Açıklayın, bilelim

22 Haziran 2010

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, “Genelkurmaydan tatmin edici bir açıklama” bekliyormuş.
Ben de bekliyorum.
Hem Genelkurmay’dan bekliyorum...
Hem de iktidarın Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Dışişleri Bakanı’ndan.
Önce Başbakan açıklamalı.
“Hangi güçler adına taşeronluk yaptığı aziz milletimiz tarafından yakından bilinen terör örgütü...” derken, herkesin yakıştırdığı gibi “PKK’nın patronu İsrail” mi demek istiyor; yoksa çoğu kez olduğu gibi “laf olsun” diye mi konuşuyor?
Aziz milletin bir ferdi olarak, meselâ ben “terör örgütünün hangi güçler adına taşeronluk yaptığını” bilmiyorum.

Yazının Devamı

Kruvaziyer turist eziyet çekmesin

21 Haziran 2010

İZMİR Büyükşehir Belediyesi iyi bir iş yaptı. Üç otobüsü kesip biçip, dev kruvaziyer gemilerle gelen turistlerin istifadesine sundu.
Önce bir uyarı.
Otobüslerin üzeri açık.
Gezi saatlerinde güneş tam tepede.
Sıcaklık ise 40-50 derece.
Allah muhafaza birinin başına bir iş gelse, ne yaparız?
Onun için araçlara birer tente, gölgelik falan yapalım bir an önce!

Yazının Devamı

Bir hakemimiz bile yok

20 Haziran 2010

KIRGİZİSTAN’DAN Bakhadyr Kochkarov’u...
Birleşik Arap Emirlikleri’nden Salah Al Marzouqi’yi, Özbekistan’tan Ravshan Irmatov’u, Solomon Adaları’ndan Matthew Taro’yu, Ruanda’dan Celestin Ntagungira’yı tanır mısınız?
Veya...
Macaristan’tan Viktor Kassai’yi, Angola’dan Inacio Candido’yu, Guatemala’dan Carlos Batres’i, Mali’den Koman Coulibaly’i, Kanada’dan Hector Vergara’yı, Seyşel Adaları’ndan Eddy Maillet’i bilir misiniz?
Ya da...
Tongo’dan Tevita Makasini’nin, İsveç’ten Henrik Andren’in, Fas’tan Redouane Achik’in, El Salvador’dan Joel Aguilar’ın, Malezya’da Subkhiddin Mohd Salleh’in adını duymuşluğunuz var mı?
Adı geçen kişiler, şu aralar dünyanın dört gözle izlediği Dünya Kupası’nda düdük çalıyor.

Yazının Devamı

Allah onu AKP’ye bağışladı!

18 Haziran 2010

HERHALDE beş yıl önceydi. Murat Vargı ile birlikte Sezen Aksu’nun Ankara’da verdiği konsere gitmiştik. Başbakan Erdoğan başta, Hükümet’in ve AKP’nin bütün ileri gelenleri de arz-ı endam etmişti. Egemen Bağış ve muhterem zevceleri, ilk kez orada dikkatimi çekti.
Bağış’lar, bir çift “şirinlik muskası” gibiydi.
Hemen arkamdaki sırada oturdukları için gayet rahat görebiliyordum yaptıkları her hamleyi. Komuta kademesinden kim gelirse, anında ayağa fırlıyor, boyları yettiğince iki sıra öne doğru uzanarak saygılarını arz ediyorlardı.
Yüzleri hep gülüyordu.
Ne kadar içtendiler, bilemem.
Ama “Bizi de aranıza alın” gayreti, her hallerinden belliydi.
Siyasette “azim” önemli.

Yazının Devamı

Kayan kayana!

17 Haziran 2010

MİLLETİN ağzında bir “kayma” lafı...
“Kayma” aşağı, “kayma” yukarı.
Ben de baktım...
Eksen’den başka, “kaysa kaysa ne kayar” diye?
Amanın...
Ne de çok “kayan” varmış böyle!
* * *

Yazının Devamı

Yar saçların lüle lüle

16 Haziran 2010

PROF. DOĞU ERGİL anlatıyor:
“Ankara’dan İstanbul’a gelmek için bindiğim uçakta alelacele Washington’a giden AKP’li eski bakanlar, milletvekilleri ve danışmanlar vardı.”
Neşe Düzel soruyor:
“Ne için Amerika’ya gittiler?”
Doğu Ergil’in cevabı, Türkiye’nin sürüklendiği bataklıkta nasıl debelendiğini anlatan nitelikteydi:
“Hükümet durumun yeni farkına vardı. Amerika’yı yatıştırmaya gittiler. AKP’nin önde gelen bir milletvekili de bu heyetteydi ve bana ‘Ya Netanyahu gidecek, ya da biz gideceğiz’ dedi. İşin bu noktaya varmış olduğunun bilincindeler. O zaman insanlar sorar. Niye bu noktaya vardırıyorsunuz kardeşim?”
* * *

Yazının Devamı

Boş vere boş vere, nerelere geldik?

15 Haziran 2010

HER şeye boş verebilsek keşke.
Tek derdimiz, meselâ İzmir olabilse.
Olmuyor işte.
Olmuyor.
Memleketin her köşesine ateş düşerken, her şeye nasıl boş verebilir insan?
Ne çare.
Bindirilmişiz bir alâmete...

Yazının Devamı

Müze var... Müze var!

14 Haziran 2010

HİTİTLER ile başla... Frigya... Lidya... Urartu...
Say sayabildiğin kadar.
Anadolu topraklarının neresini kazarsan kaz, bir uygarlığa ait kalıntı çıkar.
Çıkarmak yetmez.
Onları göstermek gerekir dünyaya.
Bunun da mekânı, müzelerdir.
Ama kazıyı da yapsanız, binlerce yıl öncesine ait emsalsiz buluntuları da çıkarsanız, onları müze adını verdiğiniz yerlere de koysanız...

Yazının Devamı