Her yer karanlıııık

     �ECEVİT - Devlet nerdesin göremiyorum? RAHŞAN - Devlet görülen bişey değildir Bülent. O Allah gibi bişeydir. Görülmez ama hissedilir.
     �ECEVİT - Saçmalama Rahşan ben Devlet Bahçeli’den bahsediyorum. Akşam üstü bize uğrayacaktı beraber sindirecek bişeyler yiyecektik.
     �MESUT - İyi de bana niye vuruyorsunuz sayın Başbakanım. Rahşan Hanım diğer yanınızda.
     �ECEVİT - Sen kimsin be adam!..
     �RAHŞAN - Yahu bu memlekette iki kelime arasında esneyen kaç kişi var Bülent, anlamadın mı Mesut gelmiş.
     �ECEVİT - Aaa hoş geldin Mesut...
     �MESUT - Sayın Başbakanım keşke emir buyursaydınız da bir iki tane mum yaksalardı. Berna Hanım korkuyor.
     �ECEVİT - Gerek yok Mesut. Bir süre sonra karanlıkta insanlar birbirini seçebiliyor. Biz Rahşan Hanım’la zifiri karanlık bir gecede karşılaşmış ve birbirimizi beğenmiştik...
     �MESUT - Ah be Başbakanım keşke zamanında şu nükleer santralı yapsaydık.
     �ECEVİT - Onu içime sindiremedim Mesut.
     �MESUT - Yanına da soda fabrikası yapardık efendim.
     �ECEVİT - Yok yok böylesi daha romantik. Ben bütün şiirlerimi 80 öncesindeki karartma gecelerinde yazmıştım.
     �BERNA - Yemek masası ne tarafta Rahşan Hanım...
     �RAHŞAN - Şu tarafta Berna Hanım.
     �ECEVİT - Ahh gözüm. Yahu Rahşan şu taraf, bu taraf diye işaret etmesene karanlıkta. Şahadet parmağın gözüme girdi be güzelim.
     �RAHŞAN - Pardon Bülent. Gel öpiyim geçsin... Mmmuccck.
     �MESUT - Bülent Bey’i değil beni öptünüz ama olsun Rahşan Hanım...
     �ECEVİT - Bi daha olursa içime sindiremem ona göre... Çelik’in Kadir’e yaptığından beter ederim seni Mesut...
     �BERNA - Hadi yemeğe geçelim artık. Biz yiyip kalkıcaz hemen. Hasan evde yalnız.
     �ECEVİT - Yiyelim yemesine de nerde bu Devlet? Nerde bu Devlet? Rahşan Hanım onun için Tatar böreği yapmıştı. Soğumamıştır inşallah. Masaya geçelim hadi... Bu taraftan... Küt... Pardon, burası duvarmış diğer taraftan geçelim...
     �RAHŞAN - Enerji Bakanı da gelseydi keşke. Bu karartma geceleri daha ne kadar sürecek öğrenirdik.
     �BERNA - Sürsün sürsün vatandaş memnun.
     �ECEVİT - Ciddi misiniz Berna Hanım!
     �BERNA - Tabii memnun bedavadan yiyip içiyoruz...
     �RAHŞAN - Ne dediniz efendim?
     �BERNA - Şey pardon...
     �GERÇEK MESUT - Merhaba Millet. Berna Hanım’la biz geldik nerdesiniz?
     �ECEVİT - Bu ses, bu ses aman Allahım. Odada iki tane Mesut var... Çakmağı verin biriniz, kimse kıpırdamasın. (Çakar çakmaz çakar çakmak. Yemek yiyenlerin Mesut Bey ve Berna Hanım’la alakası yoktur) Siz kimsiniz be!..
     �ADAM - Biz vatandaşız. Nasıl olsa karanlık kimse görmez diye her gece birinin evine gidip karnımızı doyuruyoruz efendim. Dün de Süleyman ve Nazmiye Demirel olarak Tansu Hanım’ın yalısında yemekteydik.
       İzin verirseniz şu börekten bir iki parça evdeki çocuklara götürmek istiyoruz.
       Hadi size afiyet olsun... Baaay...
     �

     �Galatasaray Teknik Direktörü Hagi’nin tost - iti
     �

Takımı yalnız bıraktı diyenlere inat her Avrupa deplasmanına turist olarak gidilecek.

Artık hakemlerle iyi geçinilecek. En azından sahaya çıkarken küfür edilmeyecek.

Sahada futbolculara çok bağırıyorum diyorlar. Bağırılmayacak. Çaktırmadan dirsek atılacak.

Arada bir Lucescu’nun takımı çalıştırmasına izin verilecek.









Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr