Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

İzmir’in dünyada en hızlı büyüyen dördüncü şehir olduğunu açıklayan Brookings Enstitüsü, benzerlerine bolca rastlanan “palavradan” bir kurum muydu?
Yoksa Brookings Enstitüsü’nü ve dolayısıyla yapılan açıklamayı ciddiye almak mı gerekiyordu?
Bugüne kadar sütten ağzımız çok yanmıştı doğrusu.
Ne de olsa “sözde araştırmalarla” halkı yönlendirmeyi amaçlayan yığınla tezgâh kurulmuştu.
Tek sermayesi “tabela” olan kimi dernekler her önüne gelene ödül vererek, mebzul miktarda “sahte kahraman” yaratmıştı.
O nedenle artık yoğurdu bile üfleyerek yemek gerekiyordu!
* * *
Yok.
Bu kez endişeniz olmasın.
İş ciddi.
İzmir’in ufkunda bir güneş doğmakta gerçekten.
* * *
Üç yıl önce SETA Vakfı’nın internet sitesinde yayımlanan ve Brookings Enstitüsü’nü konu alan, Nuh Yılmaz imzalı bir yazı ilişti gözüme.
Daha ilk cümlede, bahse konu kurumun cesametini anlamak mümkün:
“ABD siyasi sistemini biraz yakından tanıyanlar, Brookings Enstitü’nün Obama’nın gölge yönetimi olduğu tezinin çok da abartılı olmadığını takdir edeceklerdir. ABD’nin 44. başkanı olarak göreve başlayan Barack Hüseyin Obama’nın, Beyaz Saray ekibini ve kabinesini kurarken kullandığı insan havuzlarının biri kendi seçim bölgesi Chicago’nun yerli siyasetçileri ise diğeri de Washington’un en eski, en zengin ve en itibarlı düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü’dür.”
Yazıda enstitünün geçmişi, yaptıkları, para kaynakları detaylı biçimde anlatıldıktan sonra; geleceğe ilişkin mesaj ise şu “son cümle” ile veriliyordu:
“Brookings Enstitüsü, Obama Yönetimi’nin ne tür politikalar izleyeceğini anlamak isteyenler için takip edilmesi gereken en önemli adreslerden biridir.”
* * *
Öyleyse hazır olun.
Brookings Enstitüsü’nü takip edenlerin yolu tez zamanda İzmir’e düşecek.
Ve onların sayesinde, için için patlama noktasına gelen İzmir, nihayet yılların acısını çıkarıp; herkesin hakkı olanı alabildiği bir kent haline gelecek.
Çünkü İzmir’in büyümesini, şimdiye kadar İzmir’de yaşayanlar pek hissetmedi.
Oluşan potansiyelin nemasını olsa olsa “sınırlı sayıda” insan yedi!

Haberin Devamı

Tek karelik öneri

Haberin Devamı

Umudumuz Brookings Enstitüsü

Geçmiş olsun

Çocukluğumdan beri aynı efsane sürer, gider:
“Piyasaya bir gözlük çıkmış, takıp baktın mı karşındakini çıplak gösteriyormuş.”
Eskiden gözlük şeklinde kesilmiş iki karton arasına konan renkli jelatinle milleti gaza getirirlerdi.
En fazla 25 kuruşun çöpe giderdi.
Gayet fiyakalısını yapmışlar şimdi.
Epey de para istiyorlar.
Eh.
Parayı veren, gözlüğü takar!
Millette para mı çok, akıl mı az bilmem ama meraklısı hayli fazlaymış anlaşılan.
Gözlüğü alan hevesle takmış hemen.
Bir o yana bakmışlar, bir bu yana bakmışlar; açıkta görünen bir şey yok, herkes namusuyla dolanıyor etrafta!
O zaman jeton düşmüş.
“Eyvah” demişler:
“Dolandırıldık!”
Son habere göre:
587 kişi bu yüzden polise ihbarda bulunmuş ama sadece biri resmen şikayetçi olmuş!