Hamdi Türkmen

Adnan Menderes’te hem yolcuları, hem trafik polislerini hem de işletmecileri kurtaracak tek bir formül var; Antalya modeli.
Sistem şu: Havaalanının dış kapı girişi ve çıkışına butonlu bir bariyer koyacaksınız.
Ticari taksi, otobüs, minibüs, otomobil, motorsiklet; kısacası tüm motorlu araçlar girişte butona basıp fişini aldıktan sonra bariyeri açıp terminale giriş yapacak.
Süre Antalya’da olduğu gibi 15 dakika. Kim bu zaman dilimini aşarsa, çıkışta otopark parası ödemek zorunda.
Çünkü girişte aldığı kartını, çıkışta okuttuğunda, şayet süre 15 dakikayı aşmışsa zaten bariyer aracın çıkışına izin vermiyor. Gişeden ödeme yapıp yoluna devam edecek.
Yılda 10 küsur milyon yabancı, toplam 14 milyon yolcunun giriş-çıkış yaptığı Antalya’da bu uygulama tıkır-tıkır işliyor.
Ne polis terörü., ne kavga eden, ne de ceza yiyen var...

Sigarayla Mücadele için çıkartılan 4207 sayılı yasada öngörülen yeni değişiklikler, sadece sigara içicilerini değil, herkesin normal yaşamını da etkileyecek.
Daha doğrusu “garip sonuçlar” ortaya çıkacak.
Nasıl mı?
Örnek o kadar çok ki; işte bir kaç tanesi:
Volkswagen’in dünyada da bizde de en çok tutulan otomobil markası “Polo”, artık bu isimle ülkemizde satılamayacak.
Hadi canım!
Canım, manım yok!...

Günlük hayatımızda az ya da çok; yemeyenemiz yok gibi.
Hatta çoğumuz, “ekmek” olmadan sofraya oturmayız, masaya gelmeden tabağa kaşık sallamayız.
Ekmek dendi mi; ülkemizin duayen bilim adamlarından Prof.Dr. Mustafa Kaymakçı Hocam aklıma gelir.
Kendisini çok tutarım.
Söylediklerine de yazdıklarına da inanırım.
Mart ayında şöyle demişti:
Tam buğday unundan yapılmış ekmekler, insanı birçok hastalıklardan korur.

Bize böyle öğretmediler. Tam aksini söylediler. Kulüp yöneticiliğim ve başkanlığımda; biz de elimizden geldiğince arkadaşlarımıza, yakın çevremize, spor adamlarına, sporcularımıza, kamuoyuna, aynı mesajları verdik.
Siyaseti asla ve asla spora karıştırmayın...
Mustafa Kemal Atatürk ise şöyle demişti:
“Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlaklısını severim...”
İzmir futboluna yön vermek, içine düştüğü sıkıntılardan kurtarmak, ekonomik-sosyal katkı sağlamak için kurulan...
Kurucuları arasında yer aldığım İzmir Spor Gücü Vakfı’nın (İZVAK) yaptığı yazılı açıklama beni şaşkına çevirdi.
AK Parti İzmir eski Milletvekili Tuğrul Yemişçi’nin başkanlığını yaptığı İZVAK’a göre;

Sevgili Hamdi Bey;
Havaalanındaki durumla ilgili yazınızı okudum; elinize sağlık.
Ben de çoktandır bu konuyu başka bir şekilde yorumlamak istiyordum ama kime iletirim diye düşünüyordum.
Orada yüzlerce araçlık otopark var ama adeta soygun yeri.
Süre uzadıkça ücreti de geometrik dizi artan bir sistem.
Bir düşünsenize; Adnan Menderes’e gelen, orada sabahlamaya gelmiyor.

EXPO için Paris’te, İzmir sunumunun yapıldığı gün bize kadar ulaşan haber, günlerce İzmir’in gündeminden düşmedi.
Siyasi çekişmelere ya da mahkemelere gidilerek elde edilen yaptırımlara, son nokta konuluncaya kadar balıklama dalmak gibi bir adetim yoktur.
Beklerim...
Kesin sonuç alındıktan sonra olayı sizlerle paylaşmayı yeğlerim.
Tıpkı, AK Parti İzmir İl Kongresi sonrası yaşananlar ve Ömer Cihat Akay’ın seçilmesine rağmen başkanlığının düşürülmesi, ardından tekrar iade edilmesinde olduğu gibi.
* * *
AK Parti İl Başkanı Akay, bugün tekrar koltuğuna oturmuş olsa da iktidar partisi için sıkıntılı bir süreç...

Aman Allah’ım!
Meğer arı kovanına çomak sokmuşum...
Ne çok şikayetçi, ne çok dertli insan varmış böyle...
Telefonlarım susmak bilmedi, mail kutum öğlen olmadan atılan mesajlarla doldu.
Bir tek kişi çıkıp da, “Hamdi Bey, Adnan Menderes Havaalanı’nda trafik polisi, araçları kısa süreli de olsa durdurmamakta, durana ceza yazmakta haklı” diyecek tek kişi aradım.
Bulamadım...
Herkes, uygulamanın İzmir gibi bir kente yakışmadığını, insanların yakınlarını havaalanına getirip almak gibi en doğal haklarının polis zoruyla sınırlandırılmaya çalışıldığından şikayetçi oldu.

Götüren bir pişman...
Karşılayan bin pişman...
Oysa bir insanın, eşini, kızını, oğlunu, anne-babasını, patronunu ya da herhangi bir yakınını havaalanından alması en doğal hakkı değil mi?
Ama ne karşılayabiliyor ne de yolcu edebiliyorsunuz?
Yasak değil ama maliyetli!..
Çünkü burası İzmir...
Çünkü bu kentin uluslararası havalimanı Adnan Menderes’te trafik polisi terörü var.