Ölenle ölünmez.
Ölünmez de...
Cenazeyi toprağı verip, soluğu rakı sofrasında almak... Kahkaha üzerine kahkaha atmak... Boşalan koltuğu kapmak için kırk takla atmak...
Ölmekten beter bir acıyı yerleştirir yüreklere.
İlk fotoğrafa bakın lütfen.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Önder Sav, CHP İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu; Menemen sokaklarında poz verir gibi, dizilmişler yan yana!
Şaka.
İDDİA sahibi belli. “Telekulak Komisyonu” olarak bilinen, Meclis Araştırma Komisyonu’nda görev almış biri. Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, üstelik işin uzmanı; bilgisayar mühendisi.
Diyor ki:
“300 milletvekili, 3 bin civarında hâkim ve 613 gazetecinin telefonları dinlendi.”
Ne olacak şimdi?
Gaipten gelen seslere kulak kesilenler...
Kimliği meçhul şahıslar tarafından gönderilen mektuplarda yazılanları, “iç hukuk yolu tükenmiş mahkeme kararı” gibi yazıp, çizenler...
Ne yapacak şimdi?
ZERRE kadar tereddüt yok.
Ayışığı, Sarıkız, Eldiven...
Ya da:
Yazgüneşi, Aloğlan, Kasket!
Albay Çiçek...
Ya da:
General Böcek!
RİVAYET o ki, “dünyanın sonuna” sadece üç yıl kaldı.
21 Aralık 2012’de, belki bir anda her şey olup, bitecek.
Belki sonun başlangıcı, 21 Aralık 2012’den itibaren dalgalar halinde yaşanacak.
Sözü edilen tarih gibi, olacaklar hakkındaki rivayetler de muhtelif.
Denir ki:
* Ortaya çıkan manyetik çekim gücü, erimiş demir haldeki dış çekirdeği yer kabuğuna yakınlaştıracak ve tüm yanardağlar patlama nokt asına gelecek.
* Yer kabuğu altındaki lav ve yer katmanlarının hareketleri ile depremler görülmeye başlanacak ve şiddetleri ile sayıları, Marduk yaklaştıkça artacak.
İSMAİL Rahmi Karadavut, Belçika’da ziraat mühendisliği okumuş, Atatürk gibi 1881 yılında doğan bir Karşıyakalıydı.
İki oğlu vardı.
Ahmet Hakkı Balcıoğlu, 1877 yılında İzmir’de doğmuştu. 1926 -43 yılları arasında İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanlığı, 1943 -46 arasında ise Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı.
İki kızı vardı.
Eskiler “izdivaç” derlerdi evliliğe.
Bayılırım bu sözcüğe.
Karadavut ve Balcıoğlu aileleri de, evliliğin izdivaç olduğu dönemde; çocuklarının birleşmelerine tanık oldular.
YENİ bir araştırma...
Cumhuriyet Gazetesi’nin ESTIMA Araştırma Şirketi’ne yaptırdığı “Ailelerin Geçim Araştırması” sonuçları, yine bir “malumu ilân” aslında!
Meselâ...
* Her iki aileden birinin aylık geliri, ailenin toplam giderlerini karşılamaya yetmiyor.
* Ailelerin yüzde 83.5’inin son 5 yıl içinde gelirlerinde olumlu bir gelişme yaşanmamış, yüzde 39’unun ise gelirleri azalmış.
* Türk ailelerinin yarıdan fazlası, kira gibi ek bir gelire sahip değil.
* “Borç isteyenlerde son zamanlarda artış var mı?” sorusuna, “Evet” yanıtı verenlerin oranı yüzde 70.5...
YATTIM ama uyuyamadım.
Aklım dışarıdaydı.
Dakikalar ilerledikçe, endişem katlandı.
Gökteki gürültüyü beğenmedim.
Çakan şimşeğin parlamasını beğenmedim.
Rüzgârın sesini beğenmedim.
Yağmurun şiddetini beğenmedim.
SABAHA karşı 04.00 sularıydı. Kulakları çınlasın, ilk telefonu o tarihte İzmir Belediye Meclis Üyesi olan Murtaza Özkaratufan çınlatmıştı.
12 Eylül darbesinin haberini alalı neredeyse 30 yıl olacak ama “darbe temalı” haberler, bir türlü bitmek bilmiyor.
Daha geçen gün Başbakana soruldu yine.
“Askerden baskı olursa” falan...
“Darbe tehdidi gibi” filan...
Başbakan, “Bundan önce olduğu gibi kalkıp gitmem” dedi:
“Gereğini yaparım.”