Umut olmasa...

Elektronik postalar gelir, gider.
Kimi hoştur, kimi boştur.
Kimi de düşündürür insanı fena halde.
Hatta fıkralar bile.
Meselâ aynen şöyle:
“Adamın biri dünyada hiç kimseye bir kötülük yapmamış, her türlü kurala uymuş. zina yapmamış, uyuşturucu kullanmamış, kimseyi pataklamamış.
Emri hak vaki olunca da, büyük bir sevinç ve beklenti ile sorgu meleğinin önüne gelmiş.
Melek: İçmemişsin, kul hakkı yememişsin
Adam: Evet
Melek: Kimseye el bile kaldırmamışsın
Adam: Evet
Melek: Kendi karından başkasına yan gözle bile bakmamışsın.
Adam: Evet
Onlarca sorudan sonra sorgu meleği yanındaki meleğe dönerek ‘Bir çift kanat getirin’ demiş.
Adam heyecanla ‘Melek oluyorum değil mi?’ diye sorunca, cevap vermiş:
- Hayır, kaz oluyorsun!”
Yıl olmuş 2012.
Yazılan, anlatılan fıkralara bakın hele.
Anlaşılan doğru, düzgün insanlar azalıyor süratle.
Madem öyle.
“Kaz” yerine koymayın onları.
“Kelaynak kuşu” olsunlar hiç değilse!
* * *
Çeşme Güneşi’nin son sayısı için yazdığım bu satırlara, yeni yılın ilk gününe özel birkaç ekleme yapmalıyım.
Çünkü yeni bir yıl, yeni umutlarla gelir.
“Umut” sözcüğünün anlamı ise kişiden kişiye göre değişir.
Örnekse. . .
“Umut, uyanık adamın rüyasıdır” der, Aristoteles.
Friedrich Nietzsche ise karamsardır:
“Umut sadece eziyetin süresini artırır.”
Ben, Aristoteles’ten yanayım.
Onun gibi düşünüyor, onun gibi bakıyorum hayata.
Zira. . .
Çekilen sıkıntı, eza, cefa bile bir umuttur aslında.
Şaşırmayın.
Mevlana’ya kulak verin, yeter.
* * *
“Üzülme” der Mevlana:
“Bir yandan korkun bir yandan umudun varsa iki kanatlı olursun; tek kanatla uçulmaz zaten.
Sopayla kilime vuranın gayesi, kilimi dövmek değil kilimin tozunu almaktır.
Allah sana sıkıntı vermekle kirini, tozunu alır,
niye kederlenirsin?
Taş taşlıktan geçmedikçe, parmaklara yüzük olamaz.
Yüzük olmayı dileyen taş, ezilmeyi, yontulmayı göze almalıdır.”

Tek karelik Leydi!

Seç, beğen, izle

Müthiş filmler var bu yıl. Özellikle de biyografik dramalar.
Önce “Demir Lady” geliyor.
Hemen Ocak’ta.
Meryl Streep’ten bugüne kadar her şey oldu.
Sıra nasıl Margaret Thatcher olduğuna geldi.
Arkadan “J.Edgar” gelecek.
FBI’ın efsanevi ve bir o kadar da tartışmalı başkanına, Leonardo DiCaprio hayat veriyor. Filmin yönetmeni de bir başka efsane, Clint Eastwood.
Şakası yok.
Gerçekten “efsaneler geçidi” gibi bir yıl.
Bu kez Daniel Day-Lewis “Lincoln” rolünde.
Steven Spielberg “rüyasını” nihayet gerçekleştiriyor.
Tarihe bir pencere de Türkiye’den açılacak.
Aynı zamanda Türk sinema tarihinin en pahalı filmi de olan “Fetih 1453” 17 Şubat’ta vizyona giriyor.
Ve daha neler var neler.
Hepsi bu yıl.