Üffff ki üfffffffff...
Geçen hafta, “Ulen benim Babalar Günü”mü nasıl unutursunuz? diye esip yağmıştım.
Meğer o gün Babalar Günü değil, bugün, yani ayın 17’siymiş.
Tarihte hata yapıp şaşırınca, anımsayacaksanız hem madara olduk hem de karizmayı çizdirdik.
Bu kez de “çok ve aşırı aranmaktan” bıktım usandım birader.
Hadi, çocuklar; Orçun, Hande, Genco...
Sabah kalkar kalkmaz sevgili güzel karım Meltem Hanım...
CHP, yerel seçimlerde İzmir’i kaybetmek istemiyorsa, işi sıkı tutmak zorunda.
Bu bir öngörü değil, rakamlarla da doğrulanan bir gerçek.
Yazı İşleri Müdürümüz İbrahim Akbulut, bugünkü köşesinde Mayıs’ta İzmir’de yapılan kamuoyu araştırmasının sonuçlarını yazdı.
Her ne kadar yaptıran kuruluş AK Parti olsa da; CHP için “alarm durumu” niteliğinde.
EXPO 2020 yarışında, İzmir olarak rakibimiz 4 ülkeyi Paris’te OECD Merkezi’ndeki kürsüde gol yağmuruna tuttuk, sonra da sırtlarını yere yapıştırıp tuş ettik.
İzmir’i Paris’e hazırlayan herkese teşekkürler.
Bir ülke, bir kent işte bu kadar güzel anlatılır, bu kadar prestijli temsil edilir. Helal olsun arkadaşlara.
İzmir EXPO takımı kürsüye; Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentin yerel sahibi sıfatıyla çıkarken, Lucien Arkas, İzmir’de yaşayan bir levanten işadamı ve dünya taşımacılık sektöründe bir İzmir markası olarak çıktı. Arkasından, Sağlık Bakanı Prof. Recep Akdağ ve son olarak dünyanın günümüz tıbbında bir numaralı markası Dr. Mehmet Öz sahne aldı.
Kocaoğlu, Türkçe konuşmasıyla delegeleri hazırladı ve 2020 yılında tüm dünyayı İzmir’de tek tek ağırlayıp misafir etme sözü verdi. Lucien Arkas ikinci ana dili Fransızcasıyla İzmir’i ve Türkiye’yi öyle bir anlattı ki, salon çıt çıkarmadan soluksuz dinledi.
İzmir’in EXPO 2020 adaylığında ikinci sunum için Paris’teyiz.
Korktuğum gibi olmadı....
Bardaktan boşalırcasına yağış beklerken, günlük güneşlik ama biraz serin bir hava Charles Degaulle Havaalanı’nda İzmir EXPO ekibini hoşgeldiniz dedi. İzmir ekibi oldukça kalabalık. Programa bakınca, belki ben de dahil pek çok kişinin buralara turistik gezi için geldiğimiz kanısına varıyorum.
Çünkü; programda yer alan iki kokteyle bile, yalnızca Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız ve birkaç üst düzey yürütme kurulu üyesi katılacak.
Sormayın dostlar.
Pazar günü, havanın 33 derece olduğu bu güzel günde, eve kapanmaya karar verdim.
Bekle, bekle, ne arayan var ne soran, ne de çalan telefon...
Bir üzüldüm, bir üzüldüm...
Çekildim salonun bir köşesine, astım suratımı, süngüsünü indirmiş asker gibi gömüldüm koltuğa...
Sevgili karım Meltem bile sonunda dayanamadı..
Neyin var?
İzmir’in EXPO 2020 adaylığında Paris’te ilk kez görücüye çıkacağı 12 Haziran’a şunun şurasında topu topu 3 gün kaldı.
İzmir’i BIE Merkezi’nde, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Lucian Arkas ile Dr. Mehmet Öz, yapacakları 7-10’ar dakikalık konuşmalarla dünyaya anlatmaya çalışacaklar.
Tabii İzmir’e ayrılan süre içinde, salondaki delegasyona İzmir için hazırlanan imaj filmini de seyrettireceğiz.
İzmir’in EXPO 2020 kurgusu, ilk günden bu yana, rakiplerimizi kıskandıracak kadar mükemmeldi.
İlk seslendirildiğinde ben dahil herkes; “Abartılı hayal” demiştik.
Ama bugün gelinen noktada, bu “abartılı hayal”in gerçekleştiğine tanık oluyoruz.
Bu proje, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’ın önerisiydi.
O sahiplendi, arkasından hükümet ve Dışişleri Bakanlığı ve son olarak da Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Abdül Batur ile, Çeşme, Foça, Dikili, Ayvalık, Didim, Kuşadası, Marmaris, Bodrum Belediye başkanları...
Bu bir cinayet...
İşleyen; yani katili, devlet.
Ölen; yani cinayete kurban giden, tam 1 milyon kiraz ve zeytin ağacı ile üzüm bağları...
Olay yeri Kemalpaşa; Ansızca, Yenmiş, Akalan, Sütçüler, Çambel ve Kuyucak köylerinin üzerine kurulu olduğu, belki de dünyanın en verimli toprakları...
Devleti katil yapan neden: İzmir-İstanbul Otoyolu ve Devlet Demiryolları Kemalpaşa Lojistik Köyü yapımı için gerek duyulan kamulaştırma...