Feyzi Hepşenkal

EĞER İzmir’de her gün, geçen pazartesi günü gibi olacaksa... Eğer İzmir’de her gün, aynı çile ve eziyet yaşanacaksa...
Toplayın bavulları ey millet, göç etme zamanı gelmiştir!
Manzara, akıllara zarar.
Kentin bir caddesi trafiğe kapandığında, o kentin merkezine giden bütün cadde ve sokaklar bu kadar mı perişan olur?
Olurmuş.
Oluyormuş.
“Yaşanan kâbustan kurtulmak için ne yapmalı?” diye düşündüm biraz.

İMZASIZ ihbar mektuplarının üzerine “mal bulmuş mağribi” gibi atlayanlar, bakalım şimdi ne yapacaklar?
Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı her ihtimale hazır.
Çünkü arı kovanına soktuğu çomak öylesine derinlere dokundu ki, gerçekten de “her ihtimale” hazır olmaktan başka çaresi yok artık.
İhtimal o ki, eşi emsali görülmemiş bir linç kampanyasına maruz kalabilir Hanefi Avcı.
Nitekim tetikçiler hemen sipere yattı ve ateşe başladı.
Kurşunlar vızır vızır uçuşuyor havada.
Dan...

ELİMDE iki haber var. Biri taze. Başlığı kocaman verilmiş birinci sayfadan:
“Evet dememek için sebep yok”
Bu lafı eden kim?
Alt başlıkta “evet dememek için sebebi olmayan” kişi deşifre ediliyor:
“Ege ve Batı Akdeniz Sanayici ve İşadamları Federasyonu (ESİDEF) Başkanı Ramazan Davulcuoğlu pakete ‘Evet’ diyeceklerini açıkladı.”
Gelelim ikinci habere.
Onun tarihi biraz eskice.

KİTAP yolda. Sipariş verdim, geliyor. Yine de sağda solda yayımlanan bölümleri var ki, o kadarı bile dehşet verici.
Kitabın adı:
HALİÇ’TE YAŞAYAN SİMONLAR: DÜN DEVLET, BUGÜN CEMAAT
Yazarı:
Hanefi Avcı.
Kitabı başka biri kişi yazsaydı, yazdıkları ne denli önemli olursa olsun, bir yere kadar anlam taşırdı.Ama yazan Hanefi Avcı ise durun orada.
Çünkü Avcı...

İKTİDAR bütün hücreleriyle bastırıyor.
Bir kere kendisinden nemalananların hiç şansı yok.
Onlar bağıra çağıra “evet” demek zorunda.
İhale mi aldın?
Bağıracaksın.
Kredi mi aldın?
Bağıracaksın.

BİR zamanlar en yakınındaki insandı.
Dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan hakkında bilinmesi ve hatta “bilinmemesi” gereken ne varsa, Abdüllatif Şener’in hafızasında ve hatta dosyalarından bütün bunlar kayıtlı olmalı!
Zaten olmasa, “Başbakan niye 28 Şubat ve 27 Nisan e-muhtırasıyla yüzleşmiyor? Bakın bakalım 28 Şubat’ın mimarlarından Çevik Bir Paşa, Başbakan’a yakın hangi şirketlerde danışmanlık yapıyor? Hükümet ve Başbakan’la ilişkisi ne?” diye sorar mıydı?
Şener soruyor ama...
Erdoğan susuyor!
Kendisi darbelere karşı güya...
“27 Nisan” deniyor, ses yok.

GEÇEN sene mayıs ayında yüzde 13,6 olan işsizlik oranının, bu yılın aynı ayında yüzde 11’e gerilemesinden mutluyum elbette.
İşsiz sayısının 3 milyon 382 binden, 2 milyon 846 bine düşmesinden memnunum elbette.
Bir yılda 1 milyon 600 bin kişinin iş bulmasını sevinçle karşılıyorum elbette.
Velhasıl.
Keyfim yerinde.
Ama kâğıt üzerinde!
* * *

AĞIZDAKİ bakla vaktinden önce çıktı ve iktidarın 12 Eylül sonrası için yaptığı hazırlık, bizzat Bülent Arınç tarafından ilan edildi:
“Evet’lerin yüzde 99’u Ak Parti’nindir...”
Yani...
Saadet Partisi fasa fiso.
Büyük Birlik Partisi fasarya.
12 Eylül darbesinden mağdur olan milyonlar palavra.
Sezen Aksu’dan Aydın Menderes’e... Tavrını “kendince bir nedenle” Evet’den yana koyan kim varsa...