Türk havacılığı, dünya havacılığıyla hemen hemen aynı yaşta olmasına karşın, yatırım yapmakta çok geç kaldığımız alanların başında gelir.
Wright kardeşlerin, uçağı icat etmelerinden sadece 5 yıl sonra 1908’de Osmanlı, ilk uçak filosuna sahip olmuştur. Türk Hava Kuvvetleri de kuruluş tarihi olarak 1911’i kabul eder. Bu tarihlerin de gösterdiği gibi Türk havacılığı, havacılık tarihiyle yaşıttır.
Büyük Önder Atatürk’ün uzgörüsüyle Türk Hava Kurumu (THK) da 1925 yılında kurulmuştur.
Genç cumhuriyet bununla da yetinmemiş, dünyada uçak üreten nadir ülkeler arasına girmeyi de başarmış. Hem özel sektör olarak hem de Türk Hava Kurumu olarak...
THK’nın 1925’te kurulmasından sonra Almanlarla ortak olarak 1928 yılında Kayseri ve Eskişehir’de uçak üretimine başlıyor genç Türkiye Cumhuriyeti. 1941’de Ankara’da farika kuruyor ve 1942’de üretime geçiyor.
Kapatılan fabrika açılıyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin dünkü grup toplantısında Kürtçenin 5. sınıftan itibaren seçmeli ders olacağını açıkladı.
Başbakan, bu kararın, “tarihi bir adım” olduğunu vurguladı.
Kürtçenin eğitim sistemine seçmeli ders olarak gireceği, bir süredir belli olmuştu. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de bu olasılıktan söz etmişti. Kürtçenin, “milli eğitim” sistemine seçmeli ders olarak girmesi, seçmeli ders olsa da kuşkusuz önemli bir dönüm noktasıdır.
Yine kuşku yok ki, hükümet, bu kararıyla bir yandan BDP-PKK cephesinin elinden bir argümanı almak istemiş, bir yandan da Kürt vatandaşları kazanmaya dönük bir adım attığını düşünmüş olmalı.
CHP’nin önerilerinde var
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaretinde terör ve Kürt sorununun çözümüne ilişkin yöntem önerdi.
“Çözüm önermediğini” belirtirken de, bunun gerekçesini şöyle açıkladı:
“Biz yöntem önerdik. CHP dayatıyor denilmesin diye içerikle ilgili bir öneri götürmedik.”
Kılıçdaroğlu, önce yöntemde uzlaşma sağlamayı, ardından da dört partinin oluşturacağı komisyonda ortak çözüm önerileri oluşturmanın daha doğru olacağını düşünüyor.
Dört partili komisyon önerisini MHP kabul etmedi.
Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na iktidar ve ana muhalefet arasında ikili komisyon önerdi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun terör ve Kürt sorunu konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaretinden sonra bazı beklentiler oluştu.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin dörtlü komisyona karşı duruşu sonrasında, iktidar kanadı CHP ile ikili komisyon oluşturma önerisine yanıt bekliyor.
Kılıçdaroğlu’nun ziyareti ve önerisi Başbakan Erdoğan tarafından çok önemseniyor.
Hükümet cephesi, bundan sonra atılacak adımların CHP ile oluşturulacak ortak heyet çalışmalarıyla somutlaşmasını yeğliyor. Ancak böyle bir heyet oluşmasa bile CHP’nin vereceği desteğin de aynı sonucu doğuracağı kanaati hâkim.
Atalay’ın verdiği işaretler
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, CNNTürk’te Hande Fırat’ın sorularını yanıtlarken Başbakan Erdoğan’ın önümüzdeki günlerde Kürtçe ve diğer bazı konularda önemli açıklamalar yapacağını da duyurdu. Hükümet çevrelerinden edindiğim izlenime göre, Kürtçenin seçmeli ders olması seçeneği başta olmak üzere hükümet bu alanda bazı kararları açıklama aşamasında.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP’yi, önerdiği dörtlü komisyona katılmak için ikna etmeye çalışıyor.
Çağrısını yinelerken, MHP lideri Devlet Bahçeli’yi ikna etmek için şöyle seslendi:
“Diyorsanız ki ‘Akil Adamlar’ olmasın, bu bilmem Apo bunu söyledi, o zaman, Akil Adamlar’ı kaldırırız, ‘Kanaat Önderleri’ komisyonu, deriz, beğenmiyorsanız ‘Ak Saçlılar’ komisyonu diyebiliriz; beğenmiyorsanız, ‘Düşünen Adamlar’ komisyonu deriz. Efendim, ‘Kürt meselesi’ demeyin, olur, ‘terör meselesi’ deriz. ‘Can yakıcı mesele’ deyin, hay hay, deriz.”
MHP’nin gerekçesi
CHP lideri, “İyi niyetle bir araya gelelim” diyerek, MHP’nin önerilerine açık olduklarını vurguluyor.
Kılıçdaroğlu’nun bu bakışı, MHP’nin itiraz gerekçesini kavramıyor. MHP açısından sorun, komisyona verilecek isim değil, CHP’nin soruna koyduğu teşhiste ve önerdiği yöntemde.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, birkaç ay önce Ali Kırca’nın programında, terör ve Kürt sorununun çözümü için siyasal hayatını sonlandıracak kadar risk almaya hazır olduğunu açıklamıştı. Kılıçdaroğlu, Kürt sorununa çözüm bulmak için TBMM’de bir uzlaşma komisyonu ve dışarıda da bir Akil İnsanlar Komisyonu kurulmasını da aynı programda önermişti.
Kılıçdaroğlu, bu önerisini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a götürdü. Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun ziyaretini ve bu konuda katkı vermek istemesini büyük bir memnuniyetle karşıladı. Ancak Kılıçdaroğlu’nun dört partinin katılımına dayalı uzlaşma komisyonu önerisi, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin kesin tutumu karşısında çökmüş oldu. Başbakan Erdoğan da MHP’nin tutumu nedeniyle bu önerinin baştan çöktüğünü, ancak ana muhalefet partisinin bu girişimini çok önemsediklerini vurgulayarak, Kılıçdaroğlu’na ikili bir komisyon önerisinde bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun projesi gerçekleşmese de Başbakan Erdoğan’la bir araya gelmesi, çok önemli bir konuda katkı önermesi basında, kamuoyunda ve özellikle de iş dünyasında memnuniyet yarattı. Kılıçdaroğlu’nun çatışma kültürü yerine uzlaşma kültürü, çatışma dili yerine uzlaşma dili vurgusu da destek buldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun girişiminden büyük memnuniyet duyduğu ve bunu toplantıda de ifade ettiği yansıyan ilk bilgiler arasında.
Erdoğan’ın, “Biz ana muhalefet partisinin bu girişimini ve katkısını çok önemli buluyoruz. CHP’nin vereceği her türlü katkıya hazırız. Dörtlü komisyon önerisi, ancak MHP’nin ikna edilmesiyle hayata geçebilir” dediği de yansıdı.
Başbakan Erdoğan’ın bu sözlerinden sonra, görüşmeye katılan heyete dönerek Kılıçdaroğlu’na, “Eğer MHP ikna olmazsa o zaman bu görüşmeye katılan arkadaşlar bir heyet gibi istişari olarak çalışmaları yürütsünler” önerisini dile getirdiği bilgisi de geldi.
Erdoğan’ın bu önerisi üzerine de Kılıçdaroğlu’nun arkadaşlarına dönerek, “Biz iyi anlatamadık galiba MHP ile bir daha görüşün bakalım” dediği kulislere yansıdı.
Erdoğan, CHP’ye açık
Başbakan Erdoğan’ın, terörle mücadele ve Kürt sorununun çözümü konusunda bugüne kadar yaptıklarını özetleyen konuşmasından sonra, CHP’nin ana muhalefet partisi olarak vereceği her katkıya açık olduklarını vurgulaması iktidar-ana muhalefet ilişkileri bakımından önem taşıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun terör ve Kürt sorunu konusunda bugün yapacakları görüşme önemli bir gelişme olarak görülüyor.
Bu görüşme öncesinde liderlerin terör ve Kürt sorununa bakışlarını irdelemek yararlı olacaktır.
Erdoğan’ın görüşü
Başbakan Erdoğan, 2005 Diyarbakır konuşmasında, “Kürt sorunu vardır ve bu daha fazla demokrasiyle çözülecektir” sözleriyle, soruna bakışını ortaya koymuştu.
Erdoğan, son dönemde neden daha milliyetçi, daha güvenlikçi bir söyleme yöneldi? Bu nedenlerin arasında 2005’teki konuşmasına neden olan sorunların büyük ölçüde çözüldüğüne inanması önemli yer tutuyor. Erdoğan, artık Kürt kimliğinin inkarı, Kürtçe yayın, anadilin öğrenilmesi, öğretilmesi, kullanılması ve kültürün yaşanması konusunda bir engel kalmadığını, bu ortamı sağlayan önemli reformlar yapıldığını düşünüyor. Geriye Kürt vatandaşların bireysel sayılabilecek sorunları kaldığını düşünüyor.
İkinci önemli neden ise bu süreçte PKK ile Oslo görüşmeleri, Habur girişi gibi terörü sonlandırmak için risk üstlenerek adımlar attığı halde, BDP-PKK cephesinin, bunun karşılığını vermediği gibi istismar ettiği sonucuna varması.