Nisan ayında ihracatı-mızın kilo başı ortalama fiyatı 1.22 dolar oldu.
İhracatımızda önde gelen sektörler, otomotiv sektörü, hazır giyim sektörü, elektronik ve elektrikli makine sanayi sektörü, demir çelik sektörü... Otomotiv ana sanayi ürünlerinin kg başı ihraç fiyatı 8.43 dolar. Otomotiv yan sanayinin 4.73 dolar. Tekstil sanayi ürünlerinin 4.48 dolar. TİM tarafından yayımlanan verilere göre, ortalama ihracat geliri kg başı 1.22 dolarken, emeğe dayalı katma değeri yüksek giyim sanayiinde, konfeksiyon ürünlerinde kg başı ihracat geliri, otomotiv sanayinin kg başı fiyatının üzerinde.
Konfeksiyon ürünlerinin kilosunu 14.53 dolardan, dış giyim ürünlerini 20.08 dolardan ihraç ediyoruz. Büyük ölçüde enerji tüketimine dayalı olarak ürettiğimiz demir çelik ürünlerinin kg başı ihraç fiyatı 60.9 sent. Çimentonun ihraç fiyatı kg başı 3.8 sent.
Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre nisan ayı ihracatı geçen yılın nisan dönemine göre yüzde 4 artışla 11 milyar 866 milyon dolar oldu. Nisan ayı ihracatı 2016 Nisan ayı ihracat rakamının üzerinde ama bir önceki ayın, mart ayının ihracat rakamının gerisinde.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin verilerine göre Atılım Yılı ilan edilen 2017 yılının ilk
Nerede bizim zama-nımızdaki 1 Mayıs’lar!”
Zaten kutlamanın adı da “Emek ve Dayanışma Günü” toplantısı oldu.
Sabah 8.00’de evden çıktım. O yol kapalı, bu yol kapalı... Saat 10.00’da Bakırköy’e ulaştım. Toplantı alanı dev Bakırköy Adalet Sarayı binasının önündeki pazar yeri. O kapıdan mı girilecek, bu kapıdan mı diye dolaşa dolaşa “Arama Kapısı”nı buldum.
Bakırköy’e giderken yollar polis doluydu. Bakırköy’de ise her köşede yüzlerce polis bekleşiyordu. Polisler teker tekler üst ve çanta araması yapıyor. Kibar davranıyorlar. Birinci polis aramasından sonra, ikinci defa aynı şekilde üst ve çanta aramasından geçtim. Yürü yürü... Yol bitmez... Nihayet saat 11.00’e gelirken toplantı alanına ulaştım.
Kardeşlik önemli
Sahne güzel. Ses düzeni güzel. Ancak müzikler “ruhsuz”. Anons yapan hanım “ruhsuz”. Tören başlayıncaya kadar coşku yaratılamadı. Toplu gelenler de sessiz sedasız alanı doldurmaya başladı. Ben (geçmiş yılların 1 Mayıs’larını yaşamış bir emekçi olarak) coşku bekliyorum.
Hayat şartlarından mı, yaşadığımız kötü olaylardan mı neden bilemiyorum, “coşku yok”... Farklı düşüncelere sahip olmalarına rağmen insanlar bir arada, kardeşçe toplantının başlamasını bekliyor. Alanda, müziğin uygun olm
Bugün 1 Mayıs.Bazılarımız bu günü “Bahar Bayramı” olarak, bazılarımız “İşçi Bayramı” olarak kutlayacak.
2008 yılından bu yana 1 Mayıs’lar “ne Bahar Bayramı”, ne de “İşçi Bayramı”. Bugün resmi tatil ve bugünün adı da “Emek ve Dayanışma Günü”.
1 Mayıs’ın “İşçi Bayramı” olmasının 121 yıllık bir hikâyesi var.
1 Mayıs 1896’da Amerikan İşçi Sendikaları Konfederasyonu, işçilerin günde 12 saat yerine 8 saat çalışmaları isteğiyle işçilere iş bıraktırdı.
Bu eylem 4 Mayıs’ta kanlı çatışmalarla sona erdi. Fakat işçi sendikalarının bu eylemi sayesinde önce ABD’de daha sonra birçok ülkede işçilerin günde 12 saat yerine 8 saat çalışmaları kabul gördü.
Bunun üzerine 1 Mayıs’lar işçi ve emekçilerin birlik, dayanışma ve haksızlıklara karşı mücadele günü olarak ilan edildi.
Zamanla 8 saatlik iş günü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs işçilerin birlik ve dayanışmalarını sergiledikleri bir gün haline geldi..
Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya‘da işçiler 1 Mayıs’ı büyük gösterilerle kutluyorlar. Bazı ülkelerde 1 Mayıs gösterileri siyasi eylem ağırlıklı oluyor.
Beyoğlu’nda, Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nin sergi salonunda, “Yusuf Franko’nun İnsanları” ismini taşıyan bir sergi var. Ömer Koç’un koleksiyonuna dayalı olarak hazırlanan sergi hazirana kadar sürecek. Franko, 1880’lerin Beyoğlu’sunu çizmiş.
Sergi, 1880’lerde İstanbul’da bulunan tiyatro ve opera binalarının, bu tiyatro ve opera sahnelerine çıkan ünlü sanatçıların hatırlanmasına imkân yaratıyor. İstanbul’daki ilk tiyatro binası Venedikli Jüstinyen tarafından Galatasaray civarında inşa edilen Fransız tiyatrosudur. Daha sonra Naum Tiyatrosu inşa edildi. İstiklal Caddesi‘nde Mihail Naum’un 1831’de yanan evinin arsasına, İtalyan illüzyonist Giovanni Bartolomeo, 1839 yılında, bugünkü Galatasaray Lisesi karşısında, ahşap bir tiyatro binası yaptırmıştı. Hokkabazlık gösterileri yapılan salonda, Avrupa’dan gelen sanatçılar temsiller veriyordu.
1844 yılında opera
Mihail Naum, bu tiyatro binasını devraldı. 1844’te Théatre de Péra adıyla sadece tiyatro değil, opera temsillerinin de sahnelendiği bir mekân oluşturdu. O dönemde İstanbul’a genellikle İtalya’dan opera grupları geliyor, bazı operalar Avrupa’nın Paris ve Londra gibi merkezlerinde seslendirilmeden Osmanlı
Politikacılar halka ne vaat ediyor? İki Anahtar: Bir konut, bir otomobil anahtarı.
Sonuç: Yollarımızda 11.5 milyon otomobil geziniyor.
Halkımız ayda 60 bin, yılda 725 bin-750 bin dolayında yeni otomobili trafiğe kaydettiriyor.
Ama ikinci el piyasası daha hareketli ayda 375-400 bin otomobil devrediliyor. Sahip değiştiriyor. Yıllık devir işlemleri sayısı 4 milyonun üzerinde.
2016 yılında ilk el konut satısı 450 bin, ikinci el satış 900 bin olmuştu. Demek yılda 725 bin-750 bin aile yeni otomobil anahtarı, 450 bin aile yeni konut anahtarına sahip oluyor. Otomobilde ikinci el satışlar da konuttaki ikinci el satışların çok önünde.
2016 yılında 725 bin otomobil satıldı. Satılan her 100 otomobilin 75’i ithal, 25‘i yerli otomobil.
Otogazlılar tercih ediliyor
Otomobilin yerlisinin olması, fiyatının pahalı olması veya kalitesinin kötü olması için değil, ithal markaları sevdiğimiz için halkımız ithal otomobil satın alıyor.
Merkez Bankası Geç Likidite Penceresi faizini 0.50 puan artırdı. Karar açıklanmadan önce 3.59 TL’den işlem gören dolar, 3.56 TL’ye kadar geriledi. Merkez Bankası, bankaların bankasıdır. Merkez Bankası’nın açıkladığı faiz oranları bankaları fonlarken uyguladığı faiz oranıdır.
Ne var ki, bu faiz oranları ekonominin genelinde mevduat ve kredi faizlerinin aşağıya inmesinde veya yükseltmesinde etkili olur. Merkez Bankası “faizi yükseltmemiş görünümünü korumak için” politika faizi ile faiz koridorunun üst bandını yükseltmeden, ‘Geç Likidite Penceresi’ni kullanarak fonlama maliyetini artırıyor.
Dolar ucuzluyor
Geç Likidite Penceresi, Merkez Bankası’nın, gün sonu, saat 16.00 - 17.00 arası, gecelik ve limitsiz olarak bankaları fonladığı penceredir. Önceki gün bankaları fonlama faizi yüzde 11.49 idi. Faiz artırımından sonra yüzde 11.90’a doğru yükselmesi bekleniyor.
Para piyasaları Merkez Bankası’nın artırımını beklemiyordu. Çünkü bugüne kadar Merkez Bankası faizi ancak dolar tırmanırken artırırdı. Halbuki dolarda aşağıya iniş eğilimi var. Merkez Bankası ilk defa dolar fiyatları aşağıya inerken faiz artırdı. Neden artırdığını tartışmadan önce, dolardaki aşağıya iniş eğiliminin nedenlerini
Ocak-mart döne-minde, ilk 3 ayda, yeni konut satışları % 4.3 oranında arttı. Üç ayda 139 bin yeni konut satıldı.
Aynı dönemde ikinci el konut satışında % 10 artış oldu.163 bin ikinci el konut satıldı.
Böylece toplam konut satışları 3 ayda 302 bin olarak gerçekleşti. Bir yıl önceki satışların % 7.4 üzerine çıktı.
Yeni konut yapımı, ekonominin dinamiği haline geldi. Ekonomiyi canlandırmak için hükümet, yeni konut satışlarını teşvik edecek tedbirler aldı. (1) Kredi faizleri aşağıya çekildi. (2) Kredi vadeleri 20 yıla kadar uzatıldı. (3) Sıfır faizli kredileme imkânı getirildi. Bu teşvik tedbirlerinin amacı yeni konut piyasasını canlandırmaktı.
Teşvik tedbirleri sayesinde yılın ilk 3 ayında yeni konut satışlarda gerileme önlendi. Geçen yıla göre yeni konut satışlarında az da olsa artışı sağladı.
İkinci el canlı
Kredilemede getirilen kolaylık ve teşviklerin, yeni konut satışlarından çok ikinci el konut satışlarının artmasına yol açtığı anlaşılıyor.
Kredileme kolaylıkları sonucu ilk 3 ayda ipotekli (kredili) ilk el konut satışları % 25 artarken, ikinci el konutlarda ipotekli satış artışı % 34 oldu.
Göstergelere bakılırsa ekonomide canlanma başlamış durumda.
Türkiye İstatistik Kurumu ile Merkez Bankası’nın yayımladığı güven endeksleri, üretici (reel sektör) güveni ile tüketici güveninin arttığını gösteriyor.
Kapasite kullanım oranları, imalat sanayiinde üretimi işaret ediyor.
Perakende ticaret sektörü güven endeksine göre de perakendede canlanma başladı.
Güven endeksleri sıfır ile 200 aralığında sektördeki veya beklentilerdeki değişimi gösterir. Güven endeksinin 100’den büyük olması sektörün mevcut ve gelecek dönemi hakkında iyimserliği, 100’den küçük olması ise kötümserliği veya kötülüğü işaret eder.
Reel kesimin (üreticinin) güveni önemlidir. Üreticinin güveni artarsa üretimi artırır, yatırımı artırır. İstihdamı artırır. Reel kesim güven endeksi ocak ayında 97.0 iken, nisanda 111.2 oldu.
2016 yılı nisan ayı endeksi 110.5’in de üzerine çıktı.
Üretim hacmi arttı