Bireysel başvuruda soru işaretleri?

21 Ocak 2011

Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı tanıyan tasarıyla ilgili bazı soru işaretleri tam olarak giderilebilmiş değil.
Anayasa Mahkemesi heyetinin Almanya, İspanya ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) yaptıkları çalışmalar sonucunda hazırlanan raporları yansıtmıştım.
TBMM’de tasarı metniyle ilgili olarak bilim adamları da bazı tereddütleri yaşıyor.
Örneğin Prof. Dr. Erdener Yurtcan, tasarı metniyle ilgili üç önemli tereddüt belirtiyor.

“İçi boşalabilir”
1- Prof. Dr. Yurtcan’ın, tasarıda yer alan, “Bireysel başvuruda kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz” hükmüyle ilgili görüşü şöyle:

Yazının Devamı

Türkiye’nin hukuk notu

20 Ocak 2011

Bireysel başvuru hakkının tanınması bağlamında bir süredir yargıyı tartışıyoruz. Adil yargılama demokratik hukuk devletinin en önemli ölçülerinden biri. Anayasa mahkemelerine veya aynı işlevi gören kurumlara ve sonrasında da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) bireysel başvuru yolunun açılması, adil yargılanmanın sağlanmasına yönelik güvenceyi oluşturuyor.
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı düzenleyen yasa tasarısı tartışılırken, Türkiye’nin AİHM nezdindeki durumuna bakmakta fayda var. Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuru yasa tasarısı hazırlanmadan önce bazı ülkelerde ve özellikle de AİHM’de bir çalışma yürütmüş. Bu çalışmaların sonuçları rapor halinde hükümete de iletilmiş durumda. Bu raporlara bakıldığında Türkiye’nin AİHM nezdindeki notu hiç parlak gözükmüyor.

AİHM’de notumuz kötü
Anayasa Mahkemesi üyesi Serruh Kaleli ve raportörler Bekir Sözen ile Hüseyin Ekinci’nin yaptıkları çalışmalar, Türkiye’nin AİHM nezdindeki durumu şöyle özetleniyor:
“30.9.2010 tarihi itibarıyla Mahkemede (AİHM) derdest halde bulunan 139.700 davadan 16.300’ü (yüzde 11.7’si) Türkiye’ye karşı açılan davaları oluşturmaktadır. İlk sırada 38.850 dava ile Rusya bulunmakta. Ve aleyhine

Yazının Devamı

Bireysel başvuruda Alman modeli

19 Ocak 2011

Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruyu düzenleyen yasa tasarısının altyapısını büyük ölçüde Anayasa Mahkemesi’nin hazırladığını söyleyebiliriz. Anayasa Mahkemesi’nin raporlarından da anlaşıldığı gibi Yüksek Mahkeme’nin üye ve raportörleri tarafından yapılan inceleme ve ziyaretler sonunda elde edilen bilgilerin karşılaştırmalı bir şekilde hükümete sunulmasından sonra söz konusu tasarının ortaya çıktığı anlaşılıyor. Anayasa Mahkemesi üyesi Serruh Kaleli ile raportörler Bekir Sözen, Hüseyin Ekinci, Bahadır Kılınç ve Cüneyt Durmaz’ın Almanya ve İspanya anayasa mahkemeleri ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptıkları ziyaretler ve görüşmelerden sonra hazırladıkları raporlar, TBMM’ye sevk edilen tasarının en önemli kaynaklarını oluşturuyor.

Anayasa Mahkemesi’nin önerisi
Bu çalışmalar sonucunda Anayasa Mahkemesi’nin Almanya ve İspanya anayasa mahkemeleri kanunlarından alıntılar yaparak hazırladıkları taslak metnin büyük ölçüde tasarıya yansıdığını söyleyebiliriz. Özellikle Alman Anayasa Mahkemesi Kanunu’nun temel alındığı düzenlemeye, “Alman modeli” demek de mümkün.

Karar seçenekleri
Tasarıda Anayasa Mahkemesi’ne iptal yetkisi verilmesinin Almanya Anayasa Mahkemesi

Yazının Devamı

İptal yetkisinin gerekçeleri

18 Ocak 2011

Bireysel başvuru bağlamında Anayasa Mahkemesi’ne Yargıtay ve Danıştay’ın kararlarını iptal yetkisi tanınacak olması sert tartışmalara neden oldu.
Yargıtay ve Danıştay başkanları, bu yetkinin tanınması halinde yargı sisteminin altüst olacağını, hukuk düzeninin kaosa sürükleneceğini öne sürerek, tasarıya karşı çıktılar.
Anayasa Mahkemesi’ne böyle bir yetki tanınmasının Yargıtay ve Danıştay’ı düzenleyen anayasa hükümlerine de aykırılık oluşturduğunu vurguladılar. Anayasa Mahkemesi’nin temyiz mahkemeleri üzerinde ikinci bir temyiz mahkemesi gibi çalışmasının Yargıtay ve Danıştay’ı yok saymak anlamına geleceğini ifade ettiler.

Anayasa Mahkemesi’nin raporu
Anayasa Mahkemesi’ne iptal yetkisi tanıyan tasarının sadece Adalet Bakanlığı’nın yaptığı çalışmaya dayanmadığı anlaşılıyor. Adalet Bakanlığı’nın yanı sıra Anayasa Mahkemesi’nin de konu üzerinde uzun bir süreden beri çalıştığı, Anayasa Mahkemesi mensuplarının yabancı ülkelere giderek oradaki uygulamaları inceledikleri ve bir rapor haline getirdikleri bilgisi yansıdı. Anayasa Mahkemesi’nin bu raporunun hükümete ve diğer ilgili kurumlara sunulduğu da öğrenildi. TBMM’ye sevk edilen tasarıda Anayasa Mahkemesi’ne iptal yetkisi

Yazının Devamı

Bireysel başvurunun sorunlu yönleri

16 Ocak 2011

Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru hakkı tanıyan tasarının aynen yasalaşması halinde yeni sorunlar doğuracağı anlaşılıyor.
Tasarının bireysel başvuruları değerlendirirken Anayasa Mahkemesi’ne; Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi gibi yüksek yargı organlarının kararlarını iptal yetkisi tanınması sorunlu alanlardan birini oluşturuyor.

Anayasa hükmü
Anayasa Mahkemesi’ne bu yetkinin bir yasayla verilmesi tartışmalı bir alan yaratıyor. Anayasa’daki hükümlere göre Yargıtay ve Danıştay, adli ve idare mahkemelerince verilen ve kanunun başka adli veya idari yargı mercilerine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme mercileridir. Adli ve idari mahkeme kararları Yargıtay ve Danıştay’da kesinleşir.
Anayasa’da bu hükümler değiştirilmeden Anayasa Mahkemesi’nin Yargıtay ve Danıştay’ın üzerinde “son inceleme ve karar mercii” haline getirilmesi, Anayasa’ya aykırılık ve anayasal dayanak tartışmasına yol açacaktır.

Yazının Devamı

Şener: Merkez sağda işbirliği olabilir

15 Ocak 2011

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, parasızlıktan şikâyetçi. Partinin masraflarını ancak karşıladıklarını, seçimler için yeterli paraları olmadığını söyledi.
Dün, Türkiye Partisi Genel Başkanı Şener’in kahvaltıda konuğuydum. Şener, hazine yardımının adaletsiz dağıtımının seçimlerde haksız rekabete yol açtığını vurguladı. Şener, bu adaletsizlikle ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduklarını anımsattı.

Sağda işbirliği
Sağda yer alan Türkiye Partisi, Saadet Partisi, bugün kongresini yapacak olan DP ve yeni kurulan HAS Parti seçimlerde nasıl bir yol izleyecekler?
Şener, bu soruma şu karşılığı verdi:
“Merkez sağda seçim işbirliği yapılabilir. Biz, bütün partilere eşit mesafedeyiz. Eğer sonuç alınabilecek bir formül bulunursa, sağda böyle bir işbirliğine gidilebilir.”

Yazının Devamı

Gerçeker: Maaş farkı rahatsız edici

14 Ocak 2011

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’le yüksek yargıya yöneltilen eleştiriler ve Anayasa Mahkemesi’ne süper yetkiler tanıyan yeni yasa tasarısını konuştum.
Gerçeker, tutukluluk süresi, tahliyeler, kulis faaliyetleriyle ilgili olarak yüksek yargıya yöneltilen eleştirileri haksız ve yersiz bulduğunu belirtti. Anayasa Mahkemesi’ne süper yetkiler tanıyan tasarıyı değerlendirirken de, “Yargıtay’ı ve Danıştay’ı yok sayan, yargı sistemini bozacak ve yargılama sürelerini daha uzatacak” düzenleme yorumunu yaptı.

Temyize temyiz
Gerçeker, Anayasa Mahkemesi’ne Yargıtay ve Danıştay kararlarını iptal yetkisinin verilmesini, yargı sistemini bozacak bir girişim olarak niteledi ve şöyle konuştu:
“Yargıtay ve Danıştay, yüksek mahkemelerdir. Yargı kararları, temyiz aşamasından sonra kesinleşir. Vatandaş yüksek yargıya güvenir ve kesinleşmiş karara itibar eder. Şimdi Anayasa Mahkemesi’ne tanınmak istenen yetki, temyiz mahkemelerinin üzerinde bir temyiz mahkemesi oluşturulmasıdır. Yargıtay’ı ve Danıştay’ı yok saymaktır. Böyle bir yargı anlayışı olmaz. Bu yetki, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bile yok. Kesinleşmiş karar ortadan kaldırılıyor. Bölge mahkemeleri ve Anayasa Mahkemesi‘nin temyiz

Yazının Devamı

Süper yetkinin dayanakları

13 Ocak 2011

Anayasa Mahkemesi’nin yapısını ve yetkilerini yeniden düzenleyen yasa tasarısı tartışma yarattı. Tasarının bireysel başvurularda Anayasa Mahkemesi’ne yargı kararlarını da iptal etme yetkisi tanıması itirazlara neden oldu.
Tasarının Anayasa Mahkemesi’ne, Yargıtay ve Danıştay gibi yüksek mahkeme kararlarını iptal yetkisi tanımasının dayanağı neler? Adalet Bakanlığı’nın tasarı hazırlanırken dünyadaki örneklerle yaptırdığı bir çalışma, Almanya ve İspanya’nın esas alındığını gösteriyor.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e de sunulan bu çalışmaya göre, Almanya ve İspanya anayasa mahkemelerinin de iptal yetkileri var. Almanya ve İspanya örnekleri, söz konusu çalışmada şöyle ifade ediliyor:

Almanya örneği
“Federal Alman Anayasa Mahkemesi Kanunu’nun 95. maddesine göre mahkeme, ‘Anayasa şikâyeti yerinde görülürse kararda anayasanın hangi hükmünün, hangi işlem ya da ihmal ile ihlal edildiği’ni belirtmekle yetinmemektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, ‘Bir mahkeme kararı aleyhine yapılan anayasa şikâyeti haklı görülürse Federal Anayasa Mahkemesi kararı iptal eder ve 90. maddenin 2. fıkrasının ilk cümlesine göre meseleyi yetkili mahkeme önüne gönderir’ demektedir.

Yazının Devamı