<#comment>#comment>Hükümetin düşürülmesi için aktif bir lobi var.
"Peki nasıl düşecek?" sorumu, onlardan ünlü bir isim şöyle yanıtlıyor:
"Anavatan'dan istifalarla kan kaybedecek.Ayrıca... Medya ve demokratik sivil toplum örgütleri tarafından zaten topa tutuluyorlar.'Gidin' mesajı uğultu haline gelecek.Ama... Asıl önemlisi, sokağa çıkamaz halkla yüzyüze bakamaz hale gelecekler.Toplum karşısına çıktıkları anda büyük tepkilerle karşı karşıya kalacaklar.Çekilmekten başka çareleri kalmayacak."Söylemini şu açmaza dayandırıyordu:
"Bu ekonomi programı çökmüştür.11 Eylül'le birlikte daha da dibe vurdu.Eğer ekonomik programı yeniden ayağa kaldırmakta inat ederse, topluma öyle acı ilaçlar içirmek zorunda ki, gene ayakta kalamaz.Derviş de daha dün 'acı çekeceğiz' demedi mi?Ekonomi bu hükümete 'şah - mat' diyor."
Ya sonra?...
<#comment>#comment>Türkiye'nin iki cephesi var.
Ekonomik başkent İstanbul'un cephesi IMF...Savaşa değil, o mevzilerden gelen haberlere endeksli...
Ankara'nın cephesi ise; Afganistan'a karşı başlatılan ve Ortadoğu'ya kayma kaygıları veren savaş...Önce birincisi... Afganistan'ın toprakları, kayaları dövülürken - gariptir ama - Türkiye'de dolar ve faizler dün düşüşe geçti...
Borsa ise yükselişe.
Çünkü... Dünya Bankası Ankara temsilcisi Chhibber, "Türkiye'ye ek destek vereceğiz. Çok yakında açıklanacak" demişti.
Derviş'in G - 7'lerle Ankara'da yaptığı toplantıdan esen rüzgarlar da bu doğrultudaydı.
<#comment>#comment>11 Eylül kıyımında Ladin'in parmak izleri için kanıt mı?
İşte kendi açıklamaları:
"Gençlerimiz ABD'nin kalbine girdiler. Sevap işlediler. Eylemler sürecek" diyor.
Tam İslam Konferansı Örgütü'nün toplantısı öncesinde yapılan bu açıklama, kuşku bulutlarını dağıtmıştır.
Bin Ladin böylece, İslam ülkelerinin 11 Eylül terörünü kınayan İKÖ bildirisini ABD'ye adeta ikram etmiş olmuyor mu?
"Düşünülemeyeni düşünebilmek" diye tanımlanan en büyük dehşet eyleminin arkasındaki zeka, böyle bir strateji hatası yapar mı?
<#comment>#comment>Savaş ortamında bunca haber kirliliği, yönlendirme ve toz dumanın altında kalan "ABD'nin özel birlik istemi" için gerçek nedir?
İsmail Cem, Bakanlar Kurulu'nda "ABD'nin dostlarına ve bu arada Türkiye'ye bir liste ileterek bunlar içinden hangi katkılarda bulunabileceklerini sorduğunu" söylüyor.
"Bu listede özel birlikler de var."Fakat... Cem, "isteklerden biri için ABD'nin ısrarlı ya da dayatmacı olmadığını, bir takvime bağlanmadığını, ileriye dönük bir liste olduğunu" altını çizerek vurguluyor "bunlar için karşılıklı görüşmeye açıklar" diyor.
Ancak... Devletin doruğunda dar çerçevede çok özel ayrıntılara da giriliyor.
Örneğin... Taliban'a karşı savaşta önce ABD'ye sonra - belki - yöreye gönderilecek irtibat subayları grubu... (Kore Savaşı'nda da Türk tugayı Kore'de çarpışırken, Tokyo'da bir irtibat subayları grubumuz vardı. Şimdi emekli olan Orgeneral Ragıp Uluğbay, o grupta görev yapmıştı. Ama Washington'da ve yörede farklı irtibat grupları olabilir.)
Genelkurmay tarafından 50'şer kişilik 4 time "hazır ol" komutunun verilmesi...
<#comment>#comment>Üst düzey eski bir komutanın yorumunu yansıtıyorum...
"ABD'nin Afganistan'ı vurması üzerine radikal islam gruplarının gösterilerine ve Pakistan'ı karıştırmalarına dikkat edin.Pervez Müşerref zorlanıyor.Bizde irticanın birinci dereceden tehdit olarak değerlendirilmesi, abartı olarak görülür ve tartışılır. Oysa paranoya değildir. Eğer irtica, kitle hareketleriyle sokağa dökülürse, güvenlik güçlerince önlenmesi daha sancılı olabilir.Dine karşı silah çekiliyormuş gibi bir psikoloji yaşanır.O nedenle... İrtica ilk aşamalarında önlenmelidir."
İrtica ve terör için verimli ortam, yoksulluk ve cehalettir.
Afganistan'da kişi başına milli gelir 160 dolar... Türkiye'nin 20'de 1'i.Afganistan'ın yüzölçümü neredeyse Türkiye kadar ama yıllık gayri safi milli hasılası (GSMH) 4 milyar dolar... Türkiye'nin sadece Manisa ilinin GSMH'a katkısının bile gerisinde.Afganistan'ın yıllık ihracatı, Türkiye'nin bir günlük ihracatı kadardır; 80 milyon dolar...Eğitim ve kültür çıtası da elbette çok düşük.
Afganistan'ın bu dünya için umutsuz insanları, çaresiz kendilerini öteki dünyaya adamışlar.
<#comment>#comment>Düğmeye basıldı...
Taliban'ın stratejik hedefleri, ağır bombardıman uçakları ve füzelerle vuruldu. Harekatın ilk aşamasında hedef Körfez Savaşı'nda olduğu gibi. İletişim, kumanda ve kontrol sistemlerini çökertmek.
Uçakları yok edilerek felç... İletişim sistemleri kör ve sağır hale getirilerek Afganistan savunma, kumanda ve kontrolden yoksun hale getiriliyor. Aynı süreçte terörist eğitim kampları, biyolojik ve kimyasal silah üretim hedefleri de vuruluyor.
Edinilen ilk bilgilere göre özellikle stratejik hedefler seçiliyor. Mümkün olduğunca sivil halkın zarar görmemesine özen gösteriliyor.
Bu bağlamda savaşın piskolojik yönü de dikkat çekici.
ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri, Taliban liderlerinin çalışma binalarını ve konutlarını vurarak, Taliban'ın otoritesini sarsıyor. Sivil halka havadan besin ve ilaç paketleri atarak halktan Kuzey İttifakı güçlerine desteğin psikolojik altyapısı oluşturuluyor. İslam ülkelerinde dini ve insani duygulardan kaynaklanan tepkiler önlenmek isteniyor.
<#comment>#comment>Öyle bir yere geldik ki, içeride "ne Ecevit'li, ne Ecevit'siz..." Ekonomide "ne IMF'li, ne IMF'siz..." Dünya krizinde "ne ABD'li, ne ABD'siz..."Önce birincisi...
Türkiye'yi dolaşan MİLLİYET TIR'ının önündeyiz.
Başbakan Bülent Ecevit'e, Derya Sazak "bundan sonraki Türkiye turumuza siz de katılın" dedi.
Ecevit'in cevabı "benim politikadan ayrılmamı mı istiyorsunuz?" oldu.
Olay "Ecevit'in bu konuda ne kadar dolu ve duyarlı olduğunu" ortaya koyuyor.
"Bu sağlık performansıyla, krizli dönemde Türkiye'yi yönetemeyeceğinin" korosu oluştu.
<#comment>#comment>En çok dile getirilen soru nedir?
"N'olacak bu memleketin hali?"Ekonominin "dip yapması", bu soruyla kaygı yüklü söyleşileri açıyor.
Herkes karamsar... 25 yaş heyecanıyla çalışan 75 yaşındaki İlyas Özsüzer hariç...
Banka kredisi kullanmayan, devletle iş yapmayan, bir dizi fabrikasını, inşaatlarını Rumeli kültürüyle yönettiğini söyleyen Özsüzer, son olarak da 6 bin metrekarelik bir spor salonu yaptı.
Bir spor galaksisi...
Bir grup arkadaş, ona "Türkiye ve dünya kriz içindeyken böyle yatırımlar yapmaya hala nasıl cesaret ettiğini" sorduk.