Hurda demir ithal ederek, elektrikli ark ocaklarında eriten 20 demir çelik tesisi güç durumda.
Dünyada 680 dolarlarda dolanan sıcak demir çelik ürünü fiyatları 250 dolara geriledi.
Hurdadan demir çelik üreten en büyük sanayi tesislerinden birine sahip Fuat Tosyalı, ”Geçenlerde 260 dolara İskenderun Limanı’na Çin’den sıcak “sac” inmiş. Biz hurdayı 250 dolara alıyoruz. Hurdayı eriterek 120 dolardan aşağıya “slap”a, 150’den aşağıya “sac”a gelemem. 350 dolara kârsız, amortismansız mal ettiğim malı, adam Çin’den yüklüyor gemiye.
İskenderun’a getiriyor. 260 dolara veriyor. Bunun karşısında nasıl duracağız?” diyor. Hurdadan üretim yapan elektrikli ark ocaklarının, aralarında birleşerek demir cevherinden üretime geçmeleri gerektiğini anlatıyor.
31.5 milyon tonluk üretim
Türkiye’de 2015 yılında 31.5 milyon ton demir çelik üretildi.
Toplam üretimin 20.5 milyon tonunu hurdaları eriterek çubuk demir haline getiren 20 elektrikli ark ocağı gerçekleştirdi.
ABD‘de dolar kazanıp Türkiye’de harcayana Türkiye ucuzluk cenneti. Türkiye’de TL kazanarak ABD’de dolar harcamaya kalkanlar ise yandı.
Türkiye’de dolarla köfte yiyenler, köfteye yüzde 31 daha az para ödüyorlar.
İngiltere’de yayımlanan The Economist dergisi, yılda 2 defa Amerikan Mc Donalds firmasının “Big Mac” köftesine dayalı olarak her ülke için “Köfteye Dayalı Döviz Fiyatı” endeksi yayımlıyor.
Dünyanın hemen her ülkesinde Mc Donalds dükkânlarında Big Mac diye satılan, tek tip bir ekmek arası köfte var. Her ülkede satılan köfte aynı köfte. Ama her ülkede milli parayla fiyatı farklı.
Bu köftenin ABD’de dolar olarak satış fiyatı ile ülkelerde milli parayla satış fiyatı arasındaki farka bakılarak, milli paralarının satın alma gücü hesaplanıyor.
Bu hafta The Economist, 2016 Ocak ayı Big Mac Endeksi’ni yayımladı.
Nasıl bir hesap?
Bakınız, Big Mac endeksine göre 3.01 TL olan dolar fiyatının durumu nedir? TL ile harcama yapanların durumu nedir?
Suriyeli sığın-macılar, geçici kimlik belgesi düzenleme tarihinden 6 ay sonra çalışma izni için başvura-bilecekler. İş bulabilirlerse kimlik belgesi verilen, ikamet ettikleri illerde çalışabilecekler.
Acaba “çalışma izni alabilecek durumda ”kaç Suriyeli sığınmacı var?”
(1) Sınırdan geçen Suriyeli sığınmacı sayısını tam olarak bilmiyoruz.
(2) Sığınanlardan kaçının değişik yollardan Türkiye’yi terk ettiklerini bilmiyoruz.
(3) Sığınmacıların kadın-erkek-çocuk ayrımını, yaş ve eğitim durumunu, çalışmaya istekli olan kadın ve erkeklerin özelliklerini ve sayılarını bilmiyoruz.
2 milyon Suriyeli giriş yaptı
Devamlı olarak tekrarlanan, Suriyeli sığınmacı sayısı 2 milyonu geçtiği şeklinde. Kamplarda 270 bin sığınmacının olduğu, kalanının şehirlere dağıldığı söyleniyor.
Orta Vadeli Program (OVP), ekonomiyi etkileyen değişimler konusundaki tahminlere dayalı olarak, ekonomide gerçekleşmesi beklenen büyüklükleri gösterir. Günümüzde yatırımcısından üreticisine, tarımcısından sanayicisine ve hatta sade vatandaşa kadar insanlar yarınlar hakkında bilgi arayışında.
Dolar, enflasyon, faizler ne olacak? Yatırımlar, üretim artacak mı? İş arayanlar iş bulabilecek mi?
Orta Vadeli Program, ekonomiyi etkileyen değişimler konusundaki tahminlere dayalı olarak, gerçekleşmesi beklenen büyüklükleri gösterir.
Ekonomi denen oyunun hedefi büyümedir. Büyüme istihdam artışı, gelir artışı demektir. Ekonomi ile ilgili programlardan beklenen, imkânları zorlayarak en yüksek büyümeyi gerçekleştirmektir. Ekonomide büyüme, oyununu iyi kurabilmek, oyunun sonunda kazançlı çıkmak, gerçekçi plan ve programlar yaparak bunları uygulamaya bağlıdır.
Büyümeye mecburuz
Ekonomi çarkını döndürecek plan ve programların başarısı için ekonomiyi etkileyen değişimleri doğru ve gerçekçi tahmin etmek gerekir.
Bizim ekonomimizi etkileyen en önemli değişim, (1) Doların bulunabilirliği, (2) Doların fiyatıdır. Daha sonra (3) Enflasyon gelir. 2016 - 2018 OVP’nin çatısı kurulurken,
Halkımız 2015’te daha az altın aldı, Darphane daha az altın bastı. Nedenini öğrenmek için Kapalıçarşı’nın yolunu tuttum, kuyumculara sordum: Acaba halkımız dolara mı yöneldi? Dediler ki, “Altındaki gerilemenin tek sebebi, halkın satın alma gücünün azalması. Halk altına para ayıramıyor. Satın alma gücü biraz artsa, parasını gene altına bağlar...”
2015 yılında halkımızın altın talebinde önemli bir gerileme görüldü.
-Altın ithalatı miktar olarak ve değer olarak azaldı.
-Darphanede sikke ve ziynet altın yapımı için kullanılan altının ağırlığı azaldı.
-Halkımızın çeyrek altın talebi azaldı.
Daha az altın ithal ediyoruz:
-2015 yılında 48 ton altın ithal edildi.
-Yıllık altın ithalatı, kriz dönemi olan 2009 - 2010 yıllarındaki altın ithalatının ağırlık olarak gerisinde.
-Yıllık altın ithalatı 2013 yılında 302 tondu, 2014 yılında 131 tona geriledikten sonra 2015 yılında 48 tona indi.
Dış ticaret yavaşladı
Bizde son yıllarda, altın ödeme aracı olarak kullanıldığından, altın ithalatı kadar ihracatı da önem taşıyor. Altın ithalat ve ihracatını değer olarak Merkez Bankası izliyor.
-2015 yılının ilk 10 ayında 7.2 milyar TL’lik
Pırıl pırıl genç kızlar, genç erkekler sahneye çıkıyor. Başlıyorlar anlatmaya: “Ben Anadolu’da büyük yerleşim bölgelerine uzak bir ilçede, imkânları sınırlı bir ailenin çocuğuydum. Sınava girerek, TED okullarında burslu okuma şansı elde ettim. İlkokuldan bu yana TED bursu sayesinde eğitimimi sürdürüyorum. Şimdi Cerrahpaşa’da doktorluk eğitimimi tamamlamak üzereyim. TED eğitimi bana ayrıcalık sağladı. Sanata, edebiyata, müziğe ilgim arttı. Bilime yöneldim. Eğitimin önemini çok iyi anladım. Türkiye’nin geleceğinin çağdaş ve bilime yönelik eğitim olduğuna inanıyorum. Eğitimimi tamamladıktan sonra ülkemdeki gençlerin, çağdaş eğitim imkânlarından daha çok yararlanmaları için çaba göstereceğim... Bu ülkenin geleceği çağdaş eğitime bağlı. Eğitimde fırsat eşitliği önemli. İmkânları sınırlı olanlara eğitim desteği sağlamak önemli. Biz TED’in ‘Genç Meşaleleri’ olarak yeni ‘meşaleler’ yakacağız.”
Meşale, TED’in ‘eğitim-bilim’ sembolü. TED burslarından yararlanarak eğitimlerini sürdürenler kendilerini ‘Genç Meşale’ diye adlandırıyor.
Gençlerin biri sahneden iniyor, öbürü çıkıyor. Benzer konuşmalar yapıyorlar. Kimi elektronik, kimi makine, kimi genetik eğitimi görmüş veya devlet
Bugünlerde dışarıda rüzgârlar esiyor, biz de nezle oluyoruz. Dolar fiyatı yükseliyor, borsa dalgalanıyor. Piyasa faizi artıyor. Moraller bozuluyor. Acaba bizim nezle olmamızın arkasında ne var?
Dünya piyasalarını yakından izleyen dostum Eral İlham Karayazıcı’ya sordum. İşte bana anlattıkları:
1) Petrol fiyatları düşüyor. Petrol fiyatları düştükçe üretici ülke ve şirketlerde yangın çıkar. Yangın mahalleye yayılır mı korkusu ile panik var. Brent petrol dün sabah yüzde 4.3 kadar değer kaybetti. Yılın ilk dört gününde toplam kayıp yüzde 13’ü buldu.
Mahallenin ‘ağası’ ABD
Petrol ucuzladıkça Rusya çok zor duruma düşüyor. Rusya’nın üretim maliyeti 27 dolar. 20 ay önce 110 dolar olan petrol fiyatları 32 dolara geriledi. ABD petrol fiyatını düşürerek Rusya’yı sıkıştırmaya çalışıyor. Arabistan da ABD’ye destek veriyor. Ancak olası bir yangın mahallenin ağa babası ABD’yi de vuracağı için, bunun sonunda yangın çıkması ihtimali az. Bu arada Ruslar titrerler ama ölmezler.
2) Çin parası ile oynuyor. Çin dalgalı kur politikası uygulamıyor, dövizin değerini devlet belirliyor. Geride kalan 30 ayda ABD Merkez Bankası (Fed) faizi ha artırdı, ha artıracak tartışmaları sonunda gelişmiş ülkelerde dolar
Habur Gümrük Kapısı 20 gün kapalı kaldıktan sonra açıldı. Kapalı kaldığı sürede kapının Türkiye tarafında 4 bin, Irak tarafından 7bin 500 kamyon birikmişti.
İhraç ürünlerimizin yüzde 45’i karayolu, bir o kadarı denizyolu, yüzde 9 kadarı da havayoluyla taşınıyor.
Uluslararası karayolu taşımacılığı, ekonomimizin çarklarının dönmesi bakımından çok önemli.
İhraç ürünü taşımak için uluslararası sefer yapan karayolu taşıt araçları (biz bunları kısaca TIR diye isimlendiriyoruz) bir yılda 1 milyon 200 bin sefer yapıyor. Türk taşıt araçlarının sefer sayısı 950 bin. Yabancı araçların sefer sayıları 250 bin.
Uluslararası karayollarında eşya taşımacılığı yapan 2 bini aşan firmamız ve bunların da uluslararası taşımacılık yapan 60 bin çekicileri, 16 bin kamyonları, 72 bin yarı römorkları var. Sektörün toplam filo yatırımı 15 milyar dolar.
Taşımacılar dertli
İhracat taşıması yapan, kendilerini “Uluslararası Nakliyeciler” diye tanımlayan sektörün üyeleri dertli. (1) Türkiye’de sınır kapılarında işlemler nedeniyle beklemeler oluyor. (2) Avrupa ülkelerinde Türk araçlarına kota uygulamaları ve yüksek geçiş ücretleriyle engellemeler yapılıyor. (3) Terör nedeniyle Doğu’daki yollarda can