Erhan Alpay, Sefirin Kızı dizisinde canlandırdığı Akın karakteriyle dikkatleri üzerine çekiyor. Dizinin kötü adamı Alpay aslında performansa dayalı tiyatro oyunlarına gönül vermiş usta bir oyuncu. Akın rolüyle ise kötü adam karakterine yeni bir yorum getiren bir isim. Erhan Alpay canlandırdığı roldeki gibi kötü karakterlerin dişi ve oynaması çok keyifli roller olduğunu belirtiyor. “Seyirciye karşı görevim Akın’dan nefret etsinler diye elimden geleni yapmak” diyen Alpay, oyunculukta kötü karakterlerin akılda daha kalıcı olması konusuna ise şöyle bir yorum getiriyor; “Bir şeyi iyi yapıyor olmak karşılığını bulmak için yeterli. Başrol veya yan rol olmak, akılda kalan kötüyü oynamak mesele değil. Mesele o rolü nasıl en iyi şekilde hayata geçirdiğinle ilgili…”
Sefirin Kızı dizisinde yine dikkat çekici bir roldesin bu deneyimi sen nasıl anlatırsın nasıl gidiyor?
Her rolün benim için ayrı bir yeri oldu bu zamana kadar. Ama şuan oynadığım karakter diğerlerinden çok farklı. Ters köşe bir karakter oynuyorum .
Memurluk ve fenomenlik aynı anda olmuyor
Instagram’ın önde gelen fenomenlerinden Ömer Başdoğan, namı diğer Nalet Bebe sevenlerinin karşısına bu kez kendi yazıp oynadığı Şahane Hayaller filmiyle çıkıyor. 7 Şubat’ta vizyona girmeye hazırlanan filmde şair olmak isteyen Ömer karakterine hayat veren Başdoğan bu filmi takipçilerinden gelen talep üzerine çektiğini söylüyor.
2014 yılında Vine uygulamasında çektiği komik videolarla dikkatleri üzerine çeken ve kısa süre sonra tamamen sosyal medyaya içerik üretmek için belediyedeki işinden istifa eden Ömer Başdoğan bu kararı büyük bir risk alarak verdiğini anlatıyor. “Eğer beklediğim şeyler olmazsa tekrar memurluğa geri dönmek kafamda vardı ama o kapıdan çıktıktan sonra geri dönmek de bir başarısızlık olurdu. Bunun kaygılarını yaşadım ama Allah’a şükür hiç böyle şeyler olmadı” diyen Başdoğan memurluktan istifa etmesine çevresinin tepki gösterdiğini de sözlerine ekliyor. “Memlekette herkes memur olmak istiyor. Sonuçta garantili bir iş
Kurtlar Vadisi’nde canlandırdığı Laz Ziya’nın kızı ve Çakır’ın baldızı Asiye Yılmaz karakteriyle tanıdığımız Müge Ulusoy oyunculuktan menajeriliğe doğru evrilen kariyer yolculuğunu anlattı. “Menajer olma hayaliyle konservatuar okumadım” diyen Ulusoy bu konuya şöyle açıklık getiriyor; “Bir başarıya sahip olduysanız onun altına inmemeniz ve bu başarıyı korumanız lazım. Bu düşünce bende hep vardı. Menajerlikte de kendimden yola çıktım. Çünkü ben oyuncu olarak, iyiyi, kötüyü ve bir işin nasıl olması gerektiğini düşünüyorsam aynı şekilde empati kurarak, çalıştığım oyunculara da bunu uygulamak için çabaladım. Menajerlik benim için bu fikirle doğdu ve bugüne kadar süregeldi.”
“Ünlü veya popüler olmak çok kolay. Asıl iş ünlü olduktan sonra başlıyor” diyen Müge Ulusoy oyunculuk sektöründe herkesin sandığı gibi kolaylıkla çok para kazanılmadığını belirtiyor ve şöyle diyor; “Bu işin çok kolay olduğu ve çok para kazanıldığı anlaşılabilir
Mucize 2: Aşk filminde canlandırdığı Elvis Ali karakteriyle izleyenlerden tam not alan Sinan Çalışkanoğlu kendi hayatındaki en büyük mucizenin köpeği Kral’ın hayatını kurtarmak olduğunu söylüyor. Hem komedide hem de dramda başarılı oyunculuğuyla her seferinde ön plana çıkan Çalışkanoğlu etrafında mutsuz yüzler görmeyi sevmediğini anlatıyor e şöyle diyor; “Komedinin, hayatı değiştirmekle ilgili potansiyelinin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Etrafında mutsuz yüzler görmeyi çok seven biri değilim. Gülmeyi ve güldürmeyi seviyorum.”
Mucize 2 filmiyle yollarınız nasıl kesişti neden bu filmde olmak istediniz?
Boyut Film'le daha önce bir takım projeler için görüşmüştük ancak kısmet bu filme oldu. Başta, filmde olmakla ilgili ön yargılarım vardı çünkü senaryoyu bilmiyordum. Mahsun hoca, oyunculara senaryo vermiyor. Şirkette bir toplantı ayarlanmıştı. Belki de anlattığı yüzüncü kişi olmama rağmen, bana bütün senaryoyu en baştan sona kadar anlattı. Onun inancı ve samimiyeti
Gökhan Keser kasım ayında vizyona girmeye hazırlanan Mahsusa filminde seyirci karşısına bu kez bir Osmanlı ajanı olarak çıkacak. Mahsusa filminde vatanıyla aşkı arasında kalan Ali Reşat Çavuş’un konu edileceği film için Keser bugüne kadar yapılmış en yüksek prodüksiyonlu ve görsel efektli film olacak diyor. Filmdeki gibi aşkıyla görevi arasında kalacak olsa ne yapacağını anlatan Gökhan Keser şöyle diyor; “Aşk çok önemli ve değerli bir duygu ama bir yandan da milyonlarca sorumlu olduğun insan varsa, o noktada kendimi yakarım, aşkımı kalbime gömer, vazifemi yaparım.” Bir yandan da müzik kariyerine hız kesmeden devam eden Gökhan Keser yaza doğru yeni şarkılarını dinleyicileriyle buluşturacağının müjdesini veriyor.
Mahsusa adında yeni bir film çektin. Yoğun bir çekim temposundan çıktın nasıl bir film oldu?
Söylediğin gibi yoğun bir tempo oldu. Çekimler öncesi almam gereken eğitimler vardı. Atış poligonuna gittim, binicilik eğitimleri, yakın dövüş kareografileri ve karakter üzerine birçok çalışmam oldu.
Komedi filmlerinin vazgeçilmez ismi Ferdi Sancar son filmi Kırkyalan ile yine izleyenleri kahkahaya boğuyor. Filmde sarhoş bir karaktere hayat veren oyuncu bu rolü bu kadar iyi oynuyor olmasını da hayatında hiç sarhoş olmamasına ve bugüne kadar asla alkol kullanmamasını anlatarak açıklıyor. Hayatında en nefret ettiği ve affedemediği konunun ise yalan olduğunu söylüyor. "Komedide en başarılı benim gibi iddialarım yok" diyen Sancar, acısı ne kadar büyükse o kadar komik olduğunu anlatıyor. Mizahta iyi olanların dramda daha başarılı olduklarının da altını çizen Ferdi Sancar, "Mizahta çok iyi olanlar dramda çok daha başarılıdırlar. Bir adam çok komikse ona aynı zamanda dramda da şans verin. Dram nasıl oynanır göstersinler. Bunu kendim için değil bütün komedyen arkadaşlarım için söylüyorum. Bu yüzden bir dizinin oyuncu kadrosu netleşirken o komedyen diye ayırmayın ki şu sektör daha kaliteli hale gelsin" diyor.
Kırkyalan çok keyifli bir film olmuş tebrikler…
Valla çok güzel bir film oldu. Çok eğlendik, çok keyifli anlar
Bugün vizyona giren Şuursuz Aşk filminde kamera karşısına geçen Ruhi Sarı seyirci karşısına iddialı bir rolle çıkıyor. Filmin en nefret edilecek adamını canlandırdığını ve oynadığı sahnelerde çok zorlandığını anlatan oyuncu filmde çekmek istemediği sahneler olduğunu anlatıyor. Üç sezondan beri Barut Fıçısı oyunuyla da sahnede izlediğimiz oyuncu bugünlerde yeni bir oyun hazırlığı içinde… Kariyeri boyunca birçok farklı karaktere hayat veren Sarı buna rağmen hep komedi yaptığının hatırlandığını da belirterek şöyle diyor; “En son ne yapmış olursam olayım herkes komedi yaptığımı hatırlıyor. Her sene kariyerimde bir komedi, bir dram yaptım. Ama hep komedi yapmışım gibi hatırlanmak da hoşuma gidiyor. Demek ki her seferinde doğru bir şey yapmışım.”
Yeni yıla yaklaşırken, 2020 için yaptığın planlar var mı?
Evet var… Her yeni yılın bir önceki yılları aratmamasını diliyorum. Bu yüzden geçmiş olan bu yıl Türkiye gibi geçti bana da. Yılın bu son günleri bir sinema filmimiz vizyona girdi. Dijital platformda bir dizi çektim. Yeni bir oyuna başladım
Tohum Otizm Vakfı 17 yıldır otizm konusunda yaptığı 36 büyük ulusal ve uluslararası proje ile bugüne kadar 463 bine yakın otizmli çocuk ve ailenin hayatlarına dokundu. Özellikle eğitim ve sağlık alanında verdiği destekle otizmli bireylerin daha iyi ve sağlıklı şartlarda yaşaması için çalışmalarını yürüten vakıf, düzenlediği etkinliklerle elde edilen gelirle çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Gelenekselleşen etkinliklerinden biri olan Tohum Otizm Vakfı Alışveriş Festivali de bu etkinlerin başında geliyor. Bu yıl 18-19 Aralık tarihleri arasında Four Seasons Hotel at the Bosphorus’da düzenlenecek festivalden elde edilecek gelir bir kez daha otizimli çocukların eğitimi için kullanılacak. Tohum Otizm Vakfı Başkanı Mine Narin yapılan çalışmalarla bugüne kadar neleri değiştirdiklerini anlatırken aynı zamanda otizm görülme sıklığının günümüzde artmaya devam ettiğini söylüyor. Son yıllarda otizmi duydum diyenlerin sayısında da ciddi artışlar olduğunun altını çizen Narin, “Vakfımızın yaptığı otizm farkındalık araştırmasının sonucu