Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaretinde terör ve Kürt sorununun çözümüne ilişkin yöntem önerdi.
“Çözüm önermediğini” belirtirken de, bunun gerekçesini şöyle açıkladı:
“Biz yöntem önerdik. CHP dayatıyor denilmesin diye içerikle ilgili bir öneri götürmedik.”
Kılıçdaroğlu, önce yöntemde uzlaşma sağlamayı, ardından da dört partinin oluşturacağı komisyonda ortak çözüm önerileri oluşturmanın daha doğru olacağını düşünüyor.
Dört partili komisyon önerisini MHP kabul etmedi.
Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na iktidar ve ana muhalefet arasında ikili komisyon önerdi.
CHP, bu öneriye henüz yanıt vermedi.
Kılıçdaroğlu, beklemeye çekildi.
MHP’den de, BDP’den de randevu istemedi.
CHP lideri, “Kürt sorunu benim genel başkanlığıma mal olacaksa olsun” diyerek, bu konudaki kararlılığını da TRT’de Derya Sazak’ın yönettiği, “Politik Açılım” programında vurguladı.

CHP’nin vaatleri
Kılıçdaroğlu’nun bu soruna verdiği önem Sezgin Tanrıkulu’nu partiye davet etmesinden, genel başkan yardımcısı pozisyonu vermesinden ve İstanbul’dan milletvekili yapmasından belliydi.
Tanrıkulu da CHP’nin Kürt sorununa çözüm önerileri geliştirmesine ilişkin çalışmalarda, seçim bildirgesinin hazırlanması da dahil, etkili isim oldu.
Son olarak Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a sunduğu TBMM’de Toplumsal Mutabakat Komisyonu ve dışarıda Akil Adamlar Komisyonu kurulması önerisi de başka ifadelerle seçim bildirgesinde yer alıyordu.
Bu bağlamda terör ve Kürt sorununun çözümünde CHP’nin seçim bildirgesindeki vaatlerini anımsamakta fayda var.
- Doğu ve Güneydoğu’da baskılara son vererek, toplumsal barışı sağlayacağız.
- Kürt yurttaşlarımızın kimliklerini yaşamalarının önündeki engelleri çoğulcu ve özgürlükçü demokrasiyi kurarak aşacağız.
- Yasa ile kuracağımız uluslararası uygun komisyonlar yoluyla faili meçhulleri aydınlatacak ve kayıpları bulacağız. Sorumluları cezalandırarak halkımızın acılarını dindirecek ve adaleti sağlayacağız.
- Talep eden yurttaşlarımıza anadil öğrenimi olanağı sağlayacağız.
- Dersim arşivlerini açacağız.
- Geçmişte yaşanan acı ve travmaları hatırlatan isimleri, devlet kurumları ve kışlalardan kaldıracağız.
- Diyarbakır Cezaevi’ni toplumsal barış için müzeye dönüştüreceğiz.
Dersim arşivlerinin açılması çalışmaları, bazı isimlerin kışlalardan kaldırılması gibi vaatlerin hükümet ve Genelkurmay tarafından gerçekleştirildiğini anımsayalım.
Eğitim-öğrenim farkı
Anadilin öğrenimine olanak sağlanması daha önce özel kurslarla gündeme gelmiş, ancak pek ilgi görmemişti. Şimdi seçmeli dersler arasında olması konusunda çalışmalar yapıldığı haberleri geliyor.
CHP de seçim bildirisinde “Kürtçe eğitim” değil, “öğrenim” diyerek, seçmeli ders seçeneğinde duruyor. Henüz “Kürtçenin eğitim dili olması” yönünde bir açıklaması olmadı.
İlk tartışma alanı
Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan Erdoğan’ı ziyaretinden sonra, ilk tartışma Kürtçe eğitim mi, öğrenim mi konusunda başladı.
Hükümet cephesinden gelen bu habere BDP’den Hasip Kaplan, “biz anaokulundan üniversiteye kadar Kürtçe eğitim istiyoruz” diyerek karşılık verdi. BDP’nin bu talebi, “Demokratik Özerklik” başlığı altındaki talepler manzumesinde de bulunuyor.
CHP’nin yeni önerisi var mı?
CHP, seçim bildirgesinde yer verdiği vaatleri yeniledi mi? Erdoğan’a yeni bir yöntem önerirken yeni çözüm önerileri de hazırladı mı?
Bu soruların yanıtı henüz bilinmiyor.
Anlaşılıyor ki, CHP’nin içeriğe ilişkin görüşleri de bu tartışma sürecinde anlaşılacak.
MHP’nin tutumunda değişiklik olmayacağı anlaşıldığına göre, bundan sonraki aşamalarda konu açıldıkça CHP’nin de seçim bildirgesindeki vaatlere yenilerini ekleyip eklemediği tartışmalarla ortaya çıkacak.
Bu durumda, Başbakan’a sadece yöntem öneren Kılıçdaroğlu’nun, seçim bildirgesinde bulunanlar dışında bir çözüm önerisi varsa, içeriğini kamuoyuna açıklaması daha doğru olmaz mı?