Bu hafta sonu okuyucularıma Oscar adayı bir Türk filminin “tasarım-finansman-üretim-pazarlama” aşamalarını hikâye edeceğim. Yazacaklarımı filmin ortak yapımcısı Mine Vargı’dan öğrendim.
Bir filmin dünya pazarına çıkabilmesinin, bir sanayi ürününün dünya pazarına çıkabilmesiyle arasında hiçbir fark olmadığını göreceksiniz.
Filmin adı “Mustang”. Filmin senaryosunu yazan, filmi yöneten, gerçekleştiren Deniz Gamze Ergüven isminde evli, çocuk sahibi Ankara doğumlu genç bir Türk kadını.
Deniz Gamze Ergüven, babası Yavuz Ergüven’in dışişleri görevlisi olarak bulunduğu Paris’te eğitimini tamamlamış. İyi okullarda sanat eğitimi görmüş.
Mustang’da, İnebolu’da yaşayan beş kız kardeşin yaşamı ve özgürlükleri için verdikleri savaş anlatılıyor.
Senaryo hazırlanınca iş bitmiyor. Filmin çekilebilmesini ve pazarlanmasını gerçekleştirecek yapımcıya veya yapımcılara ihtiyaç var.
Uluslararası proje
Mustang bir Türk filmi ama uluslararası yapımcılara sahip. Fransız, Alman ve Türk yapımcılar tarafından gerçekleştirilmiş. Filmin bütçesi 1.3 milyon euro iken harcamalar 1.5 milyon euro’ya ulaşmış.
Filmle ilgili harcamalar bir havuzdan yapılıyormuş. Gişe gelirleri, TV ve video gelirleri, ödül gelirleri de havuzda toplanarak yapımcılara katkıları ölçüsünde dağıtılacakmış.
Türk yapımcı Mine Vargı, Kültür Bakanlığı’nın da 300 bin TL’lik bir katkısının olduğunu belirtiyor.
Filmde rol alacakları belirleyen, filmin senaryosunu yazdıktan sonra rejisini, direktörlüğünü yapan, filmi İnebolu’da çeken Deniz Gamze Özgüven.
Film dış piyasada Türk filmi olarak pazarlanıyor. Her ülkede Türkçe kopya, alt yazılı olarak gösterime giriyor.
Bizim ülkemizde, meslek birlikleri temsilcilerinden kurulu bir heyet her yıl Oscar’a aday gösterilecek Türk filmlerini belirlermiş. Heyet Mustang’ı aday göstermemiş. Sivas’ı seçmiş. Bunun üzerine Fransız yapımcının önerisiyle Fransızlar, yabancı dilde yarışacak film olarak Mustang’ı Oscar’a aday göstermişler.
Pazarlama önemli
Mustang, Oscar’ın ilk 5 filmlik listesine girmiş. Oscar’dan önce yapılan Golden Globe yarışmasında da ilk 5 filmlik listede yer almış.
Mustang gibi filmlerin yurtdışında pazarlanması, tanıtılması, Golden Globe ve Oscar gibi yarışmalar katılması, bu yarışmalar için çalışmalar yapılması büyük harcamaları gerektiriyor.
Bu harcamaların bir kısmı havuzdan karşılanıyor ama harcamaların büyük bölümünü dağıtım firmaları üstleniyor. Mustang’ın, Avrupa ve ABD dağıtım haklarını güçlü firmalar almış. Bunları neden yazıyorum? Görülüyor ki her şeyin bir “ekonomisi” var. Dünya pazarında bir malın talep görebilmesi, önce tasarımına, sonra talebi olacak bu malı iyi üretebilmeye, bu işi gerçekleştirecek parayı bulmaya, pazarlamada deneyimli olanlarla çalışmaya ve tanıtıma bağlı... Giyim eşyasıymış, otomobilmiş, mobilyaymış, filmmiş... Fark etmiyor.