Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


En çok dile getirilen soru nedir?
"N'olacak bu memleketin hali?"
Ekonominin "dip yapması", bu soruyla kaygı yüklü söyleşileri açıyor.
Herkes karamsar... 25 yaş heyecanıyla çalışan 75 yaşındaki İlyas Özsüzer hariç...
Banka kredisi kullanmayan, devletle iş yapmayan, bir dizi fabrikasını, inşaatlarını Rumeli kültürüyle yönettiğini söyleyen Özsüzer, son olarak da 6 bin metrekarelik bir spor salonu yaptı.
Bir spor galaksisi...
Bir grup arkadaş, ona "Türkiye ve dünya kriz içindeyken böyle yatırımlar yapmaya hala nasıl cesaret ettiğini" sorduk.
İşte cevabı:
"Savaş da olsa, kriz de olsa...
İnsanlar yemek yiyecek mi?
Yiyecek...
Üstlerini örtecek mi? Yani giyecek mi?
Giyecek...
İnsanlar ilaç alacak mı? Çocuklar okula, herkes işine gücüne gitmeyecek mi?
Evet...
Otomobil, bilgisayar alacak...
Ev de alacak... Otelde de kalacak... Spor da yapacak.
Yani dünya durmayacak.
Çünkü... İnsanlar yaşıyor.
Kriz, gelir geçer. Kriz ya da savaş zamanında psikolojik olarak insanlar tüketimlerini bir süre kısarlar. Sonra gene eski düzeyine, hatta daha yükseğe çıkar.
Bu hakikat görülmelidir."


Dün "n'olacak bu memleketin hali"ni konuşurken Prof.Hurşit Güneş'e, İlyas Bey'in görüşünü aktardım.
"Tamamen katılıyorum" dedi.
Türkiye'nin üzerine sanki hergün tonlarca ölü toprağı serpiliyor. Herkes karamsar... Herkes - neredeyse - umutsuz.
Ve bu yılgınlık, bu yenik düşme psikolojisi, ekonomiyi daha da aşağılara çekiyor.
Keşke... "Yaşamın devam edeceği, insanların bu zehirli sarmalla aşağılara çekilmekten kendilerini kurtaracakları ve doğaları gereği iyiliğe ve güzelliğe doğru tırmanışa geçecekleri" görülebilse.
Psikoloji, insanların ve tüm canlıların bu özelliklerini şöyle anlatır:
"Dikkat ediniz... Kediler, soğuk kış günlerinde odanın, sobaya yanmayacak kadar yakın ama en güzel ısınabileceği, en rahat yerini seçerler. Orada mırıl mırıl uyurlar. Canlıların doğası işte budur."
İnsanlar da acıdan uzaklaşır.

Bakınız "tarihin sonunun geldiği" teziyle ünlü olan gelecek bilimci Fukuyama, dünkü The Wall Street Journal'de "İslam ülkelerinden sadece Türkiye'de demokrasinin yeşerebildiğini" yazdı.
Türkiye'yi de "terörü yenecek modern ülkeler" liginde gösterdi.
Moskova'da yayınlanan İzvestia ise "Türkiye'nin öneminin daha da arttığını AB ile ilişkilerin de bundan olumlu etkileneceğini" yazdı.
Standard and Poor's da "Türkiye'nin kredi notu üzerindeki olumsuz etkilerin hafiflediğini" açıkladı.
Kemal Derviş'in Amerika Başkan Yardımcısı Dick Channey tarafından kabul edilişi ise, gerçekten dikkat çekici...
Bunlar "makber gibi heryerin karanlık olmadığını" gösteren ışıklar.

Oysa... Türkiye'deki moral erozyonu, bir türlü engellenemiyor.
Ve dolar bütün dünyada düşerken Türkiye'de önlenemez yükselişini sürdürüyor.
1.550'den alıp bir gün sonra 1.650'den satarak, sadece dün birileri yüzde 6 zenginleşti.
Bir günün bu yüzde 6 getirisini, bankalar döviz hesaplarına 1 yılda vermiyor.
Keşke... Hükümet, bir sosyal psikolog danışmandan yardım alsa.