Bu dünyaya geliş sebebiniz ne? Hangi hastalıklara yatkınsınız? Hangi mesleği yapmalısınız? Sizin için mutlu ilişkinin sırrı ne? Tüm bunların yanıtını ‘pin kodu’ ve ‘numeroloji’ analiziyle öğrenmek mümkün. Her bir konuya nasıl açıklık getireceğimizi ben sordum Holistik Terapi Uzmanı Nilay Arslan anlattı.
Nilay Hanım, öncelikle sizi tanıyalım. Yaptığınız işi anlatır mısınız?
Şifacılığa ilk adımı, alternatif tıp alanında bitki uzmanlığı ile attım. 13 yıldır da bioenerji, hipnoz, numeroloji, astroloji alanlarında eğitim veriyorum. Ayrıca bireysel seanslar ve toplu seminerlerle insanların hayatına dokunmaya devam ediyorum.
Numeroloji nedir?
Numero “sayı”, loji de “alanda çalışmak” demek. Yani numeroloji; sayı alanında çalışmak anlamına geliyor. Varlığın tüm resimde, tüm planda kim olduğunu görebilmesi için kişinin şahsına özel doğum günü, doğum tarihi ve ismine bu bilgilerin kodlanmasıdır numeroloji.
Numeroloji analizini nasıl yapıyorsunuz?
Numeroloji analizi, kişinin adı, soyadı ve doğum tarihi alınarak belli matematiksel hesaplamalarla yapılıyor. Bu
Sade, birbirinden şık ve elegan mücevherlerin tasarımına imza atan Zeynep Erol yeni koleksiyonunu ve sergisini 2021 yılında sunmaya hazırlanıyor. Mücevherin insanoğlunun doğuşundan itibaren her zaman var olduğunu anlatan Zeynep Erol, mücevherde pırlanta ve elmasın yerini ise zamanla organik ve etik pırlantanın alacağını söylüyor.
Tasarım dünyasında 30 yılı geride bıraktınız. Bu süreçte hem kendi çizginizdeki değişim ve dönüşümü hem de mücevher dünyasındaki değişimleri nasıl anlatırsınız?
Mücevher sektörü yüzyıllardan beri bizde en mükemmel işçiliklerle var olan, çok iyi sadekârlarımız ve ustalarımızla yaşamaya devam eden bir sektör. Benim amacım bu zanaatı sanata açmaktı. O zaman da şimdi de bu disiplini bir sanat dalı olarak yönlendirmekti. Yolumu böyle çizdim ve sürdürüyorum. Mücevher sektörüne trendler ve moda anlayışı hâkim oldu... Gençler ise kolay ve gündelik takabilecekleri uygun fiyatlı fakat zarif takıları tercih ediyor.
İçine girdiğimiz bu yeni çağda
Kısa bir süre önce Beşiktaş Kadın Basketbol Takımı’ndan ayrılarak yeni sezonda BOTAŞ Spor Kulübü forması giyeceğini duyuran Bahar Çalar, bugünlerde başka bir heyecan da yaşıyor. Basketbolla ilgilenen kız çocuklarına yönelik eğitimler vermek ve tecrübelerini paylaşmak amacıyla hayata geçirdiği Bahar’ın Basketbol Atölyesi’yle kadın basketboluna farklı bir bakış açısı sunuyor. Kadın basketbolunun öncülerinden ve en başarılı isimlerinin başında gelen Çağlar, bundan sonrası için de kadın basketboluna yarar sağlayacak projelerin kendi işi olduğunu belirtiyor. Türkiye’de toplamda 300 bin lisanslı basketbolcu olduğunu ama bu rakamın sadece 5’te 1’i in kadınlardan oluştuğuna dikkat çeken Çağlar; “Kız çocuklarımızın basketbolda lisanslama sayıları artmalı. Çünkü bakıldığında 300 bine yakın basketbolcunun yaklaşık 5’te 1’i kızlarımız. Ama ülkemize özellikle kadın basketbolu olarak Avrupa Şampiyonlukları, milli takım başarıları getirmiş bir sporcu olarak salonlarda çok daha fazla
"Bir Zamanlar Çukurova" dizisinin yönetmen koltuğunda oturan Murat Saraçoğlu yeni sezona bomba gibi geldiklerinin sinyallerini veriyor. Her yönettiği projeyi ilk bölümden son bölüme kadar sadakat, istikrar ve disiplinle başarıya taşıyan Saraçoğlu bu başarısının sırrını ise işini sevmesine, tecrübesine ve sabrına bağlıyor.
Dizi sektörüne ve sektör dair birçok konuyu yorumlayan Saraçoğlu, sanatçıların ve oyuncuların kendilerini gizlemesine ve saklamasına gerek olmadığını söylüyor. Sanatçıların kendilerini gizlemesini tehlikeli bulduğunu anlatan Saraçoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: “Bence sanatçının gizem taşımasına gerek yok. Bir manavla bir oyuncunun ya da bir yönetmenle bir inşaat işçisinin hayatın kendisi açısından hiçbir farkı yok. Dolayısıyla bu bohemlik, gizem, soğukluk, kibir ve ukalalık gibi şeylerin hakikate dair bir tarafı yok. Biz sadece bunları öğrenip, doğru zannedip ceket gibi üzerimize giyiyoruz. Bunlara hayatın kendisi açısından baktığınızda bir anlam taşımıyor."
Sette kaprisli ve
Fotoğraflar: Mert Burak Yılmaz
Spor sunucusu Yağmur Karabal, katıldığı Exathlon Türkiye yarışmasının kadın şampiyonu olarak büyük bir başarıya imza attı. Yarışmada zorlu parkurlara ve sıradışı korkunç cezalara karşı gösterdiği performans ve soğuk kanlılıkla kendine hayran bırakan Yağmur Karabal aslında yarışmaya kazanmak için gitmediğini ancak yarışma sayesinde içindeki savaşçıyı keşfettiğini de sözlerine ekliyor.
Yarışmacıların çoğunun sosyal medya fenomenlerinden oluşması ve izleyenler tarafından yarışmadaki doğal hallerinin kıyaslanmasına da değinen Karabal, sosyal medyada gösterilen ve sunulan her şeyin bir illüzyon olduğunu ve kendisinin bile göründüğü gibi olmadığını anlatıyor. Son günlerde hakkında çıkan aşk haberlerine de cevap veren Karabal, Onur Tuna ile ilişkisi olup olmadığı hakkında şöyle konuşuyor ve“Bunlarla konuşulmak istemiyorum. Beni yaptığım işlerle, başarılarımla tanısınlar. Başka şekilde konuşulmak istemiyorum” diyor.
Exathlon Türkiye yarışmasında açık ara fark atarak kadın şampiyon olarak çıktın. Nasıl bir deneyimdi?
‘Welcome to Turkey’, ‘Aşk Benim Neyime’, ve ‘Mutluyum’ şarkılarının ardından son çalışması ‘Hasretinle Yandı Gönlüm’ ile dinleyicilerin karşısına çıkan Özkan Şen namı diğer Mr. Jade iş dünyasının ve sosyal medyanın yakından tanıdığı bir isim. Almanya’da doğup büyüyen ve müzik hayatı çocuk yaşta başlayan Mr.Jade iş hayatında elde ettiği başarıların ardından asıl hayali olan müziğe yöneldiğini anlatarak, “Benim ana temelim Türk Sanat Müziği” diyerek de müziğin kendisi için bir mozaik olduğunu belirtiyor. Müzikte tek yönlü olmayı sevmediğini sözlerine ekleyen Özkan Şen, “Bence her sanatçı her tür müziği ve parçayı söyleyebilmeli” diyor.
Yurtdışında ünlendikten sonra Türkiye’ye dönen ve çalışmalarına burada devam eden Mr. Jade aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerinin de bir numaralı destekçisi. Sosyal medyada 2 milyona yakın takipçisi ile yurt dışında ciddi bir fan kitlesi bulunan Mr.Jade hayvan barınaklarına verdiği destek,
Yazdığı ilk şiir kitabı "İç" ve "Profesyonel hayat figüranı" romanıyla dikkatler üzerine çeken yazar ve oyuncu Çağatay Dörtyıldız son yazdığı ve sahneye koyduğu "Kaçırır mıyız?" oyunuyla da bir kez daha alkışı hak ediyor. Başrollerinde Alper Türedi, Cengiz Okuyucu, Emre Kızılırmak, Merve Aysal ve Yunus Emre Kahraman’ın paylaştığı komedi oyununu diğerlerinden ayıran en büyük farkı ise gelirinin Bir Dileğim Var Derneği’ne bağışlanması ve kanser hastası çocukların dileklerini gerçekleştirmeleri. Sosyal sorumluluk projelerine yazdığı oyunlarla destek veren Dörtyıldız bunu yaparken ise yardımlaşma fikrinin arkasına saklanmadığına dikkat çekiyor ve şunları söylüyor; “Projenin sosyal sorumlulukla ilgili kısmı sonradan, ekipteki muhteşem insanların fikirleriyle, oyun sahnelenme aşamasındayken ortaya çıktı. Dolayısıyla asla yalnızca yardımlaşma fikrinin arkasına sığınan bir oyun olmadı "Kaçırır mıyız?" aylarca emek verildi. Bunu sahneleme aşamasında birebir gözlemleme şansım oldu. Sonuç olarak ortaya seyirciyi gülmekten kırıp geçiren bu
Beş yıl aradan sonra müzik dünyasında yeni şarkısı Sen Gitmişsin Çoktan ile geri dönen Keremcem bundan sonraki süreç için hem oyunculukta hem müzikte dengeli bir yol izleyeceğini söylüyor. 29 Mayıs’ta vizyona girmeye hazırlanan Aşk Çağırırsan Gelir filminin de heyecanını paylaşan başarılı oyuncu “Benim ilk amacım her zaman şarkı söylemek oldu. Albüm yaptıktan sonra oyunculuk başıma gelen, hayatıma girmesine izin verdiğim güzel bir şeydi. Oyunculuğa başladıktan sonra çok sevdiğim ve çok mutlu olduğum bir şey oldu ki bir yandan da çok sevildim. Sahnede şarkı söylerken sevilmek bambaşka bir şey, oyunculuk yaparken canlandırdığınız karakterle sevilmek bambaşka bir şey. Bu yüzden çok mutluyum.
Yeni yılı çok dinamik ama bir o kadarda yorgun karşıladın sanırım öyle mi?
Her yıl başından sonra böyle hayal kırıklıkları yaşıyoruz. Sanırım beklenti içine girdiğimizden böyle oluyor. Çünkü beklenti beraberinde hayal kırıklıklarını da getiriyor. Bu sene nasıl geçecek derken bir bakıyorsun yıl gelmiş geçmiş bile.