Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Pazar günü Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılacağı CHP İzmir İl Kongresi’nin fotoğrafı netleşti.
Aziz Kocaoğlu, düne kadar sahaya sürdüğü Ali Engin ve ekibini tribünden sessiz-sedasız ve telefonla yönetirken, “yeter birader, ben yasaklı mıyım ki bu işleri gizli-saklı yapıyorum” diyerek sahaya indi, teknik direktör olarak, Ali Bey takımının başına geçti.
İlk demeci de şu oldu:
“Levent Eyipişiren dışında kim il başkanı olursa kabulümdür. Bir tek Eyipişiren olmaz...”

Çok riskli ve iddialı bir söylem...
Siyaset bu; ya Levent Eyipişiren kongreyi kazanırsa ne olacak?
Buyrun size CHP İzmir’de ikinci bir Kemal Karataş olayı.
Ama bu kez, her kriz patlak verdiğinde, haklı olan Aziz Kocaoğlu değil, il başkanı (seçilirse) Levent Eyipişiren olacak.
Çünkü Levent Eyipişiren, aday olduğu süreçte Başkan Aziz Kocaoğlu hakkında, aleyhte tek bir söz sarf etmediği gibi, saygıda da kusur etmedi.
Umarım, Aziz Bey’in yakın arkadaşları ve akıl hocaları, Başkan’ı yanlış yönlendirerek içinden çıkılmaz mecralara sürükleyip, gelecekteki beklentileri için pişman etmezler.

3 Haziran 2012; CHP İzmir için bir “değişim” aynı zamanda bir “olmak ya da olmamak” yarışının yapılacağı gündür.
Ali Engin ya da Levent Eyipişiren veya Tacettin Bayır seçilmiş, inanın ki çok önemli değil.
Bu kongre, Aziz Kocaoğlu-Alaattin Yüksel ve arkadaşlarıyla, bu ekibin dışladığı ve “karşı taraf” olarak gördüğü milletvekilleri ile metropol ilçe belediye başkanlarının, “İzmir’in efendisi biziz” yarışıdır.
Bakmayın siz verilen demeçlerin “bireysel”liğine.
Ali Engin’in en büyük gücü Başkan Kocaoğlu ise, İlçe Belediye başkanları ile pek çok ilçe başkanının adayı da Levent Eyipişiren’dir.
Şu da bir gerçek ki; Kocaoğlu, tek başına hem zorlu hem de büyük bir güçtür.
Kafasına koyduğunu yapar. İnatçıdır, tüm koşulları zorlar, gerekirse Büyükşehir’in kapılarını sonuna kadar açar.
İlçe Belediye başkanlarını da hafife almamak lazım...
Çünkü hem sayıca üstünler hem de onların da delegeyi ellerinde tutacak yerel olanakları var. Kocaoğlu gibi gerekirse onlar da kendi güçlerini kullanacaklardır.
Çünkü bu pazar, ilçe belediye başkanları için “var olma” ya da “yok olma” günüdür.