Sigorta sektöründe sorun var. Sigorta şirketleri 2015 yılının ilk yarısında hesaplarını (genelde) teknik zararla kapattı.
Sigorta şirketlerinin sigortacılık faaliyetlerinden elde ettikleri gelir ile gider arasındaki farka teknik kâr veya zarar denilir.
Şirketlerin birikimlerinin (iştiraklerinin, gayrimenkullerinin, finansal yatırımlarının) geliri ise “Mali Gelir” olarak adlandırılır.
Şirketlerin varlıklarına bağlı olarak mali gelirlerinin yüksek olması önemlidir ama belli bir dönemde sigortacılık faaliyetlerinin kar edip etmediği “Teknik Kâr”dan izlenir.
2015 yılının ilk 6 aylık döneminde:
Hayat dışı sigortacılık işlemi yapan şirketler hesaplarını 1 milyar 60 milyon TL teknik zararla kapattı. 940 milyon TL mali kâr zararı düşürdü.
Emeklilik ve hayat sigortası şirketleri ilk 6 ayda 280 milyon TL teknik kâr, 260 milyon TL mali kâr elde ettiler.
Tüm hayat dışı sigorta şirketleri ile emeklilik ve hayat sigortası yapan şirketlerin 6 aylık teknik zararları 780 milyon TL mali kârları 1 milyar 200 milyon TL.
Genelde zarar büyük
Sadece 15 sigorta şirketi teknik zarar yerine kâr ediyor. Teknik ve mali kâr bir arada 33 şirketin 6 aylık faaliyet sonuçları zararla neticelendi.
Hazine Müsteşarlığı‘nın 2014 Sigorta Sektörü Raporu’na göre, Türkiye’deki 62 sigorta şirketinin ödenmiş sermayelerinin yüzde 72’si, topladıkları primlerin yüzde 65’i uluslararası sermayenin yönetimine hâkim oldukları sigorta şirketlerine ait.
Son yıllarda uluslararası sigorta şirketleri Türkiye’nin sigorta sektörüne büyük ilgi gösterdi. Gösteriyor.
62 sigorta şirketinin 23’ünde yüzde 100, 14’ünde yüzde 90 ile yüzde 100 arası, 2’sinde yüzde 50 ile yüzde 90 arası uluslararası sermaye var.
Açık anlatımla, 62 sigorta şirketinin 39’u uluslararası sermaye kontrolündeki sigorta şirketleri. Bu şirketlerin sermayeleri, tüm sigorta şirketlerinin sermayelerinin yüzde 72’si büyüklüğünde. Uluslararası sermayenin hâkim olduğu sigorta şirketleri toplam sigorta primlerinin yüzde 65’ini topluyorlar.
Ciro 26 milyar TL
Sigorta sektörünün büyüklüğü, bir yılda halkın, sigorta güvencesi almak için ödediği prim toplamına bakarak değerlendiriliyor.
Halkımız 2014 yılında sigorta şirketlerine prim olarak 26 milyar TL ödedi. Cari fiyatlarla prim artışında yüzde 6.9 artış var ama enflasyon dikkate alındığında 2013 yılına göre sabit fiyatla prim toplamında yüzde 1.5 gerileme var.
2014 yılında halkımızın ödediği 26 milyar TL’lik sigorta primine karşılık yıl içinde oluşan hasarlar nedeniyle sigorta şirketleri halka 15 milyar TL teminat ödediler.
Dünya genelinde sigorta sektörünün yıllık prim üretimi milli gelirinin yüzde 6.17’siyken, bizde milli gelirin yüzde 1.45’i dolayında.
Dünya genelinde kişi başı sigorta primi ortalaması 662 dolarken, bizde 149 dolar.
İşte bu rakamlar uluslararası sermayenin bizim sigorta sektörümüze ilgisini çekiyor. Türkiye’de sigorta sektöründe büyüme potansiyeli var.
Bu potansiyele inanan yabancı sigorta şirketleri piyasaya girdi. Zarar etseler de piyasada kalmaya devam ediyorlar.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024