Abi film çok sıkıcı yarısında çıktım.. Ha babam konuşma ha babam konuşma.. Hareket yok abi hareket yok.. 3.5 saatlik film mi olur ya.. Üç saat iki kişini muhabbetini mi dinleyeceğim.. Hikaye yatay değil dikey gidiyor, yol almıyor.. Vaktine yazık!..
*
Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes’te büyük ödül alan filmi için yazılanlar aşağı yukarı böyle..
Tabi ki Kış Uykusu’nu iyi tahlil eden, adını koyan yazarlar da oldu..
Ama genelde hava olumsuzdu..
Daha doğrusu olumsuz hava yaratılmak isteniyordu..
İstanbul dışındaydım, izleme imkanım yoktu, hakkında yazıları takip ettim; karalama kampanyasının izleri vardı..
Çünkü; sadece Nuri Bilge Ceylan’ı eleştirmekle kalmıyorlar, izleyenlerle de dalga geçiyorlardı..
Efendim uyuyup uyuyup çıkıyorlarmış sonra hava atmak için çok güzel film diyorlarmış..
Entel havasına bürünmenin bedeli 3 saat 16 dakika işkence çekmekmiş..
Falan filan.. Bir sürü yaftalama..
*
Cuma günü izledim.. Alakası yok..
İnanın abartmıyorum.. Film başladı, bir süre sonra pat diye kesildi.. Teknik bir arıza zannettim, meğer ara verilmiş.. Saatime baktım 1.5 saat geçmiş..
Yavaş dedikleri, sıkıcı dedikleri, film böyle..
*
İkinci bölümde tempo biraz daha düşük gibi dursa da aslında değil.. Filmin içine girersen, tartışmaya katılırsan değil..
Hatta.. Film bir sonraki sahneyi merakla beklerken bitiyor..
Bundan sonra hayat nasıl akacak derken bitiyor..
Devamını sen tamamla dercesine bitiyor.. Üzerinde yarım saat düşün dercesine bitiyor.. Hadi yarım saat çok diyelim 15 dakika düşün..
Oldu mu sana dört saat.. Aslında Kış Uykusu dört saat..
*
Evet ,diyaloglar, tartışmalar bol.. Ama bu size öyle bir sunuluyor ki kendinizi odanın bir köşesinde hissediyorsunuz.. Sohbete katılmak istiyorsun, sesini duyuramıyorsun, ah diyorsun bi duysalar..
*
Kış uykusu böyle bir film.. Prof. Dr. Emre Kongar Cumhuriyet’teki yazısında adını koydu..
Roman film ya da Film roman dedi..
Kış Uykusu 3 saat 16 dakikada okunan bir roman..
*
Şimdi diyeceksiniz ki, kara propagandanın, yaftalama yarışının, linç ayininin sebebi ne?
Sanki her yıl bir filmimiz büyük ödül alıyormuş gibi bu hoyratlık neden?
Nedeni şu..
Birincisi; Nuri Bilge Ceylan ödülü gençlere adadı, hayatını kaybeden gençlere.. Gezi gençlerine yani, çapulcu dedikleri gençlere..
İkincisi; 32 yıl önce aynı ödülü alan Yılmaz Güney pozu verdi..
Kabahatin daha büyüğü olur mu?
*
Kara propagandaya pabuç bırakmayın.. Mutlaka gidin, filme bir köşesinde, bir karesinden gireceksiniz.. Emin olun..
‘Asya Lüksü’nü tavsiye ederim
Anlatayım..
Maçka Teknik Lisesi Elektronik Bölümü mezunuyum.. 1974 girişliyiz..
40 yıl olmuş.. Aynı sınıfta olduğumuz arkadaşların çoğuyla hala o günlerdeki gibiyiz.. Teknik Lisede 23 kişiydik..15-16 kişi kopmadık.. Her ayın onuncu günü Asmalımescit’teki Yakup’ta buluşuruz.. Yeni değil, 12 yıldır, her ay..
Ben başka alana kaydım, yoldan saptım ama onlar çizgiyi bozmadılar.. Kimi elektronik mühendisi oldu, kimi elektrik, kimi inşaat.. Kimi mimar oldu, kimi tekniker.. Kimi teknik adam yetiştirmek için öğretmen oldu..
Çoğu yurt dışında çalıştı.. Katar’da, Kuveyt’te, Rusya’da, Gürcistan’da.. Ama Türkiye’ye gelişlerini hep ayın onuncu gününe denk getirmeye çalıştılar.. Aksatmadan sürdürdük..
*
Dört yıl önce yılda bir defa da hep birlikte tatil yapalım dedik.. Lise yıllarında olduğu gibi; üç-dört gün..
Yok öyle deniz kenarında yatmaca tatili değil.. Mesela, önceki yıl Ayvalık’ta Kaz dağlarındaydı.. Geçen yıl Gelibolu’nda, şehitlikleri gezdik.. Bu yıl Karadeniz’e gittik.. Yaylalara çıktık..
Ayder yaylasında kaldık.. Kaçkar’a tırmandık.. 2800 metredeki göle ulaştık..
Anlatmak istediğim, gittiğim yerler değil gittiğim kişiler..
Geziyorsun, yiyorsun, içiyorsun, gece yarılarına kadar eldivensiz sohbet ediyorsun.. Kıskaçlık yok, alınganlık yok, darılmaca yok, atış serbest, birbirine takılmaca serbest..
*
Son gezide 12 kişiydik.. Hemen erkek erkeğe maganda gezisi demeyin..
İspanyol kültürünü iyi bilen Prof. Selçuk Demirbulak söyledi.. İspanyollar Asya Lüksü diyormuş..
‘Asya Lüksü’ nü yapabilene gıptayla bakarlarmış.. Sadece her yıl yaptığımız gezi değil her ay buluşmalarımız da ‘Asya Lüksü ’ne giriyormuş.. Kadim dostlarınız varsa, imkanınız elveriyorsa tavsiye ederim.. Diğer tatillerden çok farklı..
(Not; oteli değil, küçük pansiyonları tercih edin..Ev gibi olsun.. Hatta mutfağa girip yeme içme işini de kendi aranızda halledin.. Müthiş keyifli oluyor )
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024