<#comment>#comment>Özelleştirme İdaresi Başkanı Nuri Bayar, geçen cuma günü bir aracı kurumun yaptığı büyük alım sonrası konuşarak Tüpraş hisselerinin yükselmesini sağladığı yolundaki söylenti konusunda açıklama yaptı:
"Tüpraş halka arzının çok düşük noktalardan yapılacağı yolunda söylentiler paralelinde çıkan haberler, çeşitli basın - yayın organlarında, 4.4.2002 Perşembe günü yayınlanmıştır. İdaremizin, bazı gazetelerde yer alan; "Tüpraş 3 ayda yarı fiyatına indi", "Tüpraş kâbusu borsayı çökertti", başlıklı haberler karşısında gerekli açıklamanın yapılabileceği fiziki ilk imkân, borsa seansı kapandıktan sonraki aradır.
İdaremiz; "Devletin Tüpraş’daki hisselerini düşük değerden satacağı" söylentileriyle hissedarların, hisselerini satarak halka arzdan daha ucuza almaları şeklinde spekülasyonlarla yönlendirilmeye çalışılması karşısında tepkisiz kalmamıştır... Bazı grupların gün içinde hangi saiklerle hareket ettiği, ÖİB’nin meselesi değildir."
Kâğıda dokunan kalem, kibritten daha çok yangın çıkarır.
Bir gemide çalışan 200 kişi aldıkları maaşları (altın paralar) tahta kasalarında saklıyorlar... Bir gün gemi fırtınaya yakalanıyor, bütün tahta kasalar kırılıyor, paralar saçılıp birbirine karışıyor. Fırtına dindikten sonra paralar bir büyük sandıkta toplanıyor. Kaptan herkesin birikmiş kaç parası varsa iade edecek... Ama bu işi adil şekilde nasıl çözecek? Sorun şu...Herkes kendi kasasında ne kadar para olduğunu biliyor ama diğerlerinin kasasında ne kadar olduğunu bilmiyor.Bu durumda herkes kendisine soruldugunda eskiden sahip olduğu miktarı abartabileceğinden... Kaptan paraları eski sahiplerine, bir yanlışlığa yol açmadan nasıl dağıtabilir? (Yanıt: Pazartesiye) Pazar günü hafif bir beyin cimnastiği yorgunluk alır diye düşündük. Buyrun birlikte kafa yoralım... Dürüst adamlar, üçkâğıtçıların üzerine uzanıp semireceği yumuşak minderlerdir... Gerçek bilmece Cuma günü ilk seansta Tüpraş hissesi ortalama 6700 lira... Piyasa durgun. Birden "D. Yatırım" 500 bin lot alım yapıyor (3.3 trilyon)... Seans bitiyor.. 15 dakika sonra Özelliştirme İdaresi Başkanı Uğur Bayarın olumlu açıklaması geliyor. Tüpraş ikinci seansı 7400den kapatıyor. Uğur Bayarın
<#comment>#comment>Pazar günü hafif bir beyin cimnastiği yorgunluk alır diye düşündük. Buyrun birlikte kafa yoralım...
Bir gemide çalışan 200 kişi aldıkları maaşları (altın paralar) tahta kasalarında saklıyorlar... Bir gün gemi fırtınaya yakalanıyor, bütün tahta kasalar kırılıyor, paralar saçılıp birbirine karışıyor.
Fırtına dindikten sonra paralar bir büyük sandıkta toplanıyor.
Kaptan herkesin birikmiş kaç parası varsa iade edecek... Ama bu işi adil şekilde nasıl çözecek? Sorun şu...
Herkes kendi kasasında ne kadar para olduğunu biliyor ama diğerlerinin kasasında ne kadar olduğunu bilmiyor.
Bu durumda herkes kendisine soruldugunda eskiden sahip olduğu miktarı abartabileceğinden... Kaptan paraları eski sahiplerine, bir yanlışlığa yol açmadan nasıl dağıtabilir? (Yanıt: Pazartesiye)
Kimse bu alıma anlam veremiyor. Tahtalar saat 12:00 de kapanıyor. Saat 12:13te Reuters haber ajansından Özelleştirme İdaresi Başkanı Uğur Bayarın "Tüpraşta halka arzın piyasa şartları oluşmadığı sürece erteleneceği" demeci geçiyor. Saat 14:00 te seansın başlaması ile birlikte Tüpraşa piyasadan talep başlıyor. Saat 16:30 da piyasa kapanırken Tüpraş 7400 lira... Alımı yapan (ve birkaç saat içinde yüzde 12 dolayında kar sağlayan) "D. Yatırımın bu muazzam öngörüyü nasıl başardığı çok merak ediliyor. Borsada önceki gün birinci seansın sonuna doğru Tüpraş hisseleri 6500 -6600 aralığında... Hissede hareket yok... Bir anda D. Yatırım adlı aracı kurum 500.000 lota yakın (3.3 trilyon civarında) Tüpraş hisse senedi alıyor... Dünyayı Tanrı yarattı ama şeytan idare ediyor. Umut pompası... ABDnin bizi Afganistan ve Irak misyonlarına hazırlamak için hafifçe nefeslendirmesini "düzelme" sanacak kadar saf mıyız? Yanıt "evet"se yeni krizlere hazırlıklı olalım... Ekonomi umut pompasıyla düzelir mi? İkinci Dünya Savaşından bu yana (bu defa savaş olmadığı halde) en büyük düşüşü kaydetmiş ekonomi nasıl düzlüğe çıkar? Elbette üretimin harekete geçirilmesiyle değil mi? Peki üretimin harekete
<#comment>#comment>Borsada önceki gün birinci seansın sonuna doğru Tüpraş hisseleri 6500 -6600 aralığında... Hissede hareket yok... Bir anda D. Yatırım adlı aracı kurum 500.000 lota yakın (3.3 trilyon civarında) Tüpraş hisse senedi alıyor...
Kimse bu alıma anlam veremiyor. Tahtalar saat 12:00 de kapanıyor. Saat 12:13’te Reuters haber ajansından Özelleştirme İdaresi Başkanı Uğur Bayar’ın "Tüpraş’ta halka arzın piyasa şartları oluşmadığı sürece erteleneceği" demeci geçiyor. Saat 14:00’ te seansın başlaması ile birlikte Tüpraş’a piyasadan talep başlıyor. Saat 16:30 da piyasa kapanırken Tüpraş 7400 lira... Alımı yapan (ve birkaç saat içinde yüzde 12 dolayında kar sağlayan) "D. Yatırım’ın bu muazzam öngörüyü nasıl başardığı çok merak ediliyor.
Dünyayı Tanrı yarattı ama şeytan idare ediyor.
Servet Sevil, 26 Martta Yapı Kredi Bankası Marmaris şubesinden 350 km ötedeki Çamdibi şubesine 4 milyar TL göndermiş. "11 milyon lira" havale ücreti kesmişler.Okurumuz Servet Sevil, Ziraat Bankasının kendisine 1 Nisan şakası yapıp yapmadığını soruyor. Servet Sevil, 1 Nisan günü Ziraat Bankası Marmaris şubesinden 60 km ötedeki Muğla şubesine 4.5 milyar lira para göndermiş. "29 milyon lira" havale ücreti kesmişler. "Yüksek dağlara çıkmaktan kaçınırsanız, güzellikleri tam göremezsiniz." Frenkçeye hücum Pariste yaşayan ve sıkı bir Milliyet okuru olan Şehmuz Güzel bizim spor basınının Fransızcayı çok sevdiğini söylüyor... Kritik, pozisyon, pas, risk, kulvar, parsel, parsellemek, gibi sözcükleri sık kullanıyor spor basını. Ancak kimi sözcüklerin yanlış kullanıldığına dikkati çekiyor Şehmuz... Örneğin "Ofans - Offense" Fransızcada "hakaret" veya Tanrıya karşı "günah" anlamında kullanılıyor... "Hücuma dönük" anlamında kullanılan kelime ise "offensif"... "Ofansif oyun" doğru... "Ofansa destek verdi" gibi bir cümle doğru değil. Madem Fransızcaya niyetlendik. Bari onu doğru kullanalım. Her şey önceden söylendi, ancak kimse dinlemediği için her şeye yeniden başlamak gerekiyor.
<#comment>#comment>Servet Sevil, 1 Nisan günü Ziraat Bankası Marmaris şubesinden 60 km ötedeki Muğla şubesine 4.5 milyar lira para göndermiş. "29 milyon lira" havale ücreti kesmişler.
Servet Sevil, 26 Mart’ta Yapı Kredi Bankası Marmaris şubesi’nden 350 km ötedeki Çamdibi şubesine 4 milyar TL göndermiş. "11 milyon lira" havale ücreti kesmişler.
Okurumuz Servet Sevil, Ziraat Bankası’nın kendisine 1 Nisan şakası yapıp yapmadığını soruyor.
"Yüksek dağlara çıkmaktan kaçınırsanız, güzellikleri tam göremezsiniz."
Sabah gazetesi dün pahalı perdeleri eleştirirken, Cumhurbaşkanı Sezerin sağladığı tasarrufların dökümünü de vermiş...16 Mayıs 2000 tarihinde Cumhurbaşkanı olan Sezer, Çankaya Köşkü personelinde 220 kişilik indirim yaparak sayıyı 348e düşürmüş. 2001 yılı bütçesi 2000 bütçesine göre 3 trilyon 455 milyar lira daha düşük tutulmuş. Hazineye 1.5 trilyon lira iade edilmiş.Lojman bakımında yüzde 78, personel yolluklarında yüzde 63 tasarruf sağlamış.Benzinde 2 yılda yarı yarıya tasarruf sağlanmış... Malzeme alımları için verilen 1.8 trilyonluk ödeneğin 307 milyarlık kısmı Hazineye iade edilmiş...Telefon hatlarından 141i Telekoma iade edilmiş.Sezerin Köşke aldırdığı mobilya ve perdeler, eğer basında verilen rakamlar doğruysa 300 milyarı bile bulmuyor. Sağladığı tasarruf ise trilyonlarca lira.Eğer bu konularda kalem oynatanlar devletin parasını dert ediyorsa Sezere teşekkür edip ondan öncesini sorgulamak durumunda değil midir? Esas savurganlığın geçen dönemlerde yapıldığı çok açık değil mi? Ama açıkça anlaşılıyor ki mevzu o değil. Mevzu ve amaç Cumhurbaşkanı Sezeri canından usandırmak. Halkın gözünde yıpratmak... Önceleri neden elde file Migrostan alışveriş ediyor..