Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Üst düzey eski bir komutanın yorumunu yansıtıyorum...
"ABD'nin Afganistan'ı vurması üzerine radikal islam gruplarının gösterilerine ve Pakistan'ı karıştırmalarına dikkat edin.
Pervez Müşerref zorlanıyor.
Bizde irticanın birinci dereceden tehdit olarak değerlendirilmesi, abartı olarak görülür ve tartışılır. Oysa paranoya değildir. Eğer irtica, kitle hareketleriyle sokağa dökülürse, güvenlik güçlerince önlenmesi daha sancılı olabilir.
Dine karşı silah çekiliyormuş gibi bir psikoloji yaşanır.
O nedenle... İrtica ilk aşamalarında önlenmelidir."


İrtica ve terör için verimli ortam, yoksulluk ve cehalettir.
Afganistan'da kişi başına milli gelir 160 dolar... Türkiye'nin 20'de 1'i.
Afganistan'
ın yüzölçümü neredeyse Türkiye kadar ama yıllık gayri safi milli hasılası (GSMH) 4 milyar dolar... Türkiye'nin sadece Manisa ilinin GSMH'a katkısının bile gerisinde.
Afganistan'
ın yıllık ihracatı, Türkiye'nin bir günlük ihracatı kadardır; 80 milyon dolar...
Eğitim ve kültür çıtası da elbette çok düşük.
Afganistan'ın bu dünya için umutsuz insanları, çaresiz kendilerini öteki dünyaya adamışlar.

Yüksek rütbeli eski komutanın değerlendirmesine dönelim:
"Harekatın iki hedefi var.
Askeri hedef; Taliban Yönetimi'ni çökertmek, Bin Ladin'i ele geçirmek ve yeni Bin Ladinler'in de gene o topraklarda üremesini önlemek... Diğer haydut devletlere, caydırıcı ibret manzaraları çizmek.
Siyasi hedefe gelince... Bu da Taliban'ın yerine kimin geleceğini öngörür.
Ülke nüfusunun yarısını oluşturan Peştunlar'ın önderliği Taliban'dadır.
Bu önderliği Taliban'ın elinden almak için Peştun kökenli sürgündeki eski kral Zahir Şah'ı yeniden ülkenin başına getirmek, bir formül...
Ayrıca... Harekat süresince İslam ülkelerini de içine alan blokta kaymalar olmamalı.
Zaten bu blok, Pakistan örneğinin de gösterdiği gibi daha çok devleti yönetenlerin desteğiyle oluşmuştur.
Müslüman halk ise harekata tam gönül vermiş değil."


Ya Türkiye?
KONDA'
nın başındaki Tarhan Erdem'in NTV'de yaptığı açıklamaya göre;
"Afganistan'ın vurulmasını, Türk halkının da yüzde 71'i yanlış buluyor.
Yüzde 61'i Türkiye hiçbir şekilde bu harekata karışmasın diyor.
Yüzde 88'i, silahla terör önlenemez görüşünde."
Hemen hemen her ailesinden terörün can aldığı Türkiye bile bakınız nasıl - harekat karşıtı - profil çiziyor.
Bir de diğer İslam ülkelerini düşününüz.
ABD'nin işi zor.
Dün liderlere bilgi verme toplantısında muhalefet liderleri, Türkiye'deki kamuoyunun bu nabız atışlarını kolladılar.
Ama... "ABD ve AB ile ters düşmemenin dengelerini" de gözetmek konumundaydılar.
O nedenle, dün akşamki toplantıyı bilgi alma aşaması olarak değerlendirdiler. Zaman kazandılar.
Görüşlerini ise TBMM'nin yapmasını istedikleri gizli bir oturumda dile getirmeyi önerdiler.
Ecevit, bu ikili siyasete geçit vermedi.
"Biz açık politika uyguluyoruz" dedi.
Ama... "Açık politika", "açıkları olan politika" olmamalı. Çiller'in toplantı sonrası açıklamaları, işte bu açıkları iyi sorguluyordu.

İç siyaset çalımları bir yana... Türkiye "genç devlet ama eski millettir."
Balkanlar'
dan Ortaasya'ya kadar uzanan coğrafyada yüzyıllardan süzülmüş deneyim ve ağırlığı var.
Türkiye, bu savaşta askeri boyutta ihtiyatlı ama siyasi boyutta aktif olmalıdır.
Görüşleri ve varlığı, dikkate alınması gereken ağırlık koyabilmelidir.
Ankara'ya sıkışıp oturarak olmaz.
Öte yandan... Türkiye, IMF karşısında sıkıştığı şu dönemde yeni bir niyet mektubu hazırlarken, ek mali katkılar isterken, aktif siyasi imajını altını defalarca çizerek vurgulamalıdır.
Sırtında yumurta küfesi olmayan muhalefet belki...
Fakat...
Sorumlu hükümet "ne şiş yansın, ne kebap politikası" güdemez.