Önceki yıllarda acil aranan telefonlardan sadece 154 Alo Trafik telefon hattı ücretli iken diğerleri ücretsizdi. Köşemde bu konuya yer verdiğimde, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım devreye girdi ve bu hat da ücretsiz oldu. Sayın Bakanım; ülkemdeki tüm trafikçiler adına teşekkürlerimi bir kez daha iletiyorum.
Basit fakat yaşamımızı etkileyen bazı trafik sorunlarımıza çözüm sağlayabilirseniz, size bir teşekkür daha borcumuz olacak. Üstelik bu sorunlar Çılgın Proje niteliğinde olmayıp, bilinen fakat çözümünü yöneticilerimizin ertelediği basit konulardır. Daha doğrusu Bakanlığınız ile ilgili hizmet veren bazı kurumların hantallığı ve yöneticilerin görev ihmalidir. Ülke trafiğine verilen en büyük zarar ise, AB uyum yasaları çerçevesinde Büyükşehir Belediyelerinde; trafiği denetleyen ile kararların çıktığı kurumlar arasında iki başlılık gittikçe artıyor ve hizmetler grafiği sürekli düşüyor.
Böylesi medeni şehirde bir de, Çocuklar Duymasın dizisindeki Seyyar Tayyar‘lar vardır ki; hiçbir şey yapılamaz İzmir de.
Çünkü...
1- Güzel İzmirimin yolları sabah ve akşam trafiğinde cehenneme dönüşür; hatta bu cehennem gün boyu sürer. Sebep ise; gün boyu şehre kamyon ve TIR giriş ve çıkışları ile tüm yollarda dolaşmalarıdır. Çözüm basit ama uygulanamıyor. İşte İstanbul örneği; gece şehre girişler saat 22 olup, sabah çıkışları ise 06’dır. Amerika’yı yeniden keşfe gerek yok. Çözüm ortada ama İzmir’de uygulayan yok.
İlk sebep trafikte iki başlılık. Diğer sebep ise: İzmir Liman İşletmeleri gösteriliyor. Bu kurum gece saatlerinde yükleme hizmeti veremiyor. İhracat işlemleri saat 23.00’de bitiyor. Acenteler ise akşam olunca kapatıyorlar. İthalat işlemlerinde gece yükleme için ayrıca ücret talep ediliyor. Kamyoncu esnafı aracına lastik alamaz iken, dolar bazında işçilik mi ödesin? Yani anlayacağınız İzmir Limanı’nda kamyon ve tırlar ile ilgili yükleme işlemi yapılamayınca, sadece geceleri şehre girmenin anlamı kalmıyor?
Peki,soruyorum; özelleşen Aliağa’daki limanlarda bu işlemler 24 saat boyunca yani gece ve gündüz sürekli nasıl yapılabiliyor?
Bu sorun çözülmez ise, İzmir trafiği hep felç olacak, trafik polisi de hiçbir şekilde görevini yapamayacaktır.
2- Otoyol giriş ve çıkışlarında insanlarımız ölmektedir. Sebep ise yetki sorunu olarak gösteriliyor. Karayolları ile bölge trafik polisi ortaklaşa tedbir almadıkça, suça her iki taraf ortaktır.
3- Çeşme de her yıl gençlerimiz trafik kazalarında ölmektedir. 2010 yılında beş kişi ölmüştür. Suçlu olan trafik polisi veya kaza yapanlar değildir. Yaz aylarında nüfusu ülkenin en çok artan olarak bilinirken, kazaları önleyici tedbir olacak personel ile ekipman ve uzman trafikçiler görevlendirilmelidir.
4- Yaklaşık beş yıldır Otoyol Alaçatı çıkışındaki kavşakta, trafik ışıkları hiç çalışmıyor; yol aydınlatmaları hiç yanmıyor. Ve sonuç geçtiğimiz yıl bir gencimiz kamyon altında can verdi.
Sayın Bakanım, bu satırbaşlarının her biri İzmir’in gerçekleri olup, detaylı bilgiler de mevcuttur. Türkiye Fahri Trafik Müfettişleri Derneği olarak bürokraside görevli üyelerce bu eksikleri ve yapılacakları sizlere sunabiliriz.
Eski bir bürokrat olarak hiçbir kamu kurumu veya yetkilisini suçlamak amacında değilim. Ancak bizim gibi bu hizmetler ile gönüllü olarak uğraşanlara destek vermenizi dilerim.
İşte İzmir için hayat kurtaran, şehri yaşanır hale getiren bu koknulara öncelik vermek gerekir. Çözümü de öyle yüksek maliyet ve zaman gerektiren cinsten değil. İki dudağınızın arasından çıkacak talimattır.