“Hocam hayrola” diye sormuşlar; “Ne hayrı be birader, bal gibi ihtiyaç” demiş...
Bu da onun gibi bir şey galiba...
İzmir’in Paris’te, EXPO 2020 için sahneye çıkıp kendisini anlatma sürecine; cumartesi-pazar dahil 5 günü kaldı.
12 Haziran’da İzmir, sunumuyla, konuşmacılarıyla rakiplerine üstünlük sağlamaya çalışacak.
Gazetelerin, CHP İzmir İl Kongresi sonuçlarıyla ilgili manşeti; Kocaoğlu kazandı... oldu.
Artık İzmir’de, kentin yerel yönetiminden sorumlu kişisiyle, siyaseten CHP’nin tek patronu var; Aziz Kocaoğlu...
* * *
Aziz Kocaoğlu için zaten iki seçenek vardı.
Ya Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu gibi hiç karışmayacaktı.
Ya da karışınca, yani “kellesini” koyunca, “mutlaka kazanmalıydı.”
Zaten kazanmak için her şeyi yaptı.
Suç bende.
Yeme birader; tut işte boğazını...
Olmuyor işte; kokusunu aldım mı dayanamıyorum, dalıyorum masaya...
Biraz da şımardım galiba.
Haberiniz yoktur; 12 yıldır aralıksız kullandığım inüsülini bıraktım.
Hap kullanıyorum.
Kan şekerim açlık ortalama 98-110, tokluk 120-135 arasında seyrediyor.
Pazartesi gününün manşetlerini tahmin edebiliyorum; Büyük puntolarla, ya; “Kocaoğlu kazandı...” Ya da; “Kocaoğlu kaybetti...” yazılacak.
Oysa, pazar günü yapılacak olan seçimin doğrudan Kocaoğlu ile bir ilgisi yok.
CHP İzmir İl Kongresi toplanacak ve delegeler, genel başkanı seçecek olan Kurultay Delegeleri ile, partiyi yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere hazırlayacak olan il başkanı ve yönetimini seçecekler.
İzmir’de hafta başından buyana CHP içindeki gelişmelere dıştan baktığınızda olay parti örgütü içindeki bir mücadele ya da yarış gibi.
CHP İzmir’deki İl Başkanlığı yarışı, çığrından çıkıp, “Güçler savaşı”na dönüşünce, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, müdahale değil ama “el koyma” gereği duydu.
Bunu nereden anlıyorum; CHP Genel Başkanı’nın pazar günü yapılacak İzmir İl Kongresi öncesi, cumartesi gecesini ve kongrenin başlayacağı saate kadar süreyi İzmir’de geçirme kararı vermesinden...
CHP lideri, partisinin il kongrelerine genellikle aynı gün gidiyor.
Bu Kılıçdaroğlu’nun bir prensibi.
Nedeni de seçime ve örgüte müdahale etmemek, yarışın adaylar arasında demokratik bir şekilde yapılmasını sağlamak için.
Nitekim CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yarın Balıkesir, Manisa ve Uşak il kongrelerine katılacak.
Kemal Bey’in değiştirilmeden önceki programı, Uşak’tan sonra Ankara’ya geçip, ertesi gün uçakla İzmir’e gelmekti.
Pazar günü Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılacağı CHP İzmir İl Kongresi’nin fotoğrafı netleşti.
Aziz Kocaoğlu, düne kadar sahaya sürdüğü Ali Engin ve ekibini tribünden sessiz-sedasız ve telefonla yönetirken, “yeter birader, ben yasaklı mıyım ki bu işleri gizli-saklı yapıyorum” diyerek sahaya indi, teknik direktör olarak, Ali Bey takımının başına geçti.
İlk demeci de şu oldu:
“Levent Eyipişiren dışında kim il başkanı olursa kabulümdür. Bir tek Eyipişiren olmaz...”
Çok riskli ve iddialı bir söylem...
Siyaset bu; ya Levent Eyipişiren kongreyi kazanırsa ne olacak?
Ben anlatmaya çalıştım,
Ahali ne anlamış...
Yapmayın Allahaşkına; benim gibi bir adama bu yakıştırmalar, böylesi suçlamalarda bulunmak hem büyük haksızlık hem de büyük ayıp.
CHP İzmir’de bu pazar İl başkanı olarak üç adaydan biri; Tacettin Bayır, Ali Engin ya da Levent Eyipişiren seçilecek.
Üçü de babamın oğlu değil.
Ancak birileri, birilerinin sanki babalarının oğlu ki; acayip şekilde avukatlığına soyunuyorlar.
Çünkü ben; iyi olan, iyi çalışan, CHP’yi İzmir’de en iyi taşıyacak, delegeden en çok oyu alacak kişi kazansın isterim.
İlk Tacettin Bayır...
Dün Ali Engin...
Bugün de Levent Eyipişiren CHP İzmir İl Başkan adaylığını açıklayacak.
Kim kazanacak?
Orasını bilemem ama son gelişmeleri anlatabilirim.
Karşıyakalı müteahhit Ali Engin, düne kadar Aziz Kocaoğlu-Alaattin Yüksel-Mustafa Moroğlu’nun;
Bornova, Gaziemir, Narlıdere, Güzelbahçe ve Buca CHP İlçe başkanlarının desteklediği adaydı.