Götüren bir pişman...
Karşılayan bin pişman...
Oysa bir insanın, eşini, kızını, oğlunu, anne-babasını, patronunu ya da herhangi bir yakınını havaalanından alması en doğal hakkı değil mi?
Ama ne karşılayabiliyor ne de yolcu edebiliyorsunuz?
Yasak değil ama maliyetli!..
Çünkü burası İzmir...
Çünkü bu kentin uluslararası havalimanı Adnan Menderes’te trafik polisi terörü var.
Kusura bakmasınlar; ben bu arkadaşlara “üniformalı cellat”lar diyorum.
Çünkü hepsinin elinde ya bir fotoğraf makinası var ya da cilt cilt ceza makbuzları...
Zaman zaman sıkışan trafiği çözmek yerine, cezacıbaşı gibi çalışıyorlar.
Ve çok ilginçtir, Adnan Menderes’te uçak inmediği ya da kalkmadığı zaman ortada tek polis görmeniz mümkün değil.
Ne zaman ki alana bir uçak iniyor; yolcusunu karşılamaya gelen araçlar kapıya yanaşacak; birden yerden bitmiş gibi ortaya çıkıp başlıyorlar tüm araçlara ceza kesmeye...
Yemin ediyorum kurtuluş yok...
Sanki ceza Allah’ın emri!...
Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir terör göremezsiniz.
Hiç kimse yolcusu yoksa, Adnan Menderes’e gidip de üç-beş dakikalığına aracını niye park etmek istesin ki...
Deli mi bu millet!
Tamam... Diyelim ki havaalanında kısa süreli yolcu indirmeyi, bindirmeyi yasakladınız.
Peki yolcusunu karşılamaya giden araç sahibi ne yapacak?
Arabasını sırtına alacak hali yok ya?
Düne kadar terminal binasının dışında yolların üzerinde bekleme yapılıyordu.
Uçak indiğinde ya da cep telefonundan çocuğunuz “Baba ben geldim” dediğinde hareket ediyorlardı.
Şimdi onu da kısıtladılar.
Yani illa ceza yazılacak...
Yazın be kardeşim, yazın...
İşiniz gücünüz zaten vatandaşa yardımcı olmak değil, zorluk çıkarmak; bunu bilmeyen kalmadı.
Bir arkadaş fotoğraflarını çekmiş.
Vatandaşa yasak olan terminal önünde, üç levha var.
Resmen özel olarak üç araçlık yer ayrılmış.
Biri, emniyetin havaalanı şube müdürü, diğeri il müdür yardımcısı, sonuncu da havaalanı amirine ait.
Vatandaşa yasak, ama beyefendilere serbest...
Peki, bu beyefendiler niçin araçlarını, parasını verip de otoparka park etmiyorlar?
Ayrıcalıkları ne?
Ne kadar yazarsam yazayım, hiç bir şeyin değişmeyeceğini biliyorum.
Göreceksiniz her şey eskisi gibi devam edecek.
Yolcusunu indirip-bindirmek için duran aracın plakası alınacak ya da fotoğrafı çekilip, arkasından adresine ceza makbuzu gönderilecek.
Biraz amiyane olacak ama, kusuruma bakmayın.
Bir laf vardır; “Tecavüz kaçınılmazsa, zevk almaya bak” diye...
Havaalanında yolcu karşılayacaklara tavsiyem şudur:
“Adnan Menderes’te ne yaparsanız yapın, ceza yemeniz kaçınılmazdır. Onun için boşuna debelenmeyin. Ödeyin, kurtulun...”
