On günlük bayram tatilinde Yunanlılar da Türk ziyaretçiler sayesinde bayram yaptı. Selenay Yağcı’nın çıkış kapıları verilerine dayalı olarak verdiği bilgiye göre, Kurban Bayramı tatilinde sadece kara ve denizyoluyla Yunanistan’a giden Türklerin sayıları 110 bini aştı.
Havayolu, tren ve kendi tekneleriyle gidenler bu rakama dahil değil. Bayram tatilinde Türklerin Yunanistan’da 500 milyon TL’lik harcama yaptıkları tahmin ediliyor.
Türkiye’den giden turistler Yunanistan turizminin en önemli gelir kaynaklarından biri haline geldi. Yunanistan Resmi İstatistik Kurumu verilerine göre geçen yıl 1 milyon 200 bin Türk Yunanistan’da tatil yaptı.
Yunanistan Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Lisandros Tsilidis Yunanistan’a giden Türk turistlerin sayılarının bu yıl 1.5 milyonu geçeceğini söylüyor. Bayramda artan trafik bunun da göstergesi.
Tsilidis, Türklerin bonkörlüğüne dikkat çekerek “İyi para harcıyorlar, günde yaklaşık 250 euro harcama yapıyorlar” diyor.
Yunanlı daha az geliyor
Yunanistan’dan Türkiye’ye gelen Yunanlı turist ise sayısı azalıyor. 2014’te Türkiye’yi 830 bin Yunanlı ziyaret etmişti. 2016’da 593 bine düştü.
Aslı Aydıntaşbaş, Türklerin Yunan adalarına ilgi duymasının nedenlerini çok güzel anlatıyor. Diyor ki:
“Neden bu kadar çok insan Yunanistan’a gitmek istiyor sorusunun yanıtıyla, Türkiye’ye neden artık turist gelmiyor sorusunun yanıtı aynı. Bizler için Yunanistan artık çok ucuz değil. Türkiye ekonomisi iyi giderken, yani TL güçlüyken, Yunan adalarındaki fiyatlar Bodrum’dan, Çeşme’den kat kat insaflıydı. Patlayana kadar yedik, içtik, şarap, meze, ıstakoz, kişi başına 20 euro diye anlatanları duymuşsunuzdur. Euro 2 TL’yken, tatlı oluyordu. Şimdi ne Yunanistan o kadar ucuz, ne de TL değerli. Demek ki başka nedenleri var Türkiye’den insanların akın akın Yunanistan’a gitmesinde. Var tabii. Özetleyeyim: Estetik, özgürlük, yerellik.
Varlıkları yok ediyoruz
Sahillerini betonarme bir perdeye döndüren, ‘eski’ ve ‘yerel’ namına her şeyi yok etmek için çabalayan bizler, Yunanistan’a gittiğimizde o şirin adalara, o daracık sokaklara, o taş evlerin güzelliğine baka baka doyamıyoruz. Ölçek, ufak. İnsani. Üç tahta sandalye, sade bir kâğıt örtü. Birçok lokanta ve otel hâlâ aile işletmesi. Ve bu durum insanın ruhunu dinlendiriyor.
Bizde de daha düne kadar öyleydi. Ancak el birliğiyle yereli de tarihi de yok ettik. Orada bir taş ev varsa, yıkıp pideci yaptık; yetmedi üstüne çirkin bir kat çıktık. Rum mezarlığını otogar, eski taş konağı da yıkarak AVM’ye dönüştürdük. Tarih deyince aslında bizde âlâsı var. Ama devlet, bu coğrafyanın tarihiyle barışık olmadığı için, ne Bizans’ı, ne Roma’yı, ne de Osmanlı’yı yeterince ‘pazarlayamıyor.’ Aklı fikri her yeri TOKİ’leştirmekte!”
Aydıntaşbaş, Türklerin “Neden Yunanistan’a gitmek istediklerini, neden Türkiye’nin daha fazla yabancı ziyaretçi çekemediğini” böyle anlatıyor. Turistin yerlisi de, yabancısı da, bir turistik tesisin içine kapanarak tatilini geçirmekten hoşlanmıyor. Biz sadece temiz deniz ve kaliteli otel satıyoruz. Yunanistan deniz ve otelden çok “yaşam tarzı, farklılık” ile turist çekiyor.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024