Farklı gerçekten farklı..

Suç bende.
Yeme birader; tut işte boğazını...
Olmuyor işte; kokusunu aldım mı dayanamıyorum, dalıyorum masaya...
Biraz da şımardım galiba.
Haberiniz yoktur; 12 yıldır aralıksız kullandığım inüsülini bıraktım.
Hap kullanıyorum.
Kan şekerim açlık ortalama 98-110, tokluk 120-135 arasında seyrediyor.
Bir de kilo verdim; filinta gibi oldum vallahi...
Seksensekiz’dim, şimdi yetmişaltı-yetmişyedi arasında gidip geliyorum.
Beni yola sokan doktorum Ahmet Refik’ten Allah razı olsun.

Neyse konumuz benim oburluğumdu.
Pazartesi gecesi Narlıdere Sahil Evleri’nde yeni açılan “Farklı” Kafe ve Restoran’a gittim.
Davetli falan değildim ha; çat kapı yaptım...
Çünkü “Farklı”yı, sanil evlerinde eski Musti’nin yerinde bizim Erdal İzgi, inşaat mühendisi Talat Sivri ile birlikte açtılar.
Erdal İzgi’yi tanıtmama gerek yok ama, yine de iki satır yazayım;
Konak eski Belediye Başkanı, usta bir gazeteci, Milliyet Ege’nin de en çok okunan köşe yazarı.
Talat Sivri, iyi bir mühendis. Çalışkan bir işadamı. Efsane İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, rahmetli İsmail Sivri’nin de oğlu.
Mekan hakikaten adı gibi Farklı...
Nasıl yaptıysa Erdal Kardeş, mekanı kıyının, mavi-yeşil dokusuna uygulamış.
Otopark, çocuk oyun parkı, kapalı salonları ve açık oturma alanlarıyla muhteşem.
Ama beni esas ilgilendiren menüsü oldu.
Önce kendime bir kömürde tavuk söyledim.
Kesmedi...
Az et ızgara getirttim.
İştahım mı açıldı ne; arkasından bir de pizza...
Benim göbek oldu tef gibi... Şişti ve gerildi...
Baktım olmuyor, içtim sodayı indirdim biraz aşağı.
Niyetim devam etmekti. Ama olmadı...
Ne yalan söyleyeyim; nefis makarnasında, yine kömürde şişe geçirilmiş kızarmış tavukta gözüm kaldı.
İyi ki onlardan da tatmaya kalkışmamışım, yoksa eve değil herhalde mide fesatından acile giderdim...

Farklı, Narlıdere sahiline ayrı bir güzellik ve zenginlik kazandırmış.
Üstelik kent merkezine yakın. Körfez’e tümüyle hakim.
Huzur içinde, pırıl pırıl üniversiteli gençlerin yaptığı güleryüzlü servisle tıkındıkça tıkındım.
Laf aramızda “kahvaltısı”nı da çok metettiler.
Domates, salatalık, biber, peynir, yumurta, sucuk, tereyağı, reçel falan hep organikmiş...
Göreceğiz bakalım...
Bugün belki de siz bu satırları okurken, ben “Farklı”da yine tıka basa yiyor olacağım.
Bana “afiyet”, İzmir’e böyle “Farklı” bir mekan kazandıran İzgi’ye de “helal olsun...”

ATM’ye dokunan yanıyor...

Bankaların eli; “kolaylık”, “hizmet” adı altında allı-pullu reklamlarla sürekli bizlerin ceplerinde.
Her gün yeni bir masraf ve komisyon üretiyorlar.
Aslında bugüne kadar çoğunu bilmeden yolunuyorduk.
Allahtan ki BDDK ücret ve komisyon tarifelerini ilan etme zorunluluğu getirdi.
Ve bizler de hangi işlem için ne kadar soyulup-soğana çevrildiğimizi öğrenmiş olduk.
Örnek mi?
Ortak bir ATM’den kredi kartınızdaki bakiyeyi görüntülemenin maliyeti 2 kuruş ile 1 lira arasında.
Bankanının müşterisisiniz, ATM üzerinden kartsız işlem yaptığınızda 3 lira ile 5 lira arasında ücret ödemek zorundasınız.
Rakam küçük falan deyip, burun kıvırmayın; BDDK verilerine göre yılda 1 milyar kezden fazla ATM’lere işlem için uğruyoruz.
Ve, “benim bankam çok teknolojik” diye gururlanırken, amcamlara(!) el değemeden milyarları kazandırıyoruz.
Bitmedi...
Artık borç detayı almak da ücretli. Bankalar SMS yoluyla size borcunuzu bildirdiği anda 2 ila 4 liranızı fasp ediyor.
Kredi kartınızdan geçmiş döneme ait ekstre talep ettiğinizde ise 5 kuruş ile 1 lira arasında masraf ödemeniz gerekiyor.
İşte o teknolojik tarife kazığı:
ATM’den para çekmek 7 TL. Hesaptan EFT 20-50 TL. Merkezi EFT 10-20 TL. Yıllık kredi kart aidatı 10-50 TL. Gecikme bildirimi 3-5 TL. ATM işlem ücreti 0.4-1 TL. Borç detay yazdırma 1-2 TL. Kartsız para yatırma 3-5 TL. Ortak ATM para çekme 2-7 TL. Ortak ATM bakiye sorma 0.2-1 TL. Yurt dışı nakit çekim 3-7 TL. Geçmiş dönem ekstresi 1-5 TL. Kayıp kart basımı 3-10 TL.
İyi kazıklanmalar baylar, bayanlar...