Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bize böyle öğretmediler. Tam aksini söylediler. Kulüp yöneticiliğim ve başkanlığımda; biz de elimizden geldiğince arkadaşlarımıza, yakın çevremize, spor adamlarına, sporcularımıza, kamuoyuna, aynı mesajları verdik.
Siyaseti asla ve asla spora karıştırmayın...
Mustafa Kemal Atatürk ise şöyle demişti:
“Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlaklısını severim...”
İzmir futboluna yön vermek, içine düştüğü sıkıntılardan kurtarmak, ekonomik-sosyal katkı sağlamak için kurulan...
Kurucuları arasında yer aldığım İzmir Spor Gücü Vakfı’nın (İZVAK) yaptığı yazılı açıklama beni şaşkına çevirdi.
AK Parti İzmir eski Milletvekili Tuğrul Yemişçi’nin başkanlığını yaptığı İZVAK’a göre;
İzmir’de futbol takımlarının rakipleriyle rekabet edebilmek, yarışta öne geçebilmeleri için iki şart varmış:
Siyasi destek... Ve konforlu statlar...

İkincisi neyse... Hatta yerinde ve doğru bir tespit. Ama ilki?
Ne yani, şimdi Göztepe’nin, Karşıyaka’nın, Buca’nın Süper Lig’e...
Altay’ın Birinci Lig’e...
Altınordu, İzmirspor, Menemen, Bergama ve diğer tüm kulüplerimizin bir üst lige çıkmaları için AK Partili mi olması gerekiyor?
Böyle bir mantık, böyle bir dayatmaca, böyle; “Aba altından sopa göstermek” gibi bir yaptırım olabilir mi?
Aksine... Futbol, bir seyir sporudur.
Çim sahalarda oynanır.
Güçlü olan kazanır, şampiyon olur.
Siyasi destekle gelecek başarının adı ise apaçık “şike”dir, şikeeeeeeee...

Efendim; 2012-2013 sezonunda İzmir’in karşısında güçlü lobilere sahip kent takımlarının yanı sıra 19 belediye ve 23 şirket takımı mücadele edecekmişiz!
Belediyeler ve güçlü sermayedarların desteğini arkasına alan bu ekipler; lobilere ve bizim için ulaşılmaz bütçelere sahipmişler!
Oysa; İzmir kulüpleri yıllardır güçlü desteklerden yoksun olarak yaşamlarını sürdürme savaşı veriyorlarmış!
Bunun için de siyasi destek şartmış!
Bence Tuğrul Bey, evelemeden-gevelemeden şöyle demeliydi:
“İzmir oy versin, karşılığında da başarılı olsun...”

İZVAK, kentte 7 kulübün temsilcisidir.
Görevi, bu kulüplerimizin layık olduğu modern statlara kavuşması için çalışmaktır.
Ama hepsi bu kadar...
Vakfımızın çok değerli yöneticileri var.
Hepsi birbirinden başarılı işadamları ve tanınmış kişiler.
Levent Ürkmez, Salih Esen, Deniz Barçın, Selçuk Sert, S.Mehmet Özkan, Namık Kemal Marmara, Ali Ergöçmez, Sema Akkaya, Nazım Dörtbudaklar, Armağan Ötkenoğlu, Bahri Vreskala, Cemal Dönmez, Emin Özmen, Halim Bezercioğlu, Murat Ünlü...
Acaba Sayın Yemişçi, kendi AK Partili olabilir (saygı duyarım); hiç arkadaşlarına “Vakıf olarak bu işi ancak siyasi destekle götürebiliriz ha” diyerek mi görev teklif etti?
Onlar da; İzmir sporunun bu değerli simaları, “Haklısın. Öyle yapalım ya da yapmamız lazım” diyerek mi görev kabul ettiler?
Böyleyse, bir sorun yok... Ama değilse?..