CHP’de en çok konuşulan isimlerin başında gelen Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’i CNNTürk’teki Ankara Kulisi programımızda Murat Yetkin ile birlikte konuk ettim.
Gürsel Tekin, kurultayda delegelerin en fazla çizdiği isimdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığından beri Kemal Kılıçdaroğlu’nun hep yanında olan Tekin, yeni dönemde gözlerin üzerine çevrileceği isim olmaya devam edecek gibi görünüyor.
İkinci adam
Gürsel Tekin’in iki kurultaydır en fazla üstü çizilen isim olması partideki etkinliğinin bir göstergesi. Yıllardır Genel Sekreter olarak Önder Sav’ın yürüttüğü görevi devralan Tekin, Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla örgütten sorumlu olacak. Bu, onu CHP’de ikinci adam konumuna taşıdı. Nitekim, Gürsel Tekin’e tahsis edilen makam arabası 06 CHP 02 plakasını taşıyor. Bu daha önce Önder Sav’ın kullandığı plakaydı.
Genel Başkan’a en yakın çalışan yönetim kurulları ve aday listelerinin hazırlanmasında en etkin olan isim doğal olarak en fazla çiziği de yiyor. Daha önce de delegelerin üzerini en çok çizdiği isimlerden biri Önder Sav olurdu.
Gürsel Tekin, Parti Meclisi’ne en az oyla giren, ancak en güçlü pozisyonu alan isim konumunda.
CHP kurultayına ilginin büyük olacağı salonun büyütülmesinden belliydi. Atatürk Spor Salonu yerine ondan çok daha büyük olan Ankara Arena, kurultay salonu olarak tutulmuştu. Salon 12 bin kişilikti ama kurultay henüz başlamadan katılımın 27 bin kişi olduğu açıklandı. Salonun içi gibi dışı da doluydu.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği mayıs kurultayında olduğu gibi bu kurultaya da sokaktaki insanın ilgisi büyüktü. Kurultay salonu canlıydı, coşkuluydu.
CHP, salonu iyi düzenlemişti. Önemli bir aksaklık olmadı. Fiziki koşullar ve altyapı, basının çalışması için uygundu. Partinin teknik görevlileri gazetecilerin karşılaştığı iletişim sorunlarını anında çözdüler.
CHP kurultayı, il başkanlarının oybirliği ile “blok liste” kararı vermeleri ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu yetkilendirmeleriyle aslında iki gün önce bitmişti. Geriye iki şey kalmıştı: Şölen-düğün havası ve Kılıçdaroğlu’nun konuşması...
Şölen havası
Kılıçdaroğlu, kurultayın bir düğün, bir şölen havasında geçeceğini söylemişti. Öyle de oldu. Şarkılar, türküler, halaylar, Hoy-Tur’un sahnedeki gösterisi, şiirler kurultaya şölen havası verdi.
Gün boyu CHP kurultayı gündemin ilk sırasındaydı. Gözler, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun il başkanları toplantısındaydı. Toplantıdan oybirliğiyle “blok liste” kararı ve Kılıçdaroğlu’na tam yetki ve tam destek çıktı. Bu sonuç bugünkü CHP kurultayının bir anlamda dün bittiğini gösteriyordu. Kurultayın çekişmelere ve çatışmalara sahne olmayacağı anlaşıldı.
Öğleden sonra konuştuğum CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da kurultayda bir çekişme, çatışma beklemiyordu. Uyum içinde, coşkulu bir kurultay olacağını ifade etti. Sorumu yanıtlarken, “Barış içinde, düğün gibi bir kurultay yapacağız” dedi.
CHP kurultayını yazmaya hazırlanırken, Genelkurmay Başkanlığı’nın “iki dil” tartışmalarıyla ilgili sert açıklaması gündemi kapladı.
Beka sorunu
Genelkurmay’ın yaptığı açıklamanın maddelerine girmeden önce Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK); yaşanan süreci, İmralı ve PKK’nın yönlendirdiği ve BDP’nin siyasal alana taşıdığı talepleri nasıl gördüğünü; olaya koyduğu teşhisi yansıtmakta fayda var.
TSK, özerklik talebinin gündeme getirilmesiyle başlayan ve “iki dilli yaşam”a geçileceği açıklamasına ve oradan TBMM Genel Kurulu’nda “Kürtçe” konuşulmasına uzanan süreci, Türkiye Cumhuriyeti açısından
CHP hareketli. Kulisler kaynıyor. Genel merkez kalabalık. Mayıs kurultayında olduğu gibi 18 Aralık’ta yapılacak kurultaya da ilginin büyük olacağı anlaşılıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği kurultayda halkın ilgisi yüksekti. CHP’liler, Atatürk Spor Salonu’na sığmamıştı. Salonun bahçesi de en az içerisi kadar kalabalık ve canlıydı.
Kılıçdaroğlu ve yönetimi, bu kez ilginin daha fazla olacağını düşünüyorlar. Kurultay için Atatürk Spor Salonu yerine 20 bin kişilik salonun kiralanması da bu beklentiyi gösteriyor.
Gücün kaynağı
Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanlığı’na kamuoyundaki desteği ve imajının katkısıyla seçildi. Yoksa, çekirdekten gelen ve klasik delege çalışması yapan bir milletvekili değildi. Hesap uzmanlığından gelen, genel müdürlük yapmış deneyimli ve başarılı bir bürokrat geçmişe sahipti. Uzmanlığını, özellikle yolsuzlukla mücadele konusunda değerlendirdi.
Dürüstlüğü ve çalışkanlığının yanı sıra yolsuzlukların üzerine giderek önemli sonuçlar alması hem CHP tabanında hem de kamuoyunda ismini öne çıkardı. Deniz Baykal CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa edince, ilk akla gelen isim Kılıçdaroğlu’ydu. Bunun nedeni Kılıçdaroğlu’nun kamuoyundaki desteği ve olumlu
Türkiye, dünyada benzinin en pahalı satıldığı ülke. Birçok ülke de Türkiye gibi petrol fakiri ancak hiçbirinde benzin bizde olduğu kadar pahalı değil. Benzinin litre fiyatı 4 liraya dayanmış durumda. 3.85 lira ila 4.01 lira arasında değişiyor. Benzin fiyatı içindeki vergi artık kemiğe dayanmış durumda. Bu bilindiği için de hükümet benzin fiyatını indirmenin yollarını arıyor. Ama bu arayış içinde vergi indirimi yok. Bir litre benzinin fiyatının yüzde 65’i vergi.
Yüzde 65 verginin anlamı
Bir ürün üzerinde yüzde 65 vergi bulunması-nın, ekonomi politikası açısından anlamı, “o ürünü kullanmayın” demektir. O sektörün gelişmesini istemeyen, farklı sektörlerin gelişmesini ülke ekonomisi bakımından daha yararlı bulan bir siyasi iktidarın, o alanı cezalandırması anlamına gelir.
Oysa akaryakıt gibi hem çağdaş yaşamın hem de tarımın ve sanayinin vazgeçemeyeceği bir temel girdiye bu denli yüksek bir vergi bindirmek, seçici bir mali-ekonomi politikasından çok, kümesteki kazı bağırtarak da olsa yolma amacını ifade eder. Maliye politikası öğretisinde öğretilen ile Türkiye’de uygulama -benzin örneğinde olduğu gibi- taban tabana zıttır. Vergi adaletini esas almış çağdaş ülkelerde, lüks tüketim
CHP kurultayı yaklaşırken liste tartışması sürüyor. Parti Meclisi’nin seçiminde blok liste mi, çarşaf liste mi sorusu gündemde.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tavrını açıkladı; tüzük blok liste diyor ama delegeler çarşaf liste kararı verirse, başım üstüne, dedi.
Bir önceki Genel Başkan Deniz Baykal, çarşaf listeyi savunuyor. Gerekirse kürsüye çıkıp çarşaf liste lehinde konuşabileceğini de açıkladı.
Bir önceki Genel Sekreter Önder Sav ise çarşaf listeyi Baykal kadar açıktan savunmadı. Çarşaf liste yönteminin delegelerin daha çok hoşuna gideceğini açıklamakla yetindi, Kılıçdaroğlu’na bir öneride bulunmadığını da ekledi.
Kurultayın önemi
Bu kurultayın CHP açısından önemi büyük. Altı ay sonra seçim var. CHP ana muhalefet partisi olarak seçimleri AKP’ye karşı açık farkla üst üste iki kez kaybetti. AKP üçüncü kez tek başına iktidara hazırlanıyor.
Bütçe görüşmeleri liderler açısından bir tür sınavdır. Özellikle Başbakan ve ana muhalefet liderinin performansları dikkatle izlenir. Geçmiş dönemlerde liderlerin saatler süren bütçe konuşmaları bir tür iktidar-muhalefet hesaplaşması biçiminde geçerdi.
2011 bütçesi için dün yapılan görüşmeler de liderlerin performansları açısından önemliydi. Gerçi liderlerin konuşmaları 1 saat ile sınırlıydı ama mahiyeti yine iktidar-muhalefet hesaplaşmasıydı.
Genel başkan olduktan sonra ilk kez bütçe konuşması yapacağı için gözler CHP’nin yeni lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nda idi. Kılıçdaroğlu’nun Meclis kürsüsünden önemli yolsuzluk belgeleri açıklayacağının bir gün önce duyurulmuş olması merakı daha da artırmıştı.
Kılıçdaroğlu’nun performansı
Kılıçdaroğlu dünkü konuşmasında daha çok teknisyen yönünü öne çıkardı. Laiklik, türban, ulusal bütünlük gibi Cumhuriyet ilkeleriyle ilişkili konulara girmek yerine ekonomiye, gelir eşitsizliğine, sosyal sorunlara ağırlık veren bir konuşma yaptı.
Kılıçdaroğlu her zamanki sakin üslubuyla konuştu, hamaset yapmadı, sataşmadı, sloganlar yerine karşılaştırmalı biçimde rakamları konuşturdu. Ekonomik konulara, mesleği olan maliyeye, büyüme analizlerine,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurultaya giderken, bir önceki Genel Başkan Deniz Baykal ve bir önceki Genel Sekreter Önder Sav'la görüştü. Kılıçdaroğlu'nun kurultay hazırlıkları öncesinde Baykal ve Sav'la görüşmesi nazik ve olgun bir davranış olarak yorumlandı.
Çarşaf liste önerisi
Baykal ve Sav'la yaptığı görüşmeden sonra Kılıçdaroğlu'yla konuştum. CHP lideri, daha çok Baykal ve Sav'ın görüşlerini dinlediğini belirttikten sonra şu değerlendirmeyi yaptı:
"Sayın Baykal ve Sayın Sav zaten görüşmeyle ilgili bilgi verdiler. Görüşmelerde ben fikir beyan etmekten çok Sayın Baykal'ı ve Sayın Sav'ı dinledim. Sayın Baykal'ın çarşaf liste önerisi oldu. Çarşaf listeyi neden daha yararlı gördüğünü bana anlattı."
"Karar başım üstüne"