AK Parti İzmir’de oyunu hem nitelik hem de nicelik olarak artırdı.
Hangisi ön planda derseniz; artışın nitelik özelliği daha ön plandadır. Çünkü;
12 Haziran’da İzmir’de hem CHP ‘nin hem de AK Parti ‘nin oyları yükselmiştir.
Hatta 2007’e göre CHP’deki artış, AK Parti’ye göre daha fazladır.
Aradaki makas, yine bir önceki seçime göre yüzde olarak kapanmadığı gibi biraz daha açıldı.
Nitekim 2007’de CHP ile AK Parti arasındaki oransal oy farkı İzmir’de yüzde 3.5 idi.
2011’de bu fark, yüzde 5.9 olarak gerçekleşti.
İzmir neden böyle oldu?
Ya da;
Ne oldu da, ülke genelinde oylarını 3.5 milyon artıran CHP, İzmir’de “kadük” kaldı?
Sıkı durun...
Tek nedeni var:
Yerel hezimet!...
* * *
Şimdiki halime bakmayın.
Ben de mangal gibi yürek vardı.
Cesur yürektim yani.
Lisede kızlar bana “Aslan Yürekli Hamdi” derlerdi. Hayat, hepimiz gibi beni de bitirdi.
Lisedeki kızlar şimdiki halimi görseler adımı “Yusuf” olarak mı değiştirirler, yoksa “Pamuk Yürek” diye mi çağırırlar bilemiyorum.
Ama buna rağmen ve de başıma gelecekleri bile bile... Kaderime isyan ederek, ama başka çarem kalmadığı için, isyanımı bastırıp, kahpe kadere boyun eğerek...
Oyumu kime verdiğimi açıklıyorum.
Bu patlamayı bekliyordum ama dün değil...
Seçim sonrası, diye düşünüyordum.
Bir gün önce, “İki Bakan (Binali Yıldırım-Ertuğrul Günay) İzmir’in kimyasını bozdu” diye yazdım.
Sabah yazımı okuyan CHP’lilerin çoğu, “Türkmen yine abartmış” diye dedikodu yaparken, Havagazı Fabrikası’nda patlak veren “infilak”, ne kadar haklı olduğumu, iki bakanın CHP’lilerin ve Kocaoğlu’nun kimyasını nasıl bozduğunu kanıtladı.
CHP’de yaşanan, büyük bir depremdir.
Hem de öyle uyduruktan bir sarsıntı değil, 9 şiddetinde, yıkıcı, yok edici niteliktedir.
* * *
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, meydanlarda “Başbakanın kimyasını bozdum” diyor ya...
İster kabul edin, ister etmeyin, iki bakan Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay’da İzmirlilerin “kimyasını bozdu...”
Bu kimya bozmanın sandığa Türkiye’de ve İzmir’de nasıl yansıyacağını, pazar akşamı görecek ve yaşayacağız.
* * *
İzmir’de sandıklardan nasıl bir sonuç çıkacak?
2007’de üç aşağı-beş yukarı İzmir tahminim tutmuştu.
2009 yerel seçimlerinde öngörüm bire bir “tam isabet”ti.
Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım, İzmir Ak Parti adayı olduğu günden buyana, siyasetten çok kente yapacağı hizmetlerle, projeleriyle gündem yapan, iktidar ve muhalefet partileri içindeki tek milletvekili adayı.Çünkü o siyaseti bir “hizmet aracı” olarak görüyor ve bunu da her fırsatta, her platformda söylemekten çekinmiyor.
9 yıldır neredeydiniz?
Yıldırım, “İzmir halkının çocuklarının geleceği için endişeli” olduğunu söylüyor. İzmir’in gelişmişlik krıterlerine bakaldığında 7. sıraya gerilemiş olması hükümetin İzmir’e yeteri kadar ilgi göstermediği tezini doğrulamıyor mu?” diye soruyorum. “Hayır” diyor Yıldırım ve ekliyor: “Sorun hükümette değil. Dahası tek sorun hükümette değil. İzmir’in lobisi yok. İzmirlilerin ruhunda efelik var. Sorunları çok konuşuyor İzmirliler. Konuşuyor da konuşuyor. Ama ne yazık ki çözüm noktasında tek ses olamıyor.
AK Parti: Bizim miting daha kalabalıktı; en az bir misli daha fazla insan vardı...
CHP: Siz alanı daraltıp, kalabalığı Cumhuriyet Meydanı’na doğru yaydınız. Bizim miting, en az 80 bin kişi daha fazlaydı...
* * *
Bu tartışma ve atışma, bıraksanız 12 Haziran’a kadar sürer gider...
Oysa meydanlardaki kalabalığa değil, bu mitinglerin sandığa nasıl yansıyacağına bakmak lazım...
Ama şu bir gerçek:
AK Parti, 2002’den bu yana İzmir’de en büyük, en kalabalık, en coşkulu mitingini gerçekleştirdi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir’e yakışacak, yerli-yabancı herkese biraz da nostalji yaşatacak bir projeye başlıyor.
Adı; “Kent Kartlı Fayton...”
Büyükşehir Belediyesi bu projeyle ilgili tüm hazırlıklarını tamamladı. Fayton siparişleri verildi ve araçlardan 20’si İzmir’e getirildi.
Şimdi tek eksik, faytonların koşulacağı atlar...
İzmir’in modern ve nostaljik faytonlarını çekecek olan “özel atlar”, en geç Haziran ayı sonunda İzmir’de olacaklar.
İzmir’in faytonlarını bundan böyle, bir Büyükşehir şirketi olan ve halen kentteki otoparkların işletmeciğini yapan İzelman şirketi işletecek.
Özel sipariş üzerine yapılan, özel atlar tarafından çekilecek olan faytonların sürücülüğünü, İzmir’de bugüne kadar bu işi bireysel olarak yapan Roman Faytoncular üstlenecek.