CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, meydanlarda “Başbakanın kimyasını bozdum” diyor ya...
İster kabul edin, ister etmeyin, iki bakan Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay’da İzmirlilerin “kimyasını bozdu...”
Bu kimya bozmanın sandığa Türkiye’de ve İzmir’de nasıl yansıyacağını, pazar akşamı görecek ve yaşayacağız.
* * *
İzmir’de sandıklardan nasıl bir sonuç çıkacak?
2007’de üç aşağı-beş yukarı İzmir tahminim tutmuştu.
2009 yerel seçimlerinde öngörüm bire bir “tam isabet”ti.
2011’de?
Sonuç için fikrim var, ne olacağı konusunda yaklaşık tahminim de var, ama ne yalan söyleyeyim, biraz kararsızım...
* * *
Kesin olan şu:
AK Parti, öyle ya da böyle, toplumdaki tüm bireylerin şikayetçi olup yakınmasına rağmen, bu seçimlerde İzmir’den, son 9 yılın en yüksek oyunu alacak.
İzmirlilerin büyük çoğunluğu, “memnuniyetten değil”, CHP’li yerel yönetimlere; ilçelerdeki belediye başkanlarına kızgınlığından, alamadığı hizmet nedeniyle CHP’ye bir ders verme adına oyunu AK Parti’ye verecek.
Yine İzmir’de büyük bir çoğunluk, aynı gerekçeyle AK Parti’ye olmasa bile MHP’ye oy kullanacak.
22 Mayıs itibariyle İzmir’de oyu yüzde 51’lerdeki CHP, o günden bu yana devam eden kan kaybını yüzde 45’lerde tutabilirse öpüp başına koyması gerekiyor.
Neden böyle oldu?
Doğru bir soru ve tek yanıtı var:
CHP İzmir’de seçim çalışmalarını iyi organize edemedi.
AK Parti adayı olan iki bakan Yıldırım ve Günay konuştu, CHP’liler bu ikiliye yanıt vermek adına, Ak Parti’nin “dümen suyuna” girdiler.
Oysa Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu örnek alabilirlerdi.
CHP, 12 Haziran genel seçim stratejisini “insan” ve “birey hakları” üzerine oturttu.
Aynı CHP İzmir’de ne yaptı?
İki Bakan ve AK Parti “proje” açıkladıkça, “hadi biz de bir proje patlatalım” gibi anlamsız bir yarışın parçası oldular.
Sonuç; AK Parti, özellikle de Binali Yıldırım, CHP’yi bu proje yarışında ezdi geçti...
* * *
İzmir’de, özellikle son bir haftadır bir “sessizlik” bir “suskunluk” hakim...
Bu beni gerçekten endişelendiriyor.
İki nedenle olabilir...
Ya İzmir iktidara, yani AK Parti’ye 9 yıldır direnmekten yoruldu, yorgun düştü.
Bu seçimlerde “direnişinden” vazgeçip, ‘ne olursa olsun’ diyecek...
Ya da bu sessizliğin, suskunluğun sonucu, sandığa bir CHP patlaması olarak yansıyacak.
Yerel seçimlerdeki gibi yüzde 55’lerin üzerinde oy alacak...
* * *
Son 48 saat seçimler için önemlidir...
Hangi açıdan derseniz, her zaman seçimin kaderinde etkili olan “kararsızlar” bu süreçte “kararlı” hale dönüşürler.
Kararsızların oylarından CHP ve AK Parti, en az yararlanacak iki siyasi partidir.
Kararsız demek, bu iki partiye çeşitli nedenlerle oy vemek istemeyen seçmendir.
Son anda, “Lanet olsun, bu kez de erkeklik bende kalsın” diyenler olabileceği gibi, her iki partiye kesinlikle oy vermeme kararında olanların adresi, ya MHP ya da bağımsızlar olacaktır.
İzmir’de son araştırmalara göre kararsızların oranı yüzde 10.3 civarındadır.
Bu da neredeyse 300 bin seçmen oyuna eşdeğerdir.
Bırakın tümünü, yarısı bile bir partiye oy vermeye kalksa, İzmir’deki tüm dengeleri değiştirir.
12 Haziran 2011, 2002’den bu yana İzmir’de yaşanacak en ilginç seçim olacaktır.
Göreceksiniz, sonuçları da çok tartışılacaktır.