Düne kadar şunu söylüyorlardı.. Cumhurbaşkanını ilk defa halk seçecek.. Halk seçtiği için milletle devlet kucaklaşacak.. Milletle devlet buluşacak.. Milletle devlet bütünleşecek.. Milletle devlet bir olacak.. Bunu da Erdoğan sağlayacak..
Yani devletle millet ayrımı ortadan kalkacak..
*
Dün gördük ki Başbakan bu görüşte değil.. Belli ki; buluşma, kucaklaşma, bütünleşme gibi kavramlar hoşuna gitmemiş..
İki taraf var dedi; biri devlet biri millet. Ben milletin tarafında olacağım.
Mesaj açık ve net.. Başbakan başbakanlığı süresince kavga etmeden duramadı, belli ki cumhurbaşkanı olunca da duramayacak. .
Kavga etmediği kurum kalmadı, kuruluş kalmadı, mahkeme kalmadı, hakim, savcı kalmadı, parti kalmadı, sendika, dernek kalmadı..
Dün Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’yla Aydın’daydım.
Aydın ana ocağıymış..
Sohbetimiz uçakta başladı, İzmir’den Aydın’a yol boyu devam etti..
Gördüklerimi, gün boyu yaşadıklarımı ,izlenimlerimi yarın aktarırım..
Önce neler konuştuk kısaca bahsedeyim.. Ekmel Bey, Üç temel mesele üzerinde duruyor..
BİR: Huzurun sağlanması..
İKİ: İç meselelerin halledilmesi..
Muhabbet; ‘o kadar olacak, ne var bunda yani’ diye başlar ve devam eder..
12 yıl başbakanlık yaptı tabii biraz avantajı olacak.. İstifa etsin diyorlar; dünyanın neresinde görülmüş.. Neresinde var..
Doğru dünyanın hiçbir yerinde yok; çünkü dünyada böyle bir sistem yok.. Biz uydurduk.. Her neyse.. Seçim koşusu eşit şartlarda olmuyor..
Her şeyi mesele etmeyin canım.. İlk defa yapıyoruz, bazı yanlışlıklar olabilir, bakılır, ileride düzeltilir..
Ne kadar ileride!..
*
Siz farkında değilsiniz ya.. Yeni bir dönem kuruluyor.. Yeni Türkiye inşa ediliyor, tabii bazı zorlamalar yapılacak..
Abi film çok sıkıcı yarısında çıktım.. Ha babam konuşma ha babam konuşma.. Hareket yok abi hareket yok.. 3.5 saatlik film mi olur ya.. Üç saat iki kişini muhabbetini mi dinleyeceğim.. Hikaye yatay değil dikey gidiyor, yol almıyor.. Vaktine yazık!..
*
Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes’te büyük ödül alan filmi için yazılanlar aşağı yukarı böyle..
Tabi ki Kış Uykusu’nu iyi tahlil eden, adını koyan yazarlar da oldu..
Ama genelde hava olumsuzdu..
Daha doğrusu olumsuz hava yaratılmak isteniyordu..
İstanbul dışındaydım, izleme imkanım yoktu, hakkında yazıları takip ettim; karalama kampanyasının izleri vardı..
2007’nin Mart ayı.. Türkiye yine Cumhurbaşkanı seçimi ile çalkalanıyor.. Erdoğan cumhurbaşkanı olacak mı olmayacak mı sorusu zihinleri kurcalıyor.. Kimisi olacak diyor kimisi olmayacak..
(Daha 367 meselesi patlamamış.. İktidar partisi tek başına cumhurbaşkanı seçecek çoğunluğa sahip)
O günlerde de papatya falı açılıyordu..
Olacak, olmayacak..
Ben olmayacak diyordum.. Erdoğan, cumhurbaşkanı olmayacak.. Peki ne yapacak?
O tarihte Vatan’da yazıyordum..
Başbakan kalacak, Putin gibi olacak.. Erdoğan seçimi kazanır bir kez daha iktidar olursa Rusya Devlet Başkanı Putin gibi olur demiştim..
Önce meselenin ne olduğunu anlatayım..
Mart ayının ilk pazarı ‘ne olacak memleketin hali’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım..
Kısaca şöyle demişim: Eskiden iki kişi bir araya gelince memleketin halini konuşurdu, bir süredir bu muhabbet rafa kalktı.. Sohbetlerden düştü..
Gezi eski muhabbeti geri getirdi..
Üstüne de 17 Aralık gelince memleket iyice siyasileşti.. Ne olacak memleketin hali muhabbeti geri döndü..
*
Bunları dedikten sonra 17 Aralık operasyonuna değinmişim.. Rüşvete karıştığı söylenenler serbest bırakıldı, suç vasfının değişebileceği gerekçesiyle tahliye edildiler..
Erdoğan; ‘bir kesimin değil herkesin cumhurbaşkanı olacağım’ dedi..
Söz güzel.. Hoş vaat..
Ama inandırıcı değil..
Çünkü; herkesin başbakanı olmadı ki herkesin cumhurbaşkanı olsun..
Erdoğan, başbakan olduğunda da ‘bir kesimin değil herkesin başbakanı olacağım’ demişti..
Oldu mu?
O ünlü balkon konuşmasını hatırlayın.. Söylediklerini hayata geçirdi mi?
Aslında sizi, bizi hepimizi kandırmışlar.. Cumhurbaşkanı ile Başbakan çoktan konuşmuş anlaşmış..
Gül aday olmayacağını Erdoğan’a söylemiş..
28 Ağustos’ta görevim biter demiş..
Ne zaman söylemiş?
30 Mart yerel seçimlerinden önce.. Mart’ı saymayalım.. Aradan üç ay geçmiş, üç aydır tiyatro mu seyrediyoruz!..
Gül aday olmayacağına göre başka alternatif var mıydı?
Yoktu..