Gani Bey’in pop musikisi dünyasına ait notları:

25 Eylül 2000


Emel
       Aslında suç Emel’de değil.
       Sanıyorum şarkı sözlerinde “orta yaş azgın kadın sendromunu" ilk başlatan Sezen olmuştu.
       “Hey seni yerler yerler, seni ham yapar bu zilliler, yaylanmadan yürü, yoksa günah benden gider" filan derken, modası cümle âleme yayıldı.
       Şimdi kırkına merdiven dayamış bütün şarkıcılarda bir “çıtırı götürme" muhabbeti var artık.
       Balat’ta büyüyen ve ilk öğrendiği cümle “a....na koyiim" olan bendeniz bile bu şarkı sözlerini birisi ile dinlediğinde yüzümün kızarmasına engel olamıyorum canım efendim.
       Hele kendisini pek sevdiğim Emel Hanım ise endazeyi iyice kaçırmış gördüğüm kadarı ile.

Yazının Devamı

Her yer karanlıııık

23 Eylül 2000


      ECEVİT - Devlet nerdesin göremiyorum? RAHŞAN - Devlet görülen bişey değildir Bülent. O Allah gibi bişeydir. Görülmez ama hissedilir.
      ECEVİT - Saçmalama Rahşan ben Devlet Bahçeli’den bahsediyorum. Akşam üstü bize uğrayacaktı beraber sindirecek bişeyler yiyecektik.
      MESUT - İyi de bana niye vuruyorsunuz sayın Başbakanım. Rahşan Hanım diğer yanınızda.
      ECEVİT - Sen kimsin be adam!..
      RAHŞAN - Yahu bu memlekette iki kelime arasında esneyen kaç kişi var Bülent, anlamadın mı Mesut gelmiş.
      ECEVİT - Aaa hoş geldin Mesut...

Yazının Devamı

Kısmet

20 Eylül 2000


       Balat’ta berber çıraklığı yaptığım yıllardı... Dükkana her sabah alınan Hürriyet Gazetesi’nde okumuştum ilk haberlerini.
       Dünyayı bir tekne ile dolaşıyorlardı.
       Bir kadın bir erkek ve bir küçük kedi - adı hiç unutulmayan -: Miço...
       Geldiklerinde mahşeri bir kalabalığın resmi vardı gazetenin baş sayfasında.
       İstiklal Caddesi’nden bir konvoyla geçmişler ve yüzbinlerce konfeti ile hoş geldin denilmişti hayatı mangal gibi yürekle yaşayan iki insana.
       Sadun ve Odo Boro’ya...

Yazının Devamı

İstanbul’un milimetro tarihi

18 Eylül 2000


       Kim demiş Türkler metro yapmakta geri kaldı diye. Bir kere ilk metroyu bizim yaptığımız bütün kayıtlarda var.
       Dünyanın ilk metrosu olan Karaköy - Tünel metrosundan bu yana metro yapamayışımız ise tamamen batılıların bir engellemesi.
       Petrol aramayalım diye kuyularımızı mühürleyen bu haçlı zihniyeti metro yapamayalım diye de şehrin her tarafına yatırlar yapmış vakti zamanında.
       Nereyi kazsan yatır çıkıyor.
       Ne işçi bulabilirsin kazma sallayacak ne bir kepçe toprağı eşeleyecek.
       Sadece inşaatta çalışanlar değil metro kararı verenler de etkilenmişler bu yatırlardan.

Yazının Devamı

“Yeğenim var engel olamam" sendromu

16 Eylül 2000


       Hiç bana kızmayın... Bu modayı ben değil İbrahim Tatlıses başlattı bi kere...
       Reha Muhtar’a sinirlenip gazetecilerin önünde “Ben Reha bey’e bişey yapmam, ama yeğenlerim büyüdüler onlara söz geçiremiyorum" demeseydi belki Kadir abinin yeğenleri de bir mesaj kavgasının ardından meydanlara dökülmezlerdi.
       Çünkü kavganın hemen ardından Kadir abinin 7.65 çapındaki yeğeni Levent Bey “Kadir abinin sevenleri ortadan kaldıralım şu kızı" diyorlar da biz engel oluyoruz gibi açıklamalarda bulununca anladık ki yeğenler ve fanatikler bir sanatçı için hayati önem taşıyor.
       Benim fanatiklerimi bilen bilir zaten yarısı siyasi suçtan içerde, bu yüzden ben bugün sizlere yeğenlerimi anlatıcam...

      Neyzen Hüseyin

Yazının Devamı

Kadir Abi ile Kadir olmayan Çelik arasındaki mesaj kavgası...

13 Eylül 2000


       Her ne kadar İstanbul sınırları içindeki evime dört aydır telefon bağlamamış olsalar da Türk Telekom gerçekten çok iyi çalışıyor.
       Kadir Abim ile Çelik arasındaki mesaj kavgasının tam dökümlerini bana şıp diye verdiler.
       İşte mesaj kavgasının tam metni...

      KADİR ABİNİN MESAJI - Kadirizmi yakından görmek istiyorsan odama gel. Kadirizm anlatmakla anlaşılmaz. Onu içinde hissetmelisin.
      ÇELİK’İN MESAJI - Kadir Bey mesajınız yanlışlıkla sevgilimin telefonuna geldi galiba. Yanlışlık için özür dilemenizi bekliyoruz.

Yazının Devamı

Bilişim Fuarı’nda BİLİŞTİK

11 Eylül 2000


       Oldum olası ısınamadım bu bilişim kelimesine. Bu kelime bende minnoşum, canişim, ibişim gibi çağrışımlar yapıyor.
       Yeni yüzyılın en büyük devrimine ibişim demekten hoşlanmıyorum.
       Ama gene de gittim ibrişim 2000 etkinliklerine.
       Daha doğrusu Milliyet’ten Gaye Hanım arayıp “Bilişim fuarında yazı işleri toplantısı var, gelmezseniz Yalçın Bey kömür paranızı kesecek" deyince yılın en büyük bilgisayar etkinliğine kömür parasını kaybetmemek uğuruna gitmek zorunda kaldım.
       Aklıma kötü şeyler gelmedi de değil.
       İki üç hafta önce şaka yollu olsa da Milliyet’in bilgi işlem servisine takılmış, birkaç satır sonra yalakalık etmiş olsam da, kavgada söylenmeyecek laflar etmiştim.

Yazının Devamı

Aşırı Dinci Ebu Seyyaf Militanı Gani Bey...

9 Eylül 2000


       Beni sosyal demokrat sanan okurlarımdan özür diliyorum.
       Siyasi geçmişimde bugünden itibaren yeni bir sayfa açıyorum ve Filipinli aşırı dinci Ebu Seyyaf gerilları arasına katılıyorum.
       Çocukken sıkı bir din eğitimi almış olmamın bununla bir alâkası yok elbet.
       Ya da hazır İslam trendi yüksekteyken treni kaçırma endişesi içinde de değilim.
       Bir gazete haberi yüzünden bu örgüte katılmaya karar verdim.
       Biliyorsunuz Filipin’de faaliyet gösteren aşırı dinci Ebu Seyyaf örgütü uzun süredir kalabalık bir rehine grubunu elinde tutuyor ve onların hayatlarının karşılığında dünyadan çeşitli isteklerde bulunuyor.

Yazının Devamı