hem 18 yıldır hiç azalmadan devam eden heyecanlarını hem de bu kadar zaman nasıl bir arada kalmayı başardıklarını anlatıyor ve şöyle diyor;“Gördüğümüz ilgi ve sevgi bizim doğaçlama tiyatroya olan inancımızla birleşince 18 yıla ulaştık. Şimdi artık tek arzumuz yetiştireceğimiz gençlerle doğaçlama tiyatronun

Yazının Devamı

"Roller ve Senaryolar Sığlaştı"

2 Nisan 2019

Bir Banka Soygunu Komedisi oyunuyla sahnede, Bir Aile Hikayesi dizisiyle ekranda izlediğimiz Seren Şirince tüketim çağının hem yazılan karakterleri hem de senaryoları sığlaştırdığını söylüyor. Senaryolar gittikçe derinliğini kaybediyor” diyen Şirince sözlerine şöyle devam ediyor; Kısa sürede yazılan senaryolar ve karakterler sığlaşıp, derinliğini kaybediyor. Ama üzerinde uzun çalışmaların yapıldığı karakterler ve senaryolar seyirciyi tatmin ediyor. Oyuncu için de aynı şey geçerli.”

Bir Banka Soygunu Komedisi nasıl bir deneyim oluyor sizin için? Yollarınız bu oyunla nasıl kesişti?

Bir Banka Soygunu Komedisi daha önce denemediğim farklıbir deneyim oldu. Çünkü ilk oyunum “Göl Kıyısı”ağır bir dramdı. Bir Banka Soygunu Komedisi ise daha vodvil tarzı ve sürekli sahnede dekorları değişen yüksek tempolu, müzikli, eğlencesi hiç düşmeyen bir oyun. Bu yüzden de yoğun bir çalışma dönemi geçirdik. Bu anlamda bana farklı ve öğretici bir deneyim oldu diyebilirim. Oyunla yollarımız Mehmet Ergen sayesinde kesişti. Mehmet oyunu anlattı, daha sonra oyunumuzun yönetmeni Lerzan Pamir’le buluşup üçümüz bir araya geldik. Ben zaten Lerzan’la çalışmayı çok istiyordum. Metin, oyun için oluşan kadro da son

Yazının Devamı

Demet Akbağ Gibi Olmak İstiyor

22 Mart 2019

En son Çukur dizisinde Perihan Savaş’ın gençliğini canlandıran Karel Gürtekin sırasıyla Yalan Dünya, Mayıs Kraliçesi, Kanatsız Kuşlar dizilerinde kamera karşısına geçti. Bugün vizyona giren ve başrolünü Gürbey İleri ile paylaştığı Ali filmiyle de ilk beyazperde heyecanını yaşayan oyuncu, “Bu film dönüm noktam. Dünyaya açılmam için de iyi bir basamak” diyor.

“Ali” ilk sinema filmin… Nasıl bir film oldu?

Filmin henüz tamamını izlemediğim için izleyenlerin tepkisini şu an pek kestiremiyorum. Ama dublaj sahnelerinde kısım kısım gördüğümde bile ağladım. Herkesin de duygulanacağı bir film olduğunu düşünüyorum. Gerçek bir hikayeden yola çıkarak çektiğimiz bir film olduğu için de herkesin yüreğine daha çok dokunacaktır. Herkesin sevdiklerine sıkı sıkı sarılması gerektiğinin mesajını veren bir film. Ve kesinlikle son dönemde Türkiye’de yapılmış en güçlü hüzünlü bir dram diyebilirim.

Nasıl bir rolle izleyeceğiz seni?

Filmde Aslı adında bir karakteri oynuyorum. Hırçın ve asi biri. Ama Ali’yle tanışınca gerçek sevgiyle tanışmış oluyor ve daha merhametli ve vicdanlı biri oluyor. Ali’nin geçirdiği hastalıktan dolayı daha iyimser ve güçlü kadın haline gelen bir karakter. Ali’nin hastalık

Yazının Devamı

"Soyunup basitleşerek ünlü olmak kolay ama reyting orada değil"

20 Mart 2019

Yıllardır sunuculuğunu yaptığı kendi adını taşıyan kadın programıyla yüzlerce hasta ve ihtiyaç sahibine el uzatan ve hayatlarını değiştiren Zahide Yetiş her sabah güne onlarca yardım mesajıyla uyandığını söylüyor. Yardıma ihtiyacı olan herkese el uzatacağını belirten Yetiş, “Normal bir iş yaptığımı düşünmüyorum. İnsanlara yardım edebilecek durumda olmak, koskoca bir televizyon kanalını arkana almak müthiş bir güç. Her şeyi yapabilecek durumdayım ve bu gücü en iyi şekilde kullanmak istiyorum. Bundan asla vazgeçemem” diyor.

Zahide Hanım sizi her geçen gün daha mutlu ve enerjisi yükselmiş bir şekilde izliyoruz... Nedir bunun sırrı?

Öyle görünüyorsa ne mutlu çünkü hayatımın en uykusuz dönemini yaşıyorum. Gece en az iki kez uyanıp kalkıyorum ve bir defa kalktığımda “Allahım bu basıl güzel bir gece” diyorum. Bebek sahibi olunca ve bebeğim de uyumayı benim kadar sevmeyince ne yazık ki geceleri pek çok anne gibi ben de uyanır oldum. Ama nasıl bir şeyse insanın psikolojisi, ruhsal durumu iyiyse bedensel durumu da bir hayli iyi oluyor. Gerçekten kendimi çok mutlu ve iyi hissediyorum. Çok fazla şükrediyorum, dua ediyorum ki böylece hayatımdaki güzellikleri daha fazla hissediyorum. Herkesin

Yazının Devamı

Eğlencenin Gözdesi Hamamlar

6 Mart 2019

İhtişamlı mimarisi, mistik atmosferi ve renkli ritüelleriyle kültürümüzün vazgeçilmez bir parçası olan Türk Hamamı eğlence dünyasının gözdesi olmaya ve geçmişten günümüze popülerliğini korumaya devam ediyor.

Osmanlı hamamları dünyada en çok bilinen kültürel değerlerimizin başında geliyor. Bugünlerde sıkça eğlence sektörüne ev sahipliği yapan ve yıkanmanın yanında özel geceler ile davetler için kullanılan bir konsept kültürüne doğru evrilmiş olsa da hamamlar aslında Osmanlı döneminde altın çağını yaşayan ve sosyal hayatın vazgeçilmezi olan bir değerdi. Görkemli mimarisi ve tarihiyle büyüleyen Türk Hamamları’ndan; İstanbul’un en büyük çifte hamamlarından Cağaloğlu Hamamı, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan’a yaptırılan Süleymaniye Hamamı, Kösem Sultan tarafından 1640 yılında yaptırılan Tarihi Çinili Hamam, Osmanlı mimarisinin en önemli eserlerinden olan Gedikpaşa Hamamı, Tarihi Galatasaray Hamamı, Tophane’nin sembollerinden Kılıç Ali Paşa Hamamı ve Çemberlitaş Hamamı Roma eserlerinden biri olan ve Bursa’da bulunan Kervansaray Hamamı ile Ankara’da bulunan Tarihi Şengül Hamamı’yla Karacabey Hamamı geçmişten günümüze bu kültürü yaşatmaya devam eden en büyük kültür

Yazının Devamı

Babanın Tırnağı Olamazsın Dediler

2 Mart 2019

Bora Gencer ve Caz müziğinin duayen ismi babası Bozkurt İlham Gencer aynı sahneyi paylaşarak Türk müziğine damga vurmuş isimleri anmaya hazırlanıyor. 3 Mart’ta ‘Elvadasız Şarkılar’ konseriyle sevenlerinin karşısına çıkacak baba oğul yeniden aynı sahneyi paylaşmanın heyecanını ve yeni projelerini anlattı.

Elvedasız Şarkılar konseri fikri ne zaman ve nasıl ortaya çıktı?

Bora Gencer: Bu proje bir gün Tarabya’da scooter ile dolaşırken yolda billboardlar da kaybetmiş olduğumuz bir sanatçımızın anma gecesinin tanıtımını gördükten sonra şekillenmiş oldu. Ve dedim ki neden bütün kaybettiğimiz sanatçılarımızın hepsinin anıldığı, onların şanına yakışan büyük bir yerde böyle bir şey yapılmıyor. Buradan yola çıkarak ortaya çıktı proje. Bu projenin çıkışı da 4-5 aylık bir süreç oldu. 3 Mart’ta projemi gerçekleştirebildiğim için çok mutluyum. Röportajı okuyan okuyuculara çok teşekkür ediyorum ve hepsini 3 Mart’ta Zorlu PSM’de ki muhteşem konserimize bekliyorum.

Bu konserin sizin için önemi ve ayrıcalığı nedir?

B.G: Konserin önemi öncelikle insanların kaybettiklerini düşündüğüm vefa duygusuna tekrar kavuşturmak, hatırlatmak istedim. Aynı zamanda bu geceyi bir sosyal sorumluluk projesi haline

Yazının Devamı

"Popüler kültür tiyatroda sırıtıyor"

27 Şubat 2019

Yeni oyunu Cehennem Tanrısı ile büyük beğeni toplayan Özgün Çoban, oyuncuların tiyatroya yönelmesini “Popüler kültür tiyatroda sırıtıyor” şeklinde eleştirerek, “Nitelikli işler için biraz daha çaba sarf etmeliyiz” diyor.

Özgün Çoban her sene bir oyun yönetme ya da oynamada gösterdiği istikrarı bozmadı ve bu sezon da yeni oyunuyla sahnede yerini aldı. Büyük beğeni topladığı Cehennem Tanrısı oyunuyla seyirci karşısına çıkan başarılı oyuncu canlandırdığı Haynes Morgan karakteriyle kapitalist sistemin bireyi nasıl bir hale getirdiğini anlatıyor. Kendi adına da sisteme, kendi kalesinde direndiğini söyleyen Çoban, “Bu sistem hepimizi yoruyor. Sürekli bir tüketim halindeyiz” diyor.

Son birkaç sezondan beri daralan dizi piyasasının durumu oyuncuların tiyatroya daha çok ilgi göstermesini sağladı. Bu durumu sorduğumda Çoban olaya, “Popüler kültür bazen tiyatroda sırıtıyor” şeklinde bir eleştiri getiriyor. Ancak şunları ekmeyi de ihmal etmiyor; “Bir süredir tiyatro yapmayan oyuncuların da tiyatroya dönüşünü izlemek güzel, aralarında izlemeyi özlediğim iyi oyuncular var, ne mutlu bize. Ama eski popülerliğine kavuşması için, nitelik olarak biraz daha çaba sarf etmeliyiz”.

Şimdilik sadece sahnede

Yazının Devamı