İzmir neden böyle oldu?
Ya da;
Ne oldu da, ülke genelinde oylarını 3.5 milyon artıran CHP, İzmir’de “kadük” kaldı?
Sıkı durun...
Tek nedeni var:
Yerel hezimet!...
* * *
Başbakan, iki bakanı Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay ile İzmir’de CHP’nin resmen canını okudu.
12 Haziran’da kentin milletvekili sayısı 24’ten 26’ya çıkmıştı.
Yani, iki arttı.
MHP 4’tü; 1+1, yani ikide kaldı.
Yani iki eksildi.
Açığa çıkan 4 milletvekilliğini de CHP ve AK Parti; ikişer-ikişer bölüştüler...
İzmir’de seçimin matematiksel özeti böyle...
* * *
Ancak...
26 Mart 2009’da İl Genel Meclisi’nde oy dağılımına baktığınızda, İzmirli seçmen, 30 ilçeden 28’inde CHP’yi birinci parti yaptı.
Aynı dağılım belediye başkanlıklarına da yansıdı.
Tire-Bayındır hariç, tüm ilçeler CHP’nin oldu.
Yıl 2011...
CHP, iki yıl aradan sonra İzmir’de tam 11 ilçesini AK Parti’ye kaptırdı.
Hem de ne ilçeler!
Metrekareye vurulduğunda, kentin yüzölçümünün neredeyse 3’te 2’si AK Parti’ye geçti:
Karabağlar, Buca, Gaziemir, Bayraklı, Bergama, Menemen, Ödemiş, Tire, Kiraz, Torbalı ve Kemalpaşa...
Az kalsın, Bornova da düşüyordu.
Ne yazık ki bunların büyük bir kısmı belediye başkanlarının sorunlu olduğu ilçeler...
Halkın hizmet alamadığı, verilenden memnun olmadığı, yeterli bulmadığı CHP’li belediyeler...
CHP’li adaylar bunu seçim süreci boyunca yaşadılar.
Ben bile şikayet dinlemekten bıkmıştım.
Hiç genel seçimlerde bir milletvekili adayına, “Çöpümüz toplanmıyor, sokağımız yapılmıyor, üstgeçit istiyoruz, otobüs seferleri artırılsın” diye sorulur mu?
Sorulmaz...
Ama İzmirliler CHP’li adayların başını hep bu tür şikayetlerle ağrıttılar.
Sonuç:
Başarısız, beceriksiz, yeteneksiz belediye başkanlarının faturası, vekillere kesildi...
* * *
Bitmeyen metro... Trafik keşmekeşliği... Otopark çilesi... Yeterli günlük hizmetin alınamaması... Yatırımcılara çıkartılan zorluklar... İnciraltı ve Alsancak-Bayraklı arasındaki Yeni İzmir Projesi’nin neredeyse 6 yıla yakın süredir sürüncemede kalması... Aliağa-Menderes Hafif Raylı Sistem hattı boyunca yaya ve araçlar için üstgeçitlerin yapılamaması, gecikmesi... Toplu ulaşımda, devre dışı kalan; taksi, minibüs ve özel otobüs esnafının, cımcıslak ortada bırakılması ve kaderlerine terk edilmesi... Kaldırım işgalleri...
Ve belediyelerdeki iç çekişme ve kavgalar ile ihale ve alım satımlarda rüşvet yolsuzluk iddiaları...
Seçmen bir çırpıda hesap kesti.
Kesmeyip de ne yapacaktı ki?
* * *
Durun daha bitmedi...
Başka faktörler de var.
Büyükşehir’e haklı ya da haksız yapılan son operasyon...
AK Partili iki bakan Yıldırım ve Günay’ın, İzmir’de hizmete aç seçmene sundukları projeler...
CHP İl yönetiminin sadece bir kesimin güdümünde ve etkisinde kalarak, kendilerinden olmayan herkesi dışlaması, partiye sokmaması, görevlendirme yapmaması...
CHP’nin İzmir’de oturmayan, örgütle hiçbir bağlantısı olmayan, seçim sürecinde o otel, bu misafirhaneye yerleşen isimleri milletvekili adayı yapması...
Buna karşılık, AK Parti’nin iki bakan dışında, eski iki il başkanı, kadın ve gençlik kolları başkanlarıyla, kentin tanınmış, iş dünyasının önemli isimlerini listelere koyması...
Toplayın, alt alta tümünü...
“Neden İzmir böyle oldu?” sorusunun cevabını siz verin.