CHP kurultayı yaklaşırken liste tartışması sürüyor. Parti Meclisi’nin seçiminde blok liste mi, çarşaf liste mi sorusu gündemde.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tavrını açıkladı; tüzük blok liste diyor ama delegeler çarşaf liste kararı verirse, başım üstüne, dedi.
Bir önceki Genel Başkan Deniz Baykal, çarşaf listeyi savunuyor. Gerekirse kürsüye çıkıp çarşaf liste lehinde konuşabileceğini de açıkladı.
Bir önceki Genel Sekreter Önder Sav ise çarşaf listeyi Baykal kadar açıktan savunmadı. Çarşaf liste yönteminin delegelerin daha çok hoşuna gideceğini açıklamakla yetindi, Kılıçdaroğlu’na bir öneride bulunmadığını da ekledi.
Kurultayın önemi
Bu kurultayın CHP açısından önemi büyük. Altı ay sonra seçim var. CHP ana muhalefet partisi olarak seçimleri AKP’ye karşı açık farkla üst üste iki kez kaybetti. AKP üçüncü kez tek başına iktidara hazırlanıyor.
Kılıçdaroğlu, CHP’lilere iktidar sözü vererek, genel başkanlık görevini üstlendi. Kılıçdaroğlu’nun referandum performansı partililerden takdir gördü. Ancak liderleşmesi bir seçim zaferiyle mümkün olabilir. Kuşkusuz Kılıçdaroğlu da bunun farkında.
Bu itibarla önümüzdeki seçimler hem Kılıçdaroğlu’nun liderliği hem de CHP’nin iktidar iddiası bakımından büyük önem taşıyor. CHP, iktidar partisine karşı üçüncü kez seçimi kaybeder, iktidar olamazsa, bu hem Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığını hem de CHP’nin gelecek umudunu ciddi biçimde sarsacaktır.
Bu koşullar altında CHP’nin önümüzdeki cumartesi günü yapılacak kurultaydan, iktidar alternatifi olabileceğini kanıtlayarak çıkması gerekiyor.
İç kavga
SHP’nin 1989’da birinci parti olmasına karşın 1991 ve sonrasındaki seçimlerde bu pozisyonunu hızla kaybetmesinde, tüzük kavgaları, kurultay çekişmeleri, özetle içe dönük kavgaların büyük payı olduğu biliniyor.
CHP, bu hatayı tekrarlarsa, seçim yenilgisini üçüncü kez yaşaması kaçınılmaz olacaktır. CHP’nin enerjisini seçim kazanmaya değil, kurultay kazanmaya harcaması halinde tarih tekerrür edecektir.
Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımı
Kuşku yok ki, Kemal Kılıçdaroğlu da bu gerçeğin farkında. Görevi devraldığından bu yana CHP’yi yeni kesimlere açmaya, toplumun her kesimiyle temasa geçirmeye çalışıyor. Partililerin, seçime Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde gitmek isteği de açıkça görülüyor.
Seçimin sadece genel başkanla kazanılmasının mümkün olmadığı da bir gerçek. CHP’lilerin iç kavgaya tutuşmadan seçime hep birlikte asılmaları Kılıçdaroğlu’nun ilk hedefi.
Bunu sağlamak için Parti Meclisi’ni kırıp dökmeden oluşturmaya çalışacak. Belki çarşaf listeye ihtiyaç kalmayacak dengeli bir blok listeyle delegenin karşısına çıkacak. Ayrıca her kesime ulaşmak amacıyla, toplumda güven sağlamış, arkasında kitle desteği bulunan yeni isimlere Parti Meclisi’nde yer verecek. Sendikacılardan, bilim insanlarından yeni isimleri alacak. Kadınlara ve gençlere daha fazla yer açacak. Baykal’a veya Sav’a yakın olarak bilinen, yıllarını partiye vermiş emektar CHP’lileri de dışlamayacak. Böylece kurultaydan, partiyi bir bölünmeye, ayrışmaya götürmeden yeni ve dinamik bir Parti Meclisi’yle çıkmaya çalışacak.
CHP’liler de seçimin kurultay salonlarında kazanılmadığını artık anlamış olmalılar. Kurultay seçim öncesinde CHP için önemli bir sınav olacak.
