Sigorta sektöründe sorun var. Sigorta şirketleri 2015 yılının ilk yarısında hesaplarını (genelde) teknik zararla kapattı.
Sigorta şirketlerinin sigortacılık faaliyetlerinden elde ettikleri gelir ile gider arasındaki farka teknik kâr veya zarar denilir.
Şirketlerin birikimlerinin (iştiraklerinin, gayrimenkullerinin, finansal yatırımlarının) geliri ise “Mali Gelir” olarak adlandırılır.
Şirketlerin varlıklarına bağlı olarak mali gelirlerinin yüksek olması önemlidir ama belli bir dönemde sigortacılık faaliyetlerinin kar edip etmediği “Teknik Kâr”dan izlenir.
2015 yılının ilk 6 aylık döneminde:
Hayat dışı sigortacılık işlemi yapan şirketler hesaplarını 1 milyar 60 milyon TL teknik zararla kapattı. 940 milyon TL mali kâr zararı düşürdü.
Emeklilik ve hayat sigortası şirketleri ilk 6 ayda 280 milyon TL teknik kâr, 260 milyon TL mali kâr elde ettiler.
Tüm hayat dışı sigorta şirketleri ile emeklilik ve hayat sigortası yapan şirketlerin 6 aylık teknik zararları 780 milyon TL mali kârları 1 milyar 200 milyon TL.
Sanayi üretimi 2013 yılının ilk 9 ayında yüzde 2.8 oranında, 2014 yılının ilk 9 ayında yüzde 4.0 oranında artmıştı.
Bu yılın ilk 9 ayında yüzde 1.8 oranında arttı.Geçen yıllara göre sanayi üretiminde artış yavaşladı.
TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) ay içinde 5067 işyerinden 1868 maddenin üretimindeki değişimi izliyor.
2010 yılı üretim ortalaması 100.0 kabul edilerek her ay üretimin ne olduğu belirleniyor.
- 2015 yılı eylül ayı endeksi 119.2 oldu. Bir yıl önce eylül ayında bu endeks 129.4 idi. Demek ki bir yıl önceye göre eylül ayı sanayi üretiminde yüzde 7.8 gerileme var.
- 2015 Ağustos ayı endeksi 124.7 idi. Eylülde 119.2 oldu. Eylülde bir ay önceye göre sanayi üretiminde yüzde 4.4 oranında gerileme var.
- Aylık sanayi üretim endeksleri büyük değişim gösteriyor. 2015 yılının ilk 9 ayında en düşük endeks (üretim göstergesi) şubat ayında 110.7 idi. En yüksek endeks (üretim göstergesi) haziranda 130.3 olmuştu.
Asgari ücret 1 Ocak’ta 1300 TL’ye yükselecek. Bu tarihten itibaren çalışanın cebine ne girecek? Çalıştıranın cebinden ne çıkacak? Bir göz atalım... Önemli bir nokta, asgari ücret artınca sonunda bütün ücretlerde az çok artış gerçekleşecek
Asgari ücret 1 Ocak’tan itibaren 1300 TL’ye yükselecek. Nedir bu asgari ücret konusunun arkasındaki gerçek?
(1)Asgari ücreti (şöyle veya böyle) devlet belirliyor ama asgari ücreti ödeyen (genelde) özel sektörde, kayıtlı işçi çalıştıran işyerleri. Lokanta, berber, bakkal, tamirhane, KOBİ, fabrika...
(2)Asgari ücret ödenen işyerlerinde (asgari ücret ödenirken) işçinin cebine giren ile işverenin cebinden çıkan para farklıdır. Arada vergi ve sosyal sigorta ödemeleri vardır. Bunları işveren öder.
(3)Asgari ücret için işverenin cebinden çıkan para, işçinin net maliyeti değil. İşveren asgari ücret ödediği işçiyi, işyerine taşımak için harcama yapar. Yemeğinin faturasını öder, değişik vesilelerle çalıştırdıklarına düzenli sosyal imkân sağlar.
Maliyet etkilenir
Ayvalık Ticaret Odası ve Belediye, zeytin hasadının başlaması nedeniyle her yıl “Hasat Şenliği” düzenliyor. Şenlik programı kapsamında zeytin ve zeytinyağı sektörünün genel sorunlarının, bölgenin üretim durumunun tartışıldığı toplantılar yapılıyor. Zeytin ve zeytinyağı üreticileri ürünlerini sergiliyor. Erken hasat zeytinyağı tadılıyor.
Ayvalık’ta 11’inci şenlik dün zeytinin sorunlarının tartışıldığı yerli ve yabancı konuşmacıların katıldığı panel ile başladı. Şehirde zeytin pazarı kuruldu. İlk hasat zeytinyağları tadıldı.
Son üç yıldır şenlikler zeytin ağaçlarındaki verim düşüklüğü nedeniyle neşesiz oluyor.
Balıkesir ili sınırlarındaki zeytin ağaçlarının yüzde 20’si Ayvalık’ta. 2 milyon zeytin ağacı var. Zeytin ağacı sayısı az ama toprak ve iklim farkı nedeniyle Ayvalık zeytini ve zeytinyağı pek lezzetli. Zeytin ve zeytinyağı Ayvalık için çok önemli bir gelir kaynağı. Şimdilerde Belediye Başkanı olan Rahmi Gencer’in Ticaret Odası Başkanlığı döneminde uzun uğraşılar sonucu, 2007 yılında Ayvalık zeytinyağı için “Coğrafi Menşe İşaretlemesi” hakkı alındı. Ambalajlı Ayvalık zeytinyağlarının güvencesi ambalaj üzerindeki bu menşe İşareti.
Ürün giderek azaldı
Ayvalık
Zeytin ve zeytinyağı sevenlere kötü bir haberim var. Bu yıl tane zeytin ve zeytinyağı üretimi geçen yılın da altında kalacak. Zeytin ve zeytinyağı fiyatları artmaya devam edecek.
Son 10 yılda dikilen yaklaşık 80 milyon ağaçla zeytin ağacı sayımız 170 milyona yaklaştı. Zeytinciler ağaç sayısı bakımından Türkiye’nin, İspanya’dan sonra dünyanın en büyük ikinci zeytin ağacı varlığına sahip olduğunu belirtiyorlar ama tane zeytin üretiminde de zeytinyağı üretiminde de dünya pazarlarında öne çıkamıyoruz.
Ağaç sayısı artıyor. Zeytin üretimi düşüyor.
Son üç yıldan beri küresel ısınma ve olumsuz hava koşullarının etkisiyle üretimde gerileme başladı.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) koordinatörlüğünde oluşturulan “Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi Tespit Heyeti”nin raporuna göre, 2015-2016 sezonunda zeytin üretimi 1 milyon 108 bin ton olacak. Zeytinyağı üretiminin ise 143 bin 115 ton olması bekleniyor.
Gerileme büyük
Tane zeytin üretiminde geçen yıla göre yüzde 5, zeytinyağında ise yaklaşık yüzde 16 gerileme var.
Ülke genelinde ağaç başına ortalama 7.6 kilogram tane zeytin verimi bekleniyor. Ağaç başına verim, geçen yıla göre yüzde 21 oranında düşük. Ağaç
Xylella fastidiosa isimli bir bitki hastalığı İtalya’da zeytin ağaçlarını kurutmaya başladı.
İtalya, hastalık bulaşan ve kurumaya yüz tutan zeytin ağaçlarını kesme baskısıyla karşı karşıya.
Bizim dağlarımızda, tepelerimizde yıllar önceden kalma zeytin ağacımız vardı. Son yıllarda tepelere, tarlalara 25 milyon yeni ağaç dikildi. Şimdilerde 170 milyon zeytin ağacımız oldu.
Zeytin ağacı arttı ama hava şartları nedeniyle ve ağaçlara iyi bakılamadığından zeytin üretimi geriledi.
Çok aile zeytincilikten, zeytinyağından para kazanıyor. Zeytin ağaçları ülkenin tabiat varlığı.
Burnumuzun dibinde zeytin ağaçlarını kurutan hastalık var. Biz olan bitene ilgi göstermiyoruz. Tehlikenin büyüklüğünün farkında değiliz.
Hastalık yayılıyor
24 Temmuz 2015 Avrupa Komisyonu tüm Avrupa ülkelerini bu hastalığa karşı gereken tedbirleri almaya çağırdı.
Seçim sonu iş dünyasının önde gelen kuruluşlarının başkanları bekleyişlerini sıraladı. Açıklamalarda “açık ve seçik olarak”, iş dünyasının ne beklediği konusunda işaret yok.
Anadolu’da bir hikâye anlatılır. Ağa, tarlasında çalışanın haline acımış. Yardımcı olmak istemiş. “Dile benden ne dilersin?” deyince, çalışanı boynunu bükmüş. ”Sadece sağlığınızı dilerim. Allah başımızdan eksik etmesin” demiş.
İş dünyamız bu hikâyedekine benzer bir “havaya girmiş”. Arada bir “reform”dan söz eden oluyor ise de reformun ne olduğunu açıklayan, bilen yok.
İşte seçim sonunda iş dünyasının tepe kuruluşlarının bekleyişleri:
TOBB:Reformlara odaklanılmalı. Uzlaşı içinde tüm sorunları çözebiliriz.
TÜSİAD:Siyasi reformlar yapılmalı. Kalkınma ve rekabet gücü artırılmalı. Kutuplaşma sona ermeli.
MÜSİAD:Huzur, güven ve pozitif istikrarın devamı sağlanmalı, kalkınma ve gelişme hamleleri sürmeli.
TİSK:Hükümet iş ve çalışma hayatına öncelik vermeli.
Seçimde oy kullananla-rın yüzde 50’si AKP’ye güvenoyu verdi. Seçmen oy verirken AKP’nin geçmişte yaptıklarını değerlendirdi. Gelecekte iyi şeyler yapacağına inanarak oyunu kullandı.
Piyasa da seçim sonuçlarına dayalı olarak “güven” tazeledi.
Türkiye ekonomisinde bir günde önemli değişiklik olmadı. Bir günde döviz giriş ve çıkışı değişmedi. Şirketlerin durumunda farklılık yok. Ama pazartesi sabahı dolar fiyatı ucuzladı, borsa yükselişe geçti, faiz az da olsa geriledi.
Bu üç konudaki değişim, “piyasa”nın AKP iktidarına güveninin göstergesidir.
Cuma günü kapanışta 2.91 TL dolayında olan dolar fiyatı pazartesi sabahı 2.77 TL’ye kadar indi. Euro 3.10 TL, faiz 9.75 oldu.
Bunlar piyasanın ilk tepkisidir.
Güven çok önemli
Önemli olan sadece piyasanın değil, ekonominin tüm oyuncularının, halkın güveninin artmasıdır.