<#comment>#comment>Türkiye Bilimler Akademisi, Kemal Kurdaş’ın geçen yıl verdiği bir konferansı kitap haline getirmiş... ODTÜ’nün eski ünlü Rektörü ve eski Maliye Bakanı Kemal Kurdaş, konuşmasına bakınız nasıl başlıyor:
"...Ekonomimiz büyük bir bunalımın, daha doğru bir ifade ile çöküntünün içinde. Bu çöküntü, son 20 yılı kapsayan bir sürede Türkiye’nin ekonomik politikasında yaptığı son derece vahim hataların kaçınılmaz bir sonucudur; bu hataların bir ürünüdür.
... bu çöküntünün kaynakları 20 yıl öncesinin son derece hatalı politikalarıyla başlamış. Bu politikalar sonra, onu ilk yürürlüğe sokan zatı - Turgut Özal - takip eden hükümetlerce de aynen izlendiğinden, hatta zaman zaman daha vahim hatalar da yapıldığından, bugünkü ürküntü verici durum ortaya çıkmıştır... Sadece yakın geçmişteki 10 yılda değil, fakat 20 yıla kadar uzanan bir dönemde ekonomik politikalarımızın bu politikaların yürütülmesinden sorumlu kimselerin hepsi sorumludur, suçludur. Hataların ve çöküşün patenti tabii Özal’a aittir. Böyle bir yıkıntıyı ancak o içine sindirebilirdi ya da organize edebilirdi, etti de... Ondan sonra da iktidarın başına gelenler... aynı politikalara devam ettiler. Sonuçta bizi
Rakamlar şöyle...Toprakbank 3 milyon TL, Şekerbank 3.150, Etibank 3.150, Vakıfbank 3.675, Ziraat 4.725, Halkbank 5, İş Bankası 5.250, Koçbank 5.250, Demirbank 6, Akbank 6.3, Garanti 7.5, Pamukbank 10, Yapı Kredi 10.5 milyon TL...Sinan Aygün havale ücretlerinin 2000 ile 2001 yılları arasındaki artışlarını da tablo haline getirmiş... Ziraat ve Yapı Kredi gibi bazıları yüzde 300e varan artış uygulamış...Sinan Aygün dedi ki:- Bankaların hangi hesaplamaya dayandığı bilinmeyen bu yüksek komisyon oranları, ticari ahlak ve adaba aykırıdır. Serbest piyasa ekonomisi "Dilediğim fiyatı uygularım" demek değildir. Açık adı Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu olan BDDK hiç değilse bu gibi konularda biraz aktif davranmalıdır... Bankaların tutturabildiğine uyguladıkları havale masrafından söz ederken... Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün yaptırdığı bir araştırmanın sonuçlarını gönderdi... Aygün geçen yıl 14 bankanın Ankara Ulustaki şubelerinden Kızılay şubelerine 100er milyon lira postalatmış. Aradaki mesafe 2 kilometre olup taksi 2.5 milyon lira ücret alıyor. Havale yapan bankalar ise 3 milyon lira ile 10.5 milyon lira arasında komisyonlar almışlar. Hayatı seviyor musun? Öyleyse
<#comment>#comment>Bankaların tutturabildiğine uyguladıkları havale masrafından söz ederken... Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün yaptırdığı bir araştırmanın sonuçlarını gönderdi... Aygün geçen yıl 14 bankanın Ankara Ulus’taki şubelerinden Kızılay şubelerine 100’er milyon lira postalatmış. Aradaki mesafe 2 kilometre olup taksi 2.5 milyon lira ücret alıyor. Havale yapan bankalar ise 3 milyon lira ile 10.5 milyon lira arasında komisyonlar almışlar.
Rakamlar şöyle...
Toprakbank 3 milyon TL, Şekerbank 3.150, Etibank 3.150, Vakıfbank 3.675, Ziraat 4.725, Halkbank 5, İş Bankası 5.250, Koçbank 5.250, Demirbank 6, Akbank 6.3, Garanti 7.5, Pamukbank 10, Yapı Kredi 10.5 milyon TL...
Sinan Aygün havale ücretlerinin 2000 ile 2001 yılları arasındaki artışlarını da tablo haline getirmiş... Ziraat ve Yapı Kredi gibi bazıları yüzde 300’e varan artış uygulamış...
Sinan Aygün dedi ki:
- Bankaların hangi hesaplamaya dayandığı bilinmeyen bu yüksek komisyon oranları, ticari ahlak ve adaba aykırıdır. Serbest piyasa ekonomisi "Dilediğim fiyatı uygularım" demek değildir. Açık adı Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu olan BDDK hiç değilse bu gibi konularda biraz aktif
Her banka havale ücretini tutturabildiğine saptıyor adeta...Hollandadan yazan Kenan Tutak diyor ki:- Yazınızı okuyunca buradaki bankama (ABN Amro) telefon edip, Türkiyeye para havale etmenin kaça mal oldugunu sordum. Sadace 7 euro (9-10 milyon TL) civarındaymış. Ayrıca ne miktar göndereceğiniz önemli değil. 1 euro da olabilir 10 bin euro da... Havale ücreti değişmiyor. Uzaklık yakınlık veya havalenin acil olup olmaması da ücreti değiştirmiyor. Burada önemli olan işlem. Bu işlem bankaya kaça mal oluyor?Havale ücreti buna göre saptanıyor.Peki Türkiyede bu ücret neye göre saptanıyor? Pek yanıtlanacağını sanmamakla birlikte, soruyu bizim banka yöneticilerine yöneltelim?Ücretler işlemin maliyetine göre mi, yoksa bankanın zararlarını kapatmakta müşteri başına düşen fedakarlık payına göre mi saptanıyor? Ziraat Bankasının 4 milyar lirayı Marmaristen bir saat ötedeki Muğlaya 29 milyon TL karşılığında havale ettiğini yazmıştık. Anadilini unutanın, başka bir dili kavraması mümkün değildir... Almanyada adalet Daum Türkiyede yüz milyonlarca dolarlık yolsuzluktan yargılansa üç beş ayda bir duruşma sırası gelecek, o duruşmalardan da çok muhtemelen vareste tutulacaktı... Ülkemizin her
<#comment>#comment>Ziraat Bankası’nın 4 milyar lirayı Marmaris’ten bir saat ötedeki Muğla’ya 29 milyon TL karşılığında havale ettiğini yazmıştık.
Her banka havale ücretini tutturabildiğine saptıyor adeta...
Hollanda’dan yazan Kenan Tutak diyor ki:
- Yazınızı okuyunca buradaki bankama (ABN Amro) telefon edip, Türkiye’ye para havale etmenin kaça mal oldugunu sordum. Sadace 7 euro (9-10 milyon TL) civarındaymış. Ayrıca ne miktar göndereceğiniz önemli değil. 1 euro da olabilir 10 bin euro da... Havale ücreti değişmiyor. Uzaklık yakınlık veya havalenin acil olup olmaması da ücreti değiştirmiyor. Burada önemli olan işlem. Bu işlem bankaya kaça mal oluyor?Havale ücreti buna göre saptanıyor.
Peki Türkiye’de bu ücret neye göre saptanıyor? Pek yanıtlanacağını sanmamakla birlikte, soruyu bizim banka yöneticilerine yöneltelim?
Ücretler işlemin maliyetine göre mi, yoksa bankanın zararlarını kapatmakta müşteri başına düşen fedakarlık payına göre mi saptanıyor?
Faslılar "Bizim bu meseleyle ilgimiz ne?" diye şaşırmış kalmış...Bir Aziz Nesin öyküsü vardır...Adamın biri köyündeki evinden gazocağı iğnesi almak için ayrılmış, bulmak için araya araya taa İstanbula kadar gelmiş. Çünkü adam aradığını hep bulamayacağı dükkânlardan sormuş.Amerikanın Ortadoğu politikasını üstat yıllar önce tarif etmiş... Filistine yönelik İsrail saldırısına çözüm bulmak için Ortadoğu turuna çıkan ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ilk durak olarak Fasa ayak basmış. Her zaman göz göze gelmeyebiliriz ama, kalp kalbe bakmayı deneyebiliriz. Döşeme kavgası "Istanbul Mobilyacılar Sitesinde döşemecilik yapan Kadir Kazmayı feci şekilde döven adamın, döşemecinin eski nişanlısının babası olduğu anlaşıldı...Gözaltına alınan Vakkas Balta;- Kızım Yaseminin nişanı atmasından sonra Kadir bizi sürekli olarak rahatsız ediyordu. İstediğini elde edemeyince de çamur yapmaya başladı. Son olarak da dükkânının ismini değiştirmiş; görünce kan beynime sıçradı, kendimi tutamadım" dedi... Dükkânın yeni adı şöyle: "Yasemine döşemecilik" Haberi geçende Anadolu Ajansı geçti.. Okuyalım... Marifet... Ama biçimine getirip ezerlerse Güzel kokmak Kekik misali Lavanta çiçeği misali Fesleğen misali
<#comment>#comment>Filistin’e yönelik İsrail saldırısına çözüm bulmak için Ortadoğu turuna çıkan ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ilk durak olarak Fas’a ayak basmış.
Faslılar "Bizim bu meseleyle ilgimiz ne?" diye şaşırmış kalmış...
Bir Aziz Nesin öyküsü vardır...
Adamın biri köyündeki evinden gazocağı iğnesi almak için ayrılmış, bulmak için araya araya taa İstanbul’a kadar gelmiş.
Çünkü adam aradığını hep bulamayacağı dükkânlardan sormuş.
Amerika’nın Ortadoğu politikasını üstat yıllar önce tarif etmiş...
"Tüpraş halka arzının çok düşük noktalardan yapılacağı yolunda söylentiler paralelinde çıkan haberler, çeşitli basın - yayın organlarında, 4.4.2002 Perşembe günü yayınlanmıştır. İdaremizin, bazı gazetelerde yer alan; "Tüpraş 3 ayda yarı fiyatına indi", "Tüpraş kâbusu borsayı çökertti", başlıklı haberler karşısında gerekli açıklamanın yapılabileceği fiziki ilk imkân, borsa seansı kapandıktan sonraki aradır. İdaremiz; "Devletin Tüpraşdaki hisselerini düşük değerden satacağı" söylentileriyle hissedarların, hisselerini satarak halka arzdan daha ucuza almaları şeklinde spekülasyonlarla yönlendirilmeye çalışılması karşısında tepkisiz kalmamıştır... Bazı grupların gün içinde hangi saiklerle hareket ettiği, ÖİBnin meselesi değildir." Özelleştirme İdaresi Başkanı Nuri Bayar, geçen cuma günü bir aracı kurumun yaptığı büyük alım sonrası konuşarak Tüpraş hisselerinin yükselmesini sağladığı yolundaki söylenti konusunda açıklama yaptı: Kâğıda dokunan kalem, kibritten daha çok yangın çıkarır. Bilmecenin yanıtı Kaptan tayfalardan tasarruflarının miktarlarını doğru olarak bir kâğıda yazıp vermelerini ister... Eğer oluşacak toplam rakam mevcut altın para rakamını aşarsa bütün altınları denize