CHP hareketli. Kulisler kaynıyor. Genel merkez kalabalık. Mayıs kurultayında olduğu gibi 18 Aralık’ta yapılacak kurultaya da ilginin büyük olacağı anlaşılıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği kurultayda halkın ilgisi yüksekti. CHP’liler, Atatürk Spor Salonu’na sığmamıştı. Salonun bahçesi de en az içerisi kadar kalabalık ve canlıydı.
Kılıçdaroğlu ve yönetimi, bu kez ilginin daha fazla olacağını düşünüyorlar. Kurultay için Atatürk Spor Salonu yerine 20 bin kişilik salonun kiralanması da bu beklentiyi gösteriyor.
Gücün kaynağı
Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanlığı’na kamuoyundaki desteği ve imajının katkısıyla seçildi. Yoksa, çekirdekten gelen ve klasik delege çalışması yapan bir milletvekili değildi. Hesap uzmanlığından gelen, genel müdürlük yapmış deneyimli ve başarılı bir bürokrat geçmişe sahipti. Uzmanlığını, özellikle yolsuzlukla mücadele konusunda değerlendirdi.
Dürüstlüğü ve çalışkanlığının yanı sıra yolsuzlukların üzerine giderek önemli sonuçlar alması hem CHP tabanında hem de kamuoyunda ismini öne çıkardı. Deniz Baykal CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa edince, ilk akla gelen isim Kılıçdaroğlu’ydu. Bunun nedeni Kılıçdaroğlu’nun kamuoyundaki desteği ve olumlu imajıydı.
Genel başkan adaylığını açıklar açıklamaz, milletvekillerinin ve il başkanlarının hızla ve büyük bir çoğunlukla desteklemelerindeki önemli faktör, Kılıçdaroğlu’nun gücünü kamuoyundan almasıydı. CHP’liler bu rüzgârı gördüler ve Kılıçdaroğlu’nun etrafında toplandılar. Delegeler de rüzgârın farkındaydılar.
Destek aynı
Kılıçdaroğlu’nun dürüst kişiliği, sade, mütevazı yaşamı, halkçı tavırları ve nihayet referandumda gösterdiği performans, genel başkanlığının benimsenmesini sağladı. Bugün kamuoyunda özellikle de CHP tabanında Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığına itiraz yok. Kılıçdaroğlu, esas gücünü bugün de kamuoyundan alıyor, delege hesabından değil. Kılıçdaroğlu, bu kurultayda da kamuoyundan aldığı destekle yönetimini belirleyecek.
Sıra Kılıçdaroğlu’nda
Şimdi sıra Kılıçdaroğlu’nda. Kamuoyundaki bu desteği daha da büyütecek bir parti yönetimi oluşturması ve zaman yitirmeden başarılı bir seçim kampanyası yürütmesi gerekiyor. Aşması gereken ilk sorun, CHP’yi kurultaydan bölünmeden çıkaracak bir Parti Meclisi oluşturması, ardından il yönetimlerine el atması ve sandık için çalışacak dinamik bir kampanya kadrosu kurabilmek.
Kadınlar ve gençler
Yakın çevresinden gelen bilgilere göre Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi’nde kadınlara ve gençlere daha fazla yer ayıracak. En az yüzde 30 oranında kadın üye istediği belirtiliyor. Ayrıca Parti Meclisi’nde gençlere de daha fazla yer vermek istediği gelen haberler arasında. Deneyimli isimlerin yanı sıra çoğunluğu kadınlara, gençlere ve değişik kesimlerin temsilcilerine vererek, parti yönetimini yenilemeyi hedeflediği vurgulanıyor.
Kadın il ve ilçe başkanları
Kılıçdaroğlu’nun kurultay sonrasında örgüte de el atacağı kaydediliyor. Milletvekili adaylığı veya diğer nedenlerle boşalacak il ve ilçe başkanlıklarında kadınlara öncelik vermeyi düşündüğü belirtiliyor. Kılıçdaroğlu, seçim kampanyası sırasında her eve gidilmesini istiyor. Evlere girmenin yolunun ise kadınlardan geçtiği düşüncesiyle örgütte de kadınlara ve gençlere ağırlık vereceği haberleri var.
Kulislere göre, kadın yönetici uygulaması, İstanbul’dan başlayacak. Milletvekili adaylığı nedeniyle boşalması halinde il başkanlığı için adı geçen isimler arasında Aylin Kotil var. İstanbul başta olmak üzere büyük il ve ilçelerde kadın yöneticilere öncelik verilmesi gündemde.
