Tek soru, tek cevap

6 Ağustos 2010

İKTİDAR sözcüleri “bozuk plak” gibi aynı şeyi tekrarlıyor:
“CHP, MHP, BDP, PKK ve benzerleri, halk oylamasında aynı safta...”
CHP’ye tamam.
Resmen “Hayır” diyor.
MHP’ye tamam.
Resmen “Hayır” diyor.
Ya BDP ne diyor?

Yazının Devamı

Son günden önce

5 Ağustos 2010

TIPKI Güngör Uras’ın yazdığı gibi:
“Devlet veya özel sektör parayı bulunca üniversite açabilir ama parayı akıtmakla kısa sürede öğretim elemanı yetiştirmek imkânsızdır. Bu zaman alır.”
Gerçekten de aynen böyle oluyor.
Ya Meclis’e verilen önergeler veya biraz da eğitim alanına yatırım yapmak isteyenler sayesinde; üniversite sayısı hızla artıyor.
10 yıl önce bir-iki büyük şehirde parmakla sayılırken özel üniversiteler, sınır tanımıyor şimdi.
Örnek mi?
Samsun Canik Başarı Üniversitesi, Gürgen Yatak Köyü’nde...

Yazının Devamı

12 Eylül’de ölülere dikkat!

4 Ağustos 2010

AKILLARA mukayyet, sinirlere hâkim olmak şart. Çünkü halkı zıvanadan çıkarmak için her şeyi yapanlar, belli ki daha çok şey yapacaklar.
Adamlar kararlı.
Gözü fena karartmışlar.
İktidardan nemalanan her çatı altında bir “Pireyi Deve Yapma Enstitüsü” kurulmuş sanki!
Dakika başı veriyorlar gazı, çakıyorlar manşeti.
Neymiş?
“EVET cephesine en güçlü destek”

Yazının Devamı

HAMDOLSUN!

3 Ağustos 2010

Biri baksın falımıza,
Tuz kattılar balımıza,
Ağlanacak halimize,
Gülüyoruz hamdolsun...
* * *
Süleymaniye’de serçe,
Davos’ta aslandan pençe,

Yazının Devamı

Yolu açık olsun

2 Ağustos 2010

HÜSEYİN Aslan Ankara’da başlattığı temas ve istişarelerini, İzmir’de sürdürüyor.
Fazla söze hacet yok.
Olan da belli, olacak da.
Hüseyin Aslan ve kendisine bağlı arkadaşları, tez vakitte CHP rozetini takacaklar yakalarına.
Ayrıca hiç şüphe yok.
Hüseyin kardeşimize CHP’de de üstleneceği her görev yakışacaktır.
İsterse, ilk seçimde milletvekili adayı olabilir mesela.

Yazının Devamı

Araştırmanın bini bir para!

1 Ağustos 2010

SAYILARI öylesine çoğaldı ki, hangi “Stratejik Araştırmalar Merkezi” ciddi, hangisi toplu yönlendirme amacıyla çalışıyor; bu soruyu yanıtlamak, giderek zorlaşıyor.
Yine de Eğitim-Bir Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin, Prof. Dr. Yasin Aktay’ın danışmanlığında gerçekleştirdiği “Türkiye’de Ortak Bir Kimlik Olarak Ötekilik” konulu araştırmasına bir bakalım.
Araştırma “Türkiye’de Kültürel Kimlik Algıları, Türkiye’de Siyasal Kimlik Algıları, Mahalle Baskısı, Ötekileşme ve Ayrımcılığa Bakış, Genel Olarak Aleviliğe ve Alevi Açılımına Bakış, Kürt Sorununa ve Demokratik Açılıma Bakış, Azınlık Haklarına Bakış, Dini Haklar ve Özgürlüklere Bakış, Eğitim Hakkına Bakış ve Demokratik Hak ve Özgürlüklere Bakış” olmak üzere, 9 ana bölümden oluşmuş.
“Kendinizi kültürel kimlik olarak birinci derecede nasıl tanımlarsınız?” sorusuna karşılık, ankete katılanların yüzde 52.6’sı “Türk”, yüzde 32.9’u “Müslüman” cevabını vermiş mesela.
Kendini birinci dereceden Kürt sayanların oranı yüzde 5.1, Alevi sayanların oranı da yüzde 4.5 olmuş.
Başka?
“Kendinizi siyasal kimlik olarak birinci derecede nasıl tanımlarsınız?” sorusu, ilginç bir tablo ortaya çıkarmış:

Yazının Devamı

Her şey ‘Evet’ uğruna!

30 Temmuz 2010

HER yaştaki insan tanır onu. Tanımayana anlatmak için ise iki kelime yeter sadece.
Hele “o iki kelime” söylenince havaya öyle bir sıçrayışı vardır ki, insanlar “o iki kelime” ağızlarından çıkmasın diye fena halde kasar kendini.
Ama ne mümkün.
Erkan Yolaç ne yapar, ne eder...
Sonunda biri ya “Evet” ya “Hayır” der.
Hürriyet’ten Cengiz Semercioğlu yılın haberini yazdı geçen gün.
HUDER (Hukuki Araştırmalar Derneği) referanduma yönelik düzenleyeceği “Evet” kampanyasında rol ve/veya görev alması için Erkan Yolaç’a bir teklifte bulunmuş.

Yazının Devamı

Ağlamak güzeldir

29 Temmuz 2010

ZAMAN Gazetesi’nin piri, üstadı Ekrem Dumanlı “İnsaflı olmak, vicdanlı olmak gerekiyor. Gözyaşından korkulmaz. Gözyaşını kaybeden insanlığını kaybetmiştir. Gözyaşından kaçtığınızda ne iktidar olup ülkeyi yönetmenin bir manası kalır; ne muhalefet olup icraat denetimi yapmanın. Darbeler vasıtasıyla ömrü heder edilen kayıp nesillere ağlamayacaksan niye siyaset yapıyorsun ki! Siyasetçi olsan da bu böyledir, gazeteci olsan da. Gözyaşından korkan, kendinden korkuyor demektir” demekte ki...
Bu sözlere hiçbir itirazım olamaz.
Ne var ki, Ekrem Dumanlı’nın şu aşamadaki derdi; Recep Tayyip Erdoğan’ın ağlaması.
İşte orada, biraz durmalısın Ekrem Dumanlı.
Değil mi ya?
Neredeyse sekiz yıllık başbakan, Recep Tayyip Erdoğan.
Sorarım:

Yazının Devamı