Okullar açılırken öğrenci taşıma hizmeti veren minibüsler; (1) güvenlik, (2) taşıma ücreti nedeniyle gündeme gelir.
Bizde minibüslerle yapılan okul taşımacılığı giderek önem kazandı.
1) Devlet her köye bir okul ilkesinden vazgeçti. Şimdilerde “taşımalı eğitim” denilen bir sistem içinde köy çocukları bölge okullarına taşınıyor. Taşıma, minibüslerle yapılıyor. Faturayı devlet ödüyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 1989 yılında başlattığı taşımalı eğitim kapsamında 2015 - 2016 eğitim öğretim yılında taşınan ilkokul, ortaokul ve orta eğitim öğrencilerinin sayıları 1 milyon 290 bine ulaştı.
2) Eskiden şehirler küçücükken mahalle okulları vardı. Şimdilerde şehirler büyüdü. Öğrencilerin yürüyerek okula gitme şansları kalmadı. Öğrenciler ya toplu taşıma hizmetinden yararlanıyor ya da okul taşımacılığı yapan minibüslerden yararlanılıyor. Minibüslere okulun uzaklığına göre ücret ödeniyor.
40 km. uzaklıktaki okullara öğrenci taşıyan servisler var. Türkiye genelinde 40 bin minibüsün öğrenci servisinde çalıştığı belirtiliyor.
Talep artıyor...
Öğrenci taşımacılığı ülke genelinde minibüs talebini artırdı.
Ne var ki minibüsler sadece öğrenci taşımıyor. İşyerlerinde çalışanların (1) Köy ve şehir bağlantısınd
On günlük bayram tatilinde Yunanlılar da Türk ziyaretçiler sayesinde bayram yaptı. Selenay Yağcı’nın çıkış kapıları verilerine dayalı olarak verdiği bilgiye göre, Kurban Bayramı tatilinde sadece kara ve denizyoluyla Yunanistan’a giden Türklerin sayıları 110 bini aştı.
Havayolu, tren ve kendi tekneleriyle gidenler bu rakama dahil değil. Bayram tatilinde Türklerin Yunanistan’da 500 milyon TL’lik harcama yaptıkları tahmin ediliyor.
Türkiye’den giden turistler Yunanistan turizminin en önemli gelir kaynaklarından biri haline geldi. Yunanistan Resmi İstatistik Kurumu verilerine göre geçen yıl 1 milyon 200 bin Türk Yunanistan’da tatil yaptı.
Yunanistan Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Lisandros Tsilidis Yunanistan’a giden Türk turistlerin sayılarının bu yıl 1.5 milyonu geçeceğini söylüyor. Bayramda artan trafik bunun da göstergesi.
Tsilidis, Türklerin bonkörlüğüne dikkat çekerek “İyi para harcıyorlar, günde yaklaşık 250 euro harcama yapıyorlar” diyor.
Yunanlı daha az geliyor
Yunanistan’dan Türkiye’ye gelen Yunanlı turist ise sayısı azalıyor. 2014’te Türkiye’yi 830 bin Yunanlı ziyaret etmişti. 2016’da 593 bine düştü.
Aslı Aydıntaşbaş, Türklerin Yunan adalarına ilgi duymasının nedenlerini çok gü
Türkiye’de 300 dolayında büyük yumurta çiftliği, bu çiftliklerin 4 bine yakın kümesi var. Kümeslerde 100 milyon tavuk her gün yumurta veriyor. Pazarın büyüklüğü 1.5 milyar dolar dolayında.
Yumurta canlı bir organizma. (Yemeyip, kümeste bırakırsanız, bir süre sonra içinden civciv çıkıyor!)
Yumurtanın kabuğunda milyonlarca küçük delik var. Bu deliklerden yumurtanın içindeki hücreler nefes alıyor. Hücreler nefes aldıkça da yumurtanın içindeki yapı değişiyor. Bu yapı değişmesini biz yumurtanın lezzetinin kaçması, yumurtanın bozulması olarak adlandırıyoruz.
Normal oda veya mutfak sıcaklığında kalan bir yumurtanın, kümesten çıktıktan sonra ortalama 5-6 gün özelliği bozulmuyor. Sonraki günlerde yumurtanın tadı, lezzeti, özelliği kaybolmaya başlıyor. Bunun için yumurtada soğuk zincir uygulaması zorunluluğu getirildi. Ama tam olarak uygulanamadı.
Soğuk zincir önemli
Soğuk zincir içinde tüketiciye ulaştırıldığında yumurtanın raf ömrü, kümesten başlayarak son tüketim gününe kadarki süre 28 güne kadar uzuyor.
Nasıl ki tavuk, süt, tüketiciye soğuk zincirle ulaştırılıyorsa, yumurtanın da marketlerde ve bakkallarda 5-12 derece soğukluğu sağlayacak soğuk havalı vitrinlerde satışa sunulması gerekiyor.
Altının gramı 148 TL. Halkımızın en çok ilgilendiği çeyrek altın 240 TL. Kadınların bileğini süsleyen 22 ayar altın bileziğin gramı 134-136 TL.
Altın fiyatı şu günlerde gene yükselişe geçti. Dünyada altına talep artınca, dış piyasalarda altının ons fiyatı yükseliyor. Altının onsu (31.10 g) önceki yün 1.344 dolarla, bu yılın en yüksek fiyatını gördü. Dün altının onsu 1.338 dolara gerilemişti.
Dünya piyasalarında altının ons fiyatı son günlerde fazlaca dalgalanır oldu. 2016 başında altının ons fiyatı 1.095 dolardı. 2016 Temmuz’da 1.370 dolara yükseldi. Bu yılın başında 1.151 dolara geriledi. Temmuzda 1.214 dolar oldu.
Bizde altının fiyatı; (1) Dünyadaki altın fiyatına, (2) İçerideki dolar fiyatına bağlı olarak belirleniyor.
2015 başında altının gramı 89 TL’den satılırken, 2016 başında 102 TL, 2017 yılı başında 131 TL oldu. Nisanda altının gramı 153 TL’ye kadar yükselmişti. Dün altının gramı 148 TL’den işlem görüyordu.
Dışarıda altın fiyatını genelde spekülatörler izliyor. Onların alım-satımları dünya fiyatlarını etkiliyor.
Altınsız olmuyor
Bizde ise altın fiyatıyla ilgilenmeyen yok gibi. Alıp satmaya niyeti olmayanlar fiyattaki değişimi varlık değerlerindeki değişim olarak izliyor. Altın bi
Ayşe Hanım Teyzem yazın fiyatların ucuzlamasını bekliyordu. Dün ağustos ayı tüketici ve üretici fiyatlarındaki artış açıklandı.
Ayşe Hanım Teyzem ağustosta hem tüketici, hem de üretici fiyatlarının arttığını duymuş. “Bu fiyat artışı ne zaman duracak?” diye soruyor.
Merkez Bankası’nın isminin hemen altında “Merkez Bankası’nın temel amacı, fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir” yazıyor. Ama görülüyor ki enflasyonu dizginlemeye Merkez Bankası’nın gücü yetmiyor. Yaz - kış enflasyon % 10’un altına inmiyor.
Tüketici fiyatlarındaki yıllık artış enflasyonu gösteriyor. Geçen ağustos 100 olan tüketici fiyatları endeksi bu ağustos 110.68 oldu. Yıllık enflasyon % 10.68 olarak gerçekleşti. Ayşe Hanım Teyzem için önemli olan gıda enflasyonu.
Gıda enflasyonu % 11.97
Geçen yıl ağustosta % 6.19 olan gıda enflasyonu (gıda ve alkolsüz içeceklerde yıllık fiyat artışı) bu ağustos % 11.97 oldu. Gıda enflasyonu temmuzun da üzerine çıktı. Temmuzda % 10.07 idi.
Türkiye İstatistik Kurumu, fiyat değişimlerini (1) Bir önceki aya göre değişim (2) Yılbaşına göre değişim (3) Önceki yılın aynı ayına göre değişim olarak yayımlıyor. Bu 3 değişim, iki uç ayın fiyatları arasındaki değişimi gösteriyor. Önemli olan,
Ete süte talep arttıkça sığır sayısı artıyor. Artan sığırların yiyeceği saman yok.
Saman ithalatı başladı. Bulgaristan’dan ithal edilen samanlar İzmir Limanı’na geldi. Bulgaristan’dan tonu 50 - 55 dolara satın alınan samanların maliyeti, nakliye, indir - bindir masrafı derken, 120 dolara ulaşıyor.
İzmir Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı, “Türkiye’de saman üretiminin yoğun olduğu Güneydoğu Anadolu’da buğday ve arpa tohumunda değişikliğe gidildiğini, buğday ve arpada yüksek tane verimliliği olan sapı kısa çeşitlerin ekildiğini, bu nedenle saman veriminin düştüğünü” söylüyor.
Nüfusumuz çoğalıyor
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, kültür, melez, yerli ırktan sığır varlığı 2010 yılında 11.3 milyon baş idi. 2016 yılında 13.9 milyon başa yükseldi. Sığırların bir bölümü besi bir bölümü süt hayvanı. Et için 2010’da 2.6 milyon sığır kesildi, 618 bin ton et elde edildi. 2016’da kesilen sığır sayısı 3.9 milyon baş, et üretimi 1 milyon 59 bin ton.
Nüfusumuz artıyor, insanlar daha fazla et yemek, süt içmek istiyor. Sığır sayısı artıyor. Sığırların beslenmesi için yeme ihtiyaç var. Geliniz görünüz ki, ülkede hayvanların otlanacağı mera yok. Doğu Anadolu’da terör sonucu meralar
Yaz aylarında orman yangınlarına üzülüyoruz. Yangınlarla çok geniş orman alanları yok oluyor.
Orman Bakanlığı, yangınları önlemek ve çıkan yangınları söndürmek için büyük çaba gösteriyor.
Daha da önemlisi yanan alanlarda bir yıl içinde ağaçlandırma çabası başlıyor. Her yıl yanan alanlardan daha çok alan ağaçlandırıldığı için de, yangın nedeniyle orman varlığımız azalmıyor. Yanandan fazla ağaç dikildiği için orman alanı genişliyor. Orman alanlarımızın yaklaşık yüzde 60’ı birinci derecede yangına hassas orman özelliğine sahip.
Yaz aylarında sıcaklık yüksek, nem düşük, bu nedenle, kuru ve gevrek ormanlar, çıra gibi ateş alarak yanıyor.
Ülkede her yıl ortalama olarak 2 bin 500 yangın çıkıyor. Her yıl yaklaşık 9 - 10 bin hektara yakın orman alanı yangından zarar görüyor.
Orman varlığı arttı
Her yıl yanan alan 9 - 10 bin hektar dolayında iken, her yıl yanan alanın nerede ise 10 katı alan, 100 bin hektar alan ağaçlandırıldığı için orman alanları 1.5 milyon hektar genişledi. Ağaçlandırma çalışmaları sonucu son 13 yılda yaklaşık 3.5 milyar fidan dikildi.
Türkiye’nin yüzölçümüne göre ormanlık alanımız yüzde 28.8’e ulaştı. Ormanlardaki ekim, bakım çalışmaları ile odun servetimiz de arttı. Odun serve
Fıstık üretimi azalınca, fiyatlar artmaya başladı. Bayram öncesi, fıstık fiyatındaki artıştan söz eden baklavacılar fındık, fıstık demeden tüm baklavalara zam yaptı. Türkiye’de günde 1.000 ton baklava tüketiliyor. Kurban bayramında bu rakam yaklaşık 3’e katlanıyor. Baklavaların tamamı fıstıklı değil. Toplamda fıstıklının payı üçte bir oranında. Baklavada kullanılan fıstık, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Siirt’te bulunan ağaçlardan toplanıyor.
Antep fıstığı besin elementlerince zengin bir ürün. Antep fıstığı yetiştiriciliği profesyonel anlamda 1948’de Ceylanpınar Devlet çiftliğinde başlamış. Bugün bu kurum Antep fıstığı araştırmaları yapıyor, ağaç fidesi üretiyor ve fide satıyor.
Türkiye’de 50 milyon ağaçta yılda 80-150 bin ton üretim yapılıyor. Üretimde var yılı ve yok yılı olduğu için her sene rakamlar değişiyor. Örneğin 2012’de üretim 150 bin ton iken 2015’te 80 bin tona geriledi. 2016’da 150 bin tondu. Dünyada her yıl 1 milyon ton fıstık üretiliyor. Toplamda Çin’in payı yüzde 50, ABD’nin yüzde 25, Türkiye’nin yüzde 10-15’lerde. 1 kilo kabuklu fıstıktan 550-600 gram iç fıstık çıkıyor.
Üretim miktarı azalacak
Kaliteli fıstık ağaçlarından fıstıkların yüzde 50-70