Ferhan İstanbullu

Şaşaalı hayat takipçilerinin son dönemdeki en favori dörtlüsünü takdimimdir... Moda ve magazin dünyası, ünlü kozmetik markası Clarins’in mirasçısı bu dört kadının fotoğraflarına bakmaya doyamıyor!

Clarins, dünyada Fransız şıklığı, imzası denince akla gelen; çok iyi bildikleri kozmetik işinin dünyadaki en güçlü markalarından biri. Marka, son dönemde çıkardığı mucizevi bir ürünle değil, kurucu aileye mensup dört güzel ferdi sayesinde de takip ediliyor, sükse yapıyor. Clarins’in kurucusu Jacques Courtin-Clarins’in torunları; Virginie, Claire, Jenna ve Prisca hem aşık olup hem nefret edeceğimiz türde genç kadınlar... Çok güzel, iyi eğitimli, şık, başarılı ve de zenginler! Çocukluk hikayelerini dinleyen ünlü bir fotoğrafçı dördünü “Kızlar için cennet neyse orada yetişmişler” diye tanımlamış. Claire ve Virginie ile Prisca ve Jenna kardeş... Niçin ünlü olduğunu anlamadığımız ama fotoğraflarına her yerde rastladığımız anlamına gelen ‘it girls’ kavramının son temsilcileri, bu kızlar...

Şanslı kadınlar
Moda ve magazin basınından gördükleri muazzam ilgiyi takiben Clarins’in yönetiminde daha aktif bir role soyundular. Sephora gibi kozmetik alışverişi denince dünyaca tanınan bir

Bayram tatilinin keyifli anılarını geride bırakıp şehirde ne olup bittiğine odaklanmanın zamanıdır

Anadolu Yakası’nda oturup diyete niyetlensem

Türkiye’nin en ünlü beslenme uzmanlarından Taylan Kümeli’yi görmeye, Kalamış Marina’daki Wyndham İstanbul’a giderdim. Blue Harmony SPA’da pazartesi günleri 13.00-18.00 saatleri arasında bulunacak olan Kümeli’nin yönetiminde kışa detoksla başlamak isterdim.

Akşam çıkmaya niyetlensem
Bu maddede işler karışık... Zira programların cazibesi yüzünden sosyalleşmeyi bir geceyle sınırlamak ne kadar mümkün, tartışılır. Yaşı 40’ı bulmuş, bulmamış herkes için tek tavsiyem, Ghetto’daki ünlü oyuncu Asia Argento’nun DJ Set’i... Kendisini daha önce dinlemiş, hem çaldıklarıyla çok eğlenmiş, hem de seksapeline hayran kalmış grupta ben de vardım. Asia Argento kimdi diyenler için bir hatırlatma: Ünlü İtalyan yönetmen Dario Argento’nun kızı. ‘Transylvania’ ve ‘Marie Antoinette’ filmlerinin oyuncusu. DJ setinde Nirvana’dan teknoya, diskoya punk’a uzanan çeşnide parçalar çalıyor. Rahat tavrı ve çarpıcı fiziği de sahneye fikslenmenizi artırıyor. Geçen sefer DJ şovuna mini bir striptiz gösterisi de sıkıştıran bu seksi kadını, yarın gece Ghetto’da

Abartıyorlar sanıyordum ama işin aslı başkaymış! New York’taki tanıdık Türklerle bir olduk, “Havaalanında yalvararak memlekete dönmeyi başarabilir miyiz?” diye düşünüyoruz

Brooklyn profilinin değiştiğinin başlıca kanıtlarından biri, yeni açılan otel ‘WytHe’.

Uzaktan hariçten gazel gibi gelen kasırga muhabbeti, tam da coğrafyasında başa gelince nasıl da farklı yaşanıyormuş meğer. “Tanrı insanı iş başına gelince denermiş” derler ya... İtiraf edeyim; 2-3 saat evveline dek Amerikalıların abarttığını düşünüyordum. Ama ‘Sandy’ namıyla anılan kasırga, görünen o ki benim gibi lakayıt bir Türk’ü de alt etmeyi başardı. Tanıdık Türklerle bir olduk, “Havaalanında yalvararak memlekete dönmeyi başarabilir miyiz?” diye düşünüyoruz. Bu yazıyı bitirir bitirmez de mücadeleye havaalanında, sahada devam edebilmek için yollara düşeceğiz. Biraz evvel bavulumu aşağıya indirdim, taksiyi beklerken rüzgâr koca bavulu savurduğu gibi aldı götürdü. İşine yetişme derdi olmayanların tuzu kuru tabii. Lakin onları bekleyen de, New York gibi yapacak bin şeyin olduğu bir şehirde, keyifle iki gün daha geçirme lüksü olmayacak. Metro çalışmıyor, alışveriş için normalde paçanızdan çekiştiren mağazalar saat

Sadece siyah, net çizgili kıyafetler giyinerek vampir esrarengizliğine bürünebilmek mümkün olamıyor

Moda dünyası aklımızı alışverişe çelmek için türlü yeni başlıkla karşımıza gelmek zorunda ya... Bu kış da bir gotik, barok muhabbeti aldı yürüdü. Bu yeni modaların temel kaynağının birkaç yıldır süregelen vampir filmleri olması muhtemeldir. Gotik ve barok! Bu kadar iddialı başlıkların altında sokaktaki insan ne giyiyor olabilir? Her şeyden önce baştacı edilmesi gereken bir renk var; o da elbette siyah. İnce görünmek için zaten yıllardır siyah giyiyorum diyenler... Sadece siyah, net çizgili kıyafetler giyinerek vampir esrarengizliğine bürünebilmek mümkün olamıyor.

İşin içinde altın da var
Bir kere siyahı dantelde, şifonda tercih etmek özellikle gerekli. İpek bluzlar, iri taşlı dikkat çekici yüzükler, avize küpeler, yerleri süpüren etekler, elbiseler ve bağcıklı topuklu ayakkabılar, çizmeler... Sizin de aklınıza sinemanın gotik güzeli Eva Green’i getirmiyor mu? Barok deyince işin içine altın da giriyor. Üzeri altın sarısı kordonlarla, işlemelerle süslü kadifeleri düşünün. Rus çariçesi gibi gözükmemek için barok ceketinizi siyah düz bir pantolonla eşleştirmeniz

Bu köşede hep hoşlukları, başarılı işleri, doğru insanları öne çıkarmaya çalışıyor olsam da, yazı hazırlığımın çoğu aslında şaşarak geçiyor

Şaşırıyorum
Çok ünlü bir petrokimya markası, gençler arasında çevre bilincine katkıda bulunmak gibi kutlu bir maksatla, maraton düzenliyor. Maraton, koşu, itiş-tepiş faaliyetlerime hep burada yer verdiğimden, elbette bu konu benim için haber malzemesi. Lakin Mayıs 2013’te yapacakları ve önünde sonunda New York maratonu olmayacak bir etkinlik için kayıtların yedi ay evvel yapılacağını düşünmeleri beni eğlendiriyor. Biz aylar evvel belli olan seyahatin biletini üç gün önce alan bir milletiz. Çevre temalı koşuya kayıtları yedi ay önce yaptıracağımızı düşünmek neden?

Keyfim kaçıyor
Eskiden hiç kaçırmadığımız bir etkinlikti, Efes Pilsen Blues Festivali... Üniversite gençliğinin mutlaka gitmesi gerektiğini düşündüğü, blues’la arası olmasa bile piyasası için bilet aldığı bir festivaldi. Artık etkinliğe giriş yaşı, şu beter içki yasası yüzünden, 24’e çekildi. Ne yazık! Blues Festivali için Hilton Convention’da biriken üniversiteli kalabalık, tarih olmuş meğer... Bu arada biz ayağımız kestik diye de festival gösterişinden bir şey kaybetmedi.

Moda haftasının yıldızları arasında fark edilmeyi isteyen, üzerindeki kıyafetleri uzun uzun düşünüp giydiği belli olan gençler de vardı. Bir dahakine hazırlıklı gitmek isteyenler için stil rehberi, aşağıdaki gibidir

Basından da takip ettiğiniz üzere bir moda haftası daha bol dedikodu, güzel kadın fotoğrafı, niye burada olduğuna anlam veremediğimiz yabancı ünlüler ve bir kısımı şık bir kısmı zorlama kıyafet fotolarına bakarak geçti. Moda haftasının bir de ‘ünsüz ünlüleri’ vardı, bahsetmek istediğim. En enteresan kombinleri yapıp ‘street style’ fotoğrafçılarına görüntü vermek üzere ‘hazırlanmış’ genç kızlar ve erkekler. Bu işin alasını dünya moda haftalarında Scott Schulman ‘the sartorialist’ yapmakta. Ne zaman sitesine girsem Vogue Türkiye moda direktörü Ece Sükan’ın birbirinden güzel fotoğraflarına rastlayıp zevkle bakıyorum. Bu arada Schulman, son olarak Beymen tasarımcılarından ve İstanbul’un en zevkli kadınlarından Aslı Abbasoğlu’nu da keşfetmiş, gözümden kaçmadı.
Peki, nasıl giyinirseniz de bir ‘street style’ fotoğrafçısının dikkatini çekersiniz? Madem ki bu işin modası aldı yürüdü; ben de bazı ipuçları vereyim, yarın-öbür gün bir partide fotoğraflanmanız garanti olsun

İstanbul şıkır şıkır... Yeni lokanta arayanlar için de, akşam dağıtmak ya da aylaklık yapmak isteyenler için de önerilerimiz mevcut

Evde davet verecek olsam...

Füme et ve peynir mönüsünden şaşmamam gerekir. Bu iş yoğunluğunda oturup zeytinyağlı sarma yapacak halimiz yok, ne de olsa. Urbanlulu.com, burada adını sık sık zikrettiğim, harika öneriler getiren bir life style sitesi. Fümecinin adresi de oradan. Aleta, Şef Aras Matias Balcıoğlu’nun gurme yiyecek ve füme balık sattığı dükkanının adıymış. ‘Somon pate’, ‘enginar füme’ ve Arjantin Patagonya kökenli kendine has özel bir aroması olan ağaçlardan elde edilen talaşta geleneksel teknikler kullanılarak fümelenmiş norveç somonu çok meşhurmuş. Sundukları hiçbir lezzette de koruyucu katkı malzemesi kullanılmıyormuş. www.aleta.com.tr

Konsere gidecek olsam...
Kanadalı grup Esmerine’i dinlemek için cuma-cumartesi Salon’a giderdim. Geçen mayısta da Salon’a konuk olan Esmerine, 12 Ekim Cuma ve 13 Ekim Cumartesi geceleri 21.30’da Salon’da olacak. Grup, konserden iki hafta önce Türkiye’ye geldi ve Türk müzisyenlerle birlikte çalıştı. Esmerine’le iki hafta boyunca konsere hazırlanan Türk müzisyenler kim derseniz? Hakan Vreskala

Bu kış her koleksiyonda karşımıza çıkan militer unsurları gardırobunuza nasıl uyarlarsınız?

Militer deyince kulakları dikilenler önce bir sakin olsun! Bu köşede adı geçen ‘militer’, sadece modanın 2012 kışına damgasını vuran asker üniformasına dair detayları kapsamaktadır! Volan, renk, fırfır ve dantel seven Türk kadınlarının bir an evvel bu akımı temsil eden sert hatlarla, kalın kumaşlarla barışmasını tavsiye ediyorum. Zira bu kış alışveriş için gireceğiniz her mağazada dökümlü kazakların, ipek kumaşların hemen yanıbaşında hakileri, deri detaylarla süslenmiş siyahları ve en koyusundan lacileri bulacaksınız. Sezonun ana renklerinden bordo bile militer kesimli kumaşlarda o olgun kadınsılığını hafiften yitirmiş.

Hemen yüzünüzü buruşturmayın! Militer modanın keskin köşelerin gardırobunuzda giyilmeyi bekleyen tiril gömlekleri en ‘klas’ tamamlayacak parça olacağının garantisini veriyorum. Bir adım öteye gideyim; bence biz Türk kadınlarının gardrobuna en gereken parçalar işte tam da bu militer modanın temsil ettiği çizgilerdir. ‘Aman erkek gibi görünmeyeyim’ endişesiyle kendini kadın kadın tasarımlara vuran Türk kadını, herhalde hepimizin kabul edeceği üzere, Norveçli değil;