Ekonomide işler yolunda... Ben bilmem, öyle diyorlar. Başbakan öyle diyor. Maliye Bakanı öyle diyor. Sonu “SİAD” ile biten derneklerin çoğu öyle diyor. Bir yığın iş adamı öyle diyor.
Bu durumda dış ticaret açığının 106 milyar dolar olması da “iyi bir şey” mutlaka.
Hele 2010 yılında 71 milyar dolarken, 2011 yılında 106 milyar dolara çıkması...
Çok daha iyi bir şey.
Dedim ya, ekonomiden anlamam.
Onun için de adını andığım insanları ve kurumları ciddiye alırım.
Yine de her dediklerine inanacak kadar saf değilim elbette.
Siyasette sistem veya düzen denilen kavramın en mükemmel şekilde işlediği ülkelerin başında ABD’nin geldiğine dair sağlam bir inancım var.
Lütfen bakın.
1792 yılından beri, kurulan sistem hiç sekmeden çalışıyor orada.
İnsanlar biliyor ki, her dört yılda bir, kasım ayının ilk pazartesi gününü izleyen salı günü, seçim var.
Yani 40 veya 80 yıl sonra ABD’de seçim ne gün?
Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, “Galatasaray’ın 25 milyon taraftarının yaklaşık 20 milyonunun Ak Parti’ye oy verdiğini tahmin ediyorum” şeklindeki sözleriyle gündeme oturunca. . .
“Nükte yaptım” demiş, oturduğu yerden kalkma çabasıyla.
Nükte yapmak zor iş oysa.
Meselâ...
* * *
Mahkemede hakim, Necip Fazıl’a “Bak” der:
“Seni bundan böyle huzurumda görmeyeceğim, öyle değil mi?”
Sayıları yakında artacak. Malum. Şimdilik Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Mersin, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Sakarya ve Samsun “Büyükşehir Belediyesi” statüsüne sahip.
Fakat iki şehir var ki, il nüfusunun tamamı büyükşehir belediyesi sınırlarında.
Yasada değişiklik yapılır, yeni büyükşehir belediyeleri kurulurken; başka illerin de İstanbul ve Kocaeli’ne benzemesi sağlanır acaba?
Örnekse, İzmir.
Bir tarafta Dikili, Bergama, Kınık; diğer tarafta Karaburun, Çeşme; öte tarafta Tire, Beydağ, Ödemiş, Kiraz ilçeleri halen metropol dışında.
* * *
Derseniz ki:
Et ve tırnak.
Ya da...
Şems-i Tebrizi ve Mevlana.
O kadar yakın.
Öylesine ayrılmaz.
* * *
“Bildiklerini unut. Gel al eline bir silgi, şu yeni başlayan güne bilgilerini silmekle başla.
İtalya’da 20 bölge var.
Biri de Toscana.
Toscana’da 10 şehir var.
Biri de Grosetto.
Adı fazla bilinmeyen, İtalya’nın küçük şehirlerinden.
Giglio Adası da bu şehrin hudutları içinde.
İşte o ada, aklın sınırlarını zorlayan ve adına “kaza” denmekte zorlanan bir olay nedeniyle dünyanın gündeminde.
Başbakan Erdoğan’ın, Hükümet’te ve Ak Parti yönetiminde “yakın çevresi” kimlerden oluşuyor?
Bakalım ve sayalım:
Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Ali Babacan, Bekir Bozdağ; Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Çalışma Bakanı Faruk Çelik, Enerji Bakanı Taner Yıldız, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sanayi Bakanı Nihat Ergün, Tarım Bakanı Mehdi Eker, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış...
Ak Parti Genel Başkan Yardımcıları Abdülkadir Aksu, Hüseyin Çelik, Ömer Çelik, Salih Kapusuz, Hüseyin Tanrıverdi.
Ve dahi...
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve tabii eski Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin.
* * *
İzmir’in dünyada en hızlı büyüyen dördüncü şehir olduğunu açıklayan Brookings Enstitüsü, benzerlerine bolca rastlanan “palavradan” bir kurum muydu?
Yoksa Brookings Enstitüsü’nü ve dolayısıyla yapılan açıklamayı ciddiye almak mı gerekiyordu?
Bugüne kadar sütten ağzımız çok yanmıştı doğrusu.
Ne de olsa “sözde araştırmalarla” halkı yönlendirmeyi amaçlayan yığınla tezgâh kurulmuştu.
Tek sermayesi “tabela” olan kimi dernekler her önüne gelene ödül vererek, mebzul miktarda “sahte kahraman” yaratmıştı.
O nedenle artık yoğurdu bile üfleyerek yemek gerekiyordu!
* * *