Sayıları yakında artacak. Malum. Şimdilik Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Mersin, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Sakarya ve Samsun “Büyükşehir Belediyesi” statüsüne sahip.
Fakat iki şehir var ki, il nüfusunun tamamı büyükşehir belediyesi sınırlarında.
Yasada değişiklik yapılır, yeni büyükşehir belediyeleri kurulurken; başka illerin de İstanbul ve Kocaeli’ne benzemesi sağlanır acaba?
Örnekse, İzmir.
Bir tarafta Dikili, Bergama, Kınık; diğer tarafta Karaburun, Çeşme; öte tarafta Tire, Beydağ, Ödemiş, Kiraz ilçeleri halen metropol dışında.
* * *
Derseniz ki:
Alınırsa alınsın, ne fark eder?
Bunun için seçim sonuçları önemli ve somut bir gösterge.
2009 yılında yapılan yerel seçimlerde, CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndaki oyu, ilin bütünü için geçerli olan il genel meclisi oylarına göre 7 puan fazlaydı.
2011 genel seçiminde ve yine İzmir’de CHP ile Ak Parti arasındaki fark ne kadardı?
Yuvarlak hesap...
7 puan!
* * *
İki ayrı seçim, iki ayrı ortam, vesaire, vesaire.
Yani iki 7 puanı birbiriyle örtüştürmeyi bırakın, karşılaştırmak bile doğru değil.
Değil ama...
İnsanın aklı “Ya İzmir’deki seçmenlerin hepsi, büyükşehir belediye başkanlığı için de oy kullanırsa, ne olur?” sorusu karşısında karışıyor.
Ve doğrusu böyle bir durumda...
CHP’nin işi biraz daha zorlaşıyor.
Ak Parti’nin seçimi kazanma ihtimali biraz daha artıyor!
* * *
Aynı hesabı alın, yine CHP’li Antalya, Eskişehir ve Mersin; MHP’nin “Aytaç Durak farkıyla” kazandığı Adana büyükşehir belediyeleri için yapın.
Bir adım daha atın.
Büyükşehir olması beklenen ve il merkezinde CHP’nin üstünlüğü olan, örneğin Aydın için yapın.
Mesela Balıkesir Belediye Başkanı ise MHP’li.
Ya il genelinde hangi parti birinci?
Yine Ak Parti.
Öyleyse yeni dönemde “yeni bir düzen” gelirse önümüze, kimse şaşırmasın!
Tek karelik Süleyman!
İddia kocaman ama...
Gelmişler İzmir’e, kurmuşlar hastaneyi “Biz buranın sağlık vizyonunu her şekilde değiştirmeye geldik” diyorlar.
Oysa deseler ki:
“Biz buraya para kazanmaya geldik.”
Doğru söze ne denir?
Eyvallah.
Bu şehirde Ege Üniversitesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi’nin çok başarılı tıp fakülteleri varken, bu şehirde bir Kent Hastanesi örneği varken, bu şehirde gayet güzel işler yapan onca hastane ve tıp merkezi varken, bu şehrin her köşesinde canını dişine takarak çalışan işinin ehli hekimler varken...
Bu şehre daha yeni gelmiş birinden “vizyon değiştirmek” gibi kocaman laflar işitmek, her şeyden önce adını andığım kurumlara ve onların çalışanlarına yapılan bir haksızlık.
Herkes yerini bilsin.
İnsanın kendinde “İzmir’in sağlık vizyonunu değiştirmek” gibi güçlü bir iddiayı seslendirme cüretini bulabilmesi için, müthiş işler başarması lâzım.
Sözün sahibi Veysi Kubba’ya soralım:
“Siz ne yaptınız?”
Misal.
Antalya’da yüz nakli yapıldı.
Siz kafa nakli mi yaptınız?