Yeni yılın ilk günleri... Hatta ilk saatlerinde ABD’nin Arkansas eyaletindeki Beebe kasabasında binlerce kuş, yağmur damlası gibi gökyüzünden düştü yere.
Ölmüştü hepsi de.
Tıpkı geçen yıl aynı anda ve aynı yerde olduğu gibi.
O zaman kimi havai fişek gösterilerine, kimi fırtınaya veya yıldırımlara bağladı kuşların ölmesini.
Oysa bu yıl Beebe kasabasında polis havai fişeklerin patlatılmasını yasaklamıştı ve hava da gayet sakindi.
Neler oluyor?
Merak ve heyecan ve hatta korku tavan yaptı şimdi!
* * *
Yer İngiltere’nin Blackpool-Lancashire kenti yakınlarındaki Cleveleys kasabası... Deniz köpürmüş durumda. Olur ya, bırakılan atıklar falan suyu bulandırmıştır.
Yok.
Öyle değil.
Bildiğiniz gibi değil.
Deniz taşmış, karayolunda göz gözü görmez hale gelmiş köpükten.
Herkes şaşkın.
Neler oluyor?
* * *
Norveç’in Nordreisa bölgesinde ise durum daha farklı. Sahile vuran ölü balıklar “uçsuz bucaksız” bir görüntü veriyor.
Acaba büyük balıklardan kaçarken mi karaya vurdular?
Yoksa güçlü bir fırtına mı onları sürükledi?
Yine de bu kadar çok, habere göre tam 20 ton balığın aynı kaderi paylaşmasına akıl ermiyor.
Sahi.
Neler oluyor?
* * *
Felaket senaryosu yazanların malzemesi belli:
Şu meşhur Maya takvimi.
Geçin takvimi, kehaneti.
Siz asıl ardında hiçbir gizem olmayan işlere bakın.
Savaşlara bakın.
Patlayan bombalara bakın.
Açlıktan ölen insanlara bakın.
Güçlünün her yerde zayıfı acımasızca ezmesine bakın.
O nedenle Maya takvimini çöpe atın.
Büyük felaket zaten yaşanıyor dünyanın her yerinde.
* * *
Ne demiş Orhan Baba:
“Yazıklar olsun, yazıklar olsun
Kaderin böylesine, yazıklar olsun
Her şey karanlık, nerde insanlık
Kula kulluk edene yazıklar olsun”
Yani ve kısaca:
Batsın bu dünya.
Çare var, ya uygulama?
Sorun, kaldırımların işgali yine.
Hele de araçların kaldırıma park ederek bırakın yaşlıyı sakatı, cambazlara dahi geçiş imkânı tanımaması.
Çare ne?
Denizli’nin eski Belediye Başkanı, bugünün Denizli Milletvekili Nihat Zeybekci, belki çok kişinin içinden geçen ama asla uygulanmaması gereken bir çare önermiş katıldığı televizyon programında:
“Belki bu kötü bir söz olacak ama bunu söyleyeceğim. Kaldırımlarda bulunan tüm arabaların camını kırın.”
Yayından sonra “şaka yaptım” dese de, ok yaydan çıkmış bir kere.
Aslında çare basit.
Özellikle kaldırıma çıkan araçları çekme ve ceza yazma yetkisi belediyelerde.
Yani.
Belediye başkanları görevlerini yaparsa eğer, kimsenin arabaların camını kırmasına gerek kalmaz!
Tek karelik adacık
Özay Şendir
2025’te olacaklara dair…
29 Aralık 2024
Abbas Güçlü
“İTÜ aradığı Yıldızı buldu”
29 Aralık 2024
Zeynep Aktaş
Faizde düşüş trendi yatırımda rotayı değiştiriyor
29 Aralık 2024
Ali Eyüboğlu
Dijital kanalların seyirciyle bağı yok
29 Aralık 2024
Güldener Sonumut
Avrupa’da söylemle eylemin 50 tonu ve 2025
29 Aralık 2024