Yeni yılın ilk günleri... Hatta ilk saatlerinde ABD’nin Arkansas eyaletindeki Beebe kasabasında binlerce kuş, yağmur damlası gibi gökyüzünden düştü yere.
Ölmüştü hepsi de.
Tıpkı geçen yıl aynı anda ve aynı yerde olduğu gibi.
O zaman kimi havai fişek gösterilerine, kimi fırtınaya veya yıldırımlara bağladı kuşların ölmesini.
Oysa bu yıl Beebe kasabasında polis havai fişeklerin patlatılmasını yasaklamıştı ve hava da gayet sakindi.
Neler oluyor?
Merak ve heyecan ve hatta korku tavan yaptı şimdi!
Bazen bataklığa düşmüşçesine debeleniyorum satırların üzerinde.
Sıkıntı basıyor içime.
Diyorum ki kendime:
Ne yazarsan yaz nafile.
Öyle ya.
Kör bildiğini okuyor!
Ezber belli.
Türkiye’ye bizzat kendisinden kaynaklanan tuhaflıklar az geliyor olmalı ki, eksiğini dışarıdan gelenlerle kapamaya başladı.
Bu ithalatın biri Libya’dan yapıldı meselâ.
Kaddafi’yi linç ederek öldüren “kahramanlar” Libya Ulusal Geçiş Konseyi tarafından Türkiye tatili ile ödüllendirilmiş.
Tam 158 kişi gelmiş.
Nereye?
İstanbul’daki beş yıldızlı bir otele.
Üstelik zevk-i sefaları 40 gün 40 gece sürecekmiş.
Hakan Tartan, Nazım Hikmet Vakfı’nın 2012 Kültür Ajandası’nı göndermiş.
İyi de etmiş.
Her ayın sonunda Nazım Hikmet’in bir şiiri var.
Ama biri var ki, hiç kimseye lâzım olmaması temennisiyle, yine de aklınızda bulunsun.
Adı mı?
“Hapiste yatacak olana bazı öğütler...”
* * *
Elektronik postalar gelir, gider.
Kimi hoştur, kimi boştur.
Kimi de düşündürür insanı fena halde.
Hatta fıkralar bile.
Meselâ aynen şöyle:
“Adamın biri dünyada hiç kimseye bir kötülük yapmamış, her türlü kurala uymuş. zina yapmamış, uyuşturucu kullanmamış, kimseyi pataklamamış.
O ki, milletvekilliğini “hakkıyla” yapanlardan biri.
Yine de son tartışmalar, kendisini çok üzmüş, belli.
Oktay Vural’dan söz ediyorum.
Diyor ki:
“Bir milletvekili olarak, bu işi para, maaş için yapan insanlar olarak görülmek, boğazıma düğümleniyor.”
Yapmayın.
Rahatlayın biraz.
Önce bir hakkı teslim edeyim.
Deseler ki:
“Ak Parti’de en beğendiğin beş kişi kim?”
Yeri garanti olan ilk kişi, Ali Babacan’dır.
Hali, tavrı, tarzı gayet düzgün; çalışkan ve sevimli bir adam.
Daha ne olsun?
Üstelik şu sözlerine de “genel anlamda” bir itirazım yok:
Bitlis’in Güroymak ilçesinde 18 Ekim günü meydana gelen patlamada 5’i polis 8 kişinin hayatını kaybetmesi milleti ayağa kaldırmıştı ki, ertesi gün yaşanan olay nedeniyle çöküp, kaldık.
19 Ekim’de Hakkari’nin Çukurca ilçesi teröre verilen en büyük kayıplardan birine sahne oldu.
24 asker şehit olmuştu.
Terör bir türlü durmuyordu.
Öte yanda ise PKK’nın şehir yapılanması KCK’ya yönelik operasyonlar ve tutuklamalar da hız kesmeden devam ediyordu.
21 Ekim’de iki önemli insanı yitirdik.
Gazeteci Hikmet Bila ve mimar Behruz Çinici vefat etti.